KÜLTÜR SANAT - 29 Haziran 2025 Pazar 11:48

"Zor Zamanlar" okuyucuyla buluştu

A
A
A
"Zor Zamanlar" okuyucuyla buluştu

Çeşmeli yazar Mehmet Culum’un son eseri Zor Zamanlar, raflardaki yerini alırken, yazar da kitabıyla ilgili düşüncelerini okurlarıyla paylaştı.


Çeşme Belediyesi’nin düzenlediği "Ilıca’dan Ata’ya Selam" etkinliğinde okurlarıyla buluşan Culum, hem Zor Zamanları hem de önceki eserlerini imzaladı. Etkinlikte yoğun ilgi gören yazar, kitabın ortaya çıkış sürecine dair şu ifadeleri kullandı:


"Son zamanlarda çeşitli söyleşi ve imza günlerimde, bazı okurlarımın beş kitabımı birden alıp okumakta zorlandığını gözlemledim. Bu da bende, daha ince ama yine de olabildiğince kapsamlı bir kitap yazma düşüncesini doğurdu. İşte elinizde tuttuğunuz bu ‘hikâye’ kitabım, bu düşüncelerle ortaya çıktı. Kitabımda, titizlikle derlediğim olağanüstü hikâyelerimi; insan yaşamlarının inanılması güç dilimleriyle birlikte tarihsel bir boyut içinde anlatıyorum. Çünkü insan ve tarih, kendimi bildim bileli vazgeçemediğim iki öncelik olmuştur."


Culum, eserlerinde sıkça yer verdiği coğrafi ve kültürel arka plana da şu sözlerle değindi:


"Çeşme-Ilıca-Alaçatı üçgeninde doğup büyüdüğüm için, kitaplarımda yer alan hikâyelerin çoğunda Türk-Yunan sosyolojik olayları, kültürleri ve tarihsel gelişmeleri işlerim. Zor Zamanlar da bu çizgide bir kitap. Yalın ama derin anlatımıyla, yine bu bölgenin insanına ve tarihine dair çok şey anlatıyor."


Yazar, kitabı yalnızca tarihî ya da coğrafi bir anlatı olarak değil, aynı zamanda insan ruhunun ve yaşamın derinliklerine dair kısa ama çarpıcı bir bakış olarak şöyle tanımlıyor:


"Romanlarımın ardından bu kez daha farklı bir anlatı türüyle, ama yine aynı özenle hazırlanmış bir başucu kitabı sunuyorum. Umuyorum ki okurlarım bu hikâyelerde kendilerinden, geçmişlerinden, çevrelerinden bir parça bulur."


Zor Zamanlar, "Mehmet Culum’un anlatı geleneğini sürdüren, fakat hacmi bakımından daha sade; içeriğiyle ise yine derinlikli bir kitap" olarak beğeniye sunuldu.



"Zor Zamanlar" okuyucuyla buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.