GENEL - 11 Ocak 2012 Çarşamba 16:21

(ÖZEL HABER) 12 EYLÜL İDDİANAMESİNİN KABUL EDİLMESİ

A
A
A
(ÖZEL HABER) 12 EYLÜL İDDİANAMESİNİN KABUL EDİLMESİ

12 Eylül 1980’de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş İl Başkanı olan Mehmet Tanır, "Bana göre sadece konseyin o 5 üyesi ya da o 5 üyeden geriye kalanlar değil, o idam kararlarına el kaldıran o günkü kurucu meclisin üyeleri de suçludur ve takibe uğramalıdırlar" dedi.
12 Eylül Askeri Darbesi’ne ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile yine dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın şüpheli olarak yer aldığı iddianame, Ankara 12. Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Hayatta olan konsey üyelerine yargı yolunun gözükmesinin ardından 12 Eylül 1980’de MHP Kahramanmaraş İl Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Tanır, bir başka noktaya dikkat çekti. 12 Eylül yönetiminin bir denge politikası izleyerek sağcı veya solcu gözetmeksizin pek çok insanı alelacele idam ettiğini kaydeden Tanır, şöyle konuştu:
"12 Eylül yönetiminin yaptığı büyük hatalardan bir tanesi daha önceden suç işledikleri iddiasıyla tutuklanmış, mahkemelerde yargılanmakta olan davalar 12 Eylülün sonucunda sıkıyönetim mahkemelerine aktarılmak suretiyle çok kısa bir sürede sonuçlandırıldı. Suçlu suçsuz, haklı haksız aranmaksızın alelacele idam edildi. Bunların içerisinde Mustafa Pehlivanoğlu ve diğerlerini sayabiliriz. Mahkemelerin verdiği idam kararları önce kurucu meclis diye 12 Eylül rejimi tarafından kurulan meclisteki milletvekilleri
tarafından onandı, daha sonra da konsey tarafından tasdik edildi ve idam edildi, haksızlıklar yapıldı. Bir denge politikası uygulandı. ’Bir sağdan, bir soldan asalım asayişi temin edelim’ dendi. Aslında yapılmakta olan asayişten ziyade Türkiye’nin dönüştürülmesiydi. 12 Eylül sayesinde Türkiye dönüştürüldü ve işte bu günde o günün sıkıntıları devam ediyor. Bana göre sadece konseyin o 5 üyesi ya da o 5 üyeden geriye kalanlar değil, o idam kararlarına el kaldıran, o günkü kurucu meclisin üyeleri de suçludur ve
takibe uğramalıdırlar."
SAĞCILARA SOLCULAR, SOLCULARA SAĞCILAR İŞKENCE YAPTI
12 Eylül döneminin en çok tartışılan işkence konusuna da değinen Tanır, ihtilalin ardından sağcı güvenlik kuvvetlerinin solculara, solcu güvenlik kuvvetlerinin ise sağcılara işkence yaptığını öne sürdü. Tanır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepinizin malumu olduğu gibi ihtilal öncesinde ülke tamamen bölünmüştü. Bu ortamda polis, milli eğitim, güvenlik güçleri arasında korkunç bir mücadele başlamıştı. Her gün onlarca insan öldürülüyordu. Artık cenaze kaldırmaktan siyasi faaliyetleri yapamaz hale gelmiştik. 12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koyduğunu ilan etti ve ertesi günden itibaren silahlar sustu, kan durdu. Kırsalda bazı direnmeler olduysa da onlar da kısa zamanda bertaraf edildi. Daha sonra gözaltına alınmalar,
baskılar, yıldırmalar yani 12 Eylül müdahalesine itiraz edebilecek lider noktasındaki insanlar yıldırılmak üzere gözaltına alındı. Bir takım psikolojik işkencelere maruz bırakıldı. Daha sonra da 12 Eylül kurumları yerleştirildi. Bu arada bir takım işkence haberlerini çok yakından duyduk ve tanık olduk. İşkenceleri kimin yaptığı konusuna gelince benim tespitime göre Ülkücü olarak tutuklanan, gözaltına alınanlara o günkü POL-DER’li polisler ve sol görüşlü güvenlik güçleri sorgulamalar yaptı ve aşırı
işkenceler uyguladı. Solculara da Ülkücü olarak bilinen güvenlik görevlilerini vermek suretiyle onlar üzerinde de baskılar uygulandı."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.