GENEL - 11 Ocak 2021 Pazartesi 15:29

Kahramanmaraş’tan Afrika’ya 10 bin Kur’an-ı Kerim

A
A
A
Kahramanmaraş’tan Afrika’ya 10 bin Kur’an-ı Kerim

Gönül Elçisi Uluslararası İnsani Yardım Derneği Başkanı Ahmet Güney, açlık ve fakirlikle mücadele eden Afrika halkının Kur’an mushafına ulaşamadığını, Kur’an’ı tahta levhalara yazarak öğrenmeye çalıştıklarını belirterek, 90 günde Afrika’ya 10 bin Kur’an dağıtacakları kampanyaya destek çağrısında bulundu.

Gönül Elçisi Uluslararası İnsani Yardım Derneği Başkanı Ahmet Güney, açlık ve fakirlikle mücadele eden Afrika halkının Kur’an mushafına ulaşamadığını, Kur’an’ı tahta levhalara yazarak öğrenmeye çalıştıklarını belirterek, 90 günde Afrika’ya 10 bin Kur’an dağıtacakları kampanyaya destek çağrısında bulundu.


Son yıllardaki kuraklık nedeniyle zor olan yaşam şartları gitgide ağırlaşan Kamerun, Çad, Bangladeş ve Arakan gibi ülkelerde çeşitli yardımlarda bulunan Gönül Elçisi Uluslararası İnsani Yardım Derneği, Afrikalı yetim ve hafızlar için 90 günde 10 bin adet hediye Kur’an-ı Kerim kampanyası başlattı.


Gönül Elçisi Uluslararası İnsani Yardım Derneği Başkanı Ahmet Güney hediye Kur’an kampanyanın detayları hakkında bilgi vererek herkesi bu kampanyaya destek olmaya davet etti. Başkan Güney, “Afrika’da hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu tüm dünya biliyor. Bunun üzerine de iç savaş, kıyımlar, açlık, sefalet o coğrafyadaki yaşamı içinden çıkılmaz hale sokuyor. Gönül coğrafyasındaki din kardeşlerimiz için boş durmuyoruz, inanın oradaki yaşama şahit olsanız, başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyamazsınız. Sömürgeci devletlerin misyonerlik çalışmalarını yaptığı o coğrafyada Müslüman kardeşlerimiz, hafızlarımız, yetimlerimiz Kur’an-ı Kerim’in mushafına (Nüshasına) ulaşamıyorlar, tahta levhalara yazarak okumaya çalışıyorlar. Biz de Dernek olarak 90 günde 10 bin Kur’an kampanyasını başlattık. Ülkemizin çeşitli bölgelerinin yanı sıra özellikle Avrupa’daki gurbetçilerimizden de kampanyamıza yoğun ilgi gösteren oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Güleç; “1 Mayıs emek ve dayanışma günümüz kutlu olsun” Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, 1 Mayıs gündemiyle ilgili yaptığı basın açıklamasında “1 Mayıs emeğin, emekçinin bayramını en içten dileklerimizle kutlarken alın terinin karşılığını alamayan emekçimizin sesini bu anlamlı günde bir kez daha haykırmak istiyoruz” dedi. Emeklinin, işçinin, memurun toplumun tüm kesimlerinin yaşanan ekonomik kriz ortamında, yüksek enflasyon ve artan geçim sıkıntısı karşısında olumsuz yönde etkilenmeye devam ettiği belirten Güleç, açılmasını şöyle sürdürdü; “Emekli maaşının yetersizliği emeklilerin birçoğunun çocuklarından destek almasına veya onların yanına sığınmalarına, çocuklarının ise artan geçim sıkıntısı ve giderek düşen alım gücü karşısında daha da zorlanmalarına sebep olduğu görülmektedir. Bu duruma büyükşehirlerde artan fahiş kira bedellerini de ekleyince durumun içinden çıkılmaz bir hal aldığı görülmektedir. Her sektör ve alanda yaşandığı gibi eğitim çalışanları üzerinde de ekonomik sorunların getirdiği yük gün geçtikçe daha da artmaktadır. Eğitim camiasının yığınla çözülmeyi bekleyen meseleleri sorunun bir boyutu iken artan ekonomik darboğazla birlikte yaşanan sıkıntılarda sorunun bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. Yaşanan ekonomik buhran karşısında ne emekli öğretmenin aldığı emekli ikramiyesinin değeri kalmıştır ne de emekli öğretmen maaşıyla çocuk okutmak ve evlendirmek mümkün olabilmektedir. Şartların iyileştirilmesi gerekmekle birlikte hâlihazırda görev yapmakta olan ve bilhassa mesleğinde 10 hizmet yılını doldurmamış öğretmenlerimizin maaşlarının düşük oluşu eğitim camiamızın kıymetli emekçileri olan öğretmenlerimizin alın terinin ne kadar ödendiği gerçeğini de ortaya koymaktadır. Asla emeğin karşılığı olmayan ek ders ücretlerine de gerekli zammın yapılması ve büyükşehirlerde görev yapan memura kira desteği verilmesi elzemdir. Öğretmenin mali ve sosyal hakları yok denecek ölçüde emeğinin karşılığını almaktan uzaktır. Alelacele çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yetersiz ve birçok soruna davetiye çıkarıcı nitelikte olduğunu ifade etmiştik. Bu gün gelinen noktada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sorunlarla dolu olduğu ortadadır. Öğretmenler Odası’nda gelir dengesizliği oluşmuş ve hatta uçurumlar oluştuğu görülmüştür. Emekçilerimiz emeklerinin karşılığını alabilmeyi beklemekte, sosyal ve ekonomik hakları tanımlanmış, daha adil ve şartları iyileştirilmiş bir meslek kanunu beklemektedir. Çalışan memurlarımızın tamamı bayram ikramiyesinden faydalanmayı beklerken diğer yandan atanmayı bekleyen binlerce meslektaşımızı da hatırlatmayı emeğe saygının bir gereği olarak gördüğümüzü beyan etmek isteriz. Zira o kadar yıl okuyup, puanlarını alıp atanmayı bekleyen meslektaşlarımızın da biran evvel okullarına, öğrencilerine kavuşmalarını temenni ediyoruz. 9 aydır bekletilen ve mülakatın kaldırılacağına ilişkin söz verilen öğretmenlerimizin kontenjanlarının biran evvel gönülleri rahatlatacak bir sayıyla ilan edilmesini arzuluyoruz. Üniversitelerde görev yapmakta olan üniversite idari personelinin (GİH, THS, YHS, SHS, 4/B Sözleşmeli) en temel haklardan biri olan tayin/nakil hakları olmaksızın çalıştırılması 21. Yüzyılda kabul edilebilir bir durum değildir. Üniversitelerde görev yapan tüm personelin tayin hakkı için Üniversiteler Arası Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği’nin hazırlanarak yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Bu yönetmelikte yer değişikliğinin şartları, mazeret tayinleri, eğitim hakkı tayini, becayiş vb. düzenlemelerin net bir şekilde ifade edilmesi ve bu düzenlemelerin rektörlerin keyfi kararına bırakılmaksızın, torpil vb. durum söz konusu olmaksızın gerekli tedbirlerin alınması elzemdir. Bu çalışanlarımızla ilgili sürgün maddesi diye bilinen 13-b/4 geçici görevlendirme maddesinin tamamen kaldırılması, eğitim ve öğretim hizmet kolunda verilen zam, tazminat, üniversite ödeneği, teşvik vb. haklardan da faydalanmalarını sağlayacak şekilde yasal düzenlemelerin yapılması elzemdir. Tüm bu sorunların çözümü için TBMM Milli Eğitim Komisyonunu oluşturan vekillerimizi göreve davet ediyoruz. Bizlerde 1 Mayıs günü tüm teşkilatlarımızla birlikte Ankara’da meydanda olacağız. Her alanda emek sarf eden tüm emekçilerimizin bu emeklerinin karşılığını alabilmelerini temenni ediyor, birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs Bayramı’nı kutluyorum. Emekçilerimizin hakları için mücadele etmeye devam edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum.”