GÜNDEM - 24 Ekim 2024 Perşembe 12:59

Bad-ı Saba konutları A Blok altında su kuyusunun olmadığı ortaya çıktı

A
A
A
Bad-ı Saba konutları A Blok altında su kuyusunun olmadığı ortaya çıktı

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde yıkılan Bad-ı Saba konutlarının A Bloğunun altında su kuyusu ve sıvılaşmanın olmadığının bilirkişi raporlarında da mevcut olduğunu ifade eden ve iddialara mahkemede cevap veren tutuklu sanık müteahhit Şahin Avşaroğlu, ‘’Depremlerde patlayan şebekeler olmaktadır, sonrasında duruşmada beyanı alınan AFAD görevlisi tanık. Bu suyun temiz su olduğunu, borunun patladığını beyan etti” dedi.


Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan ve 42 kişinin hayatını kaybettiği Bad-ı Saba Konutları ile ilgili 1’i tutuklu 10 sanığın yargılandığı dava dosyasının 3’üncü celse duruşmasına Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.


Duruşmaya tutuklu sanık Şahin Avşaroğlu, tutuksuz sanıklar, müştekiler ile avukatlar katıldı.


Yıkılan binanın kalıp ve donatı kontrol formları ve beton döküm tutanaklarının belediyeden talep edilip dosyaya eklendi.


Mahkeme tarafından Bad-ı Saba konutlarının zemininde keşif yapıldığı, sondaj çalışmalarının gerçekleştirildiği, alınan numunelerin DSİ 20. Bölge Müdürlüğüne teslim edildiği ve raporun henüz gönderilmediği okundu.


Daha sonra mahkeme başkanı tanıkların beyanlarını dinledi.



’Bu parselde bir kuyu var, ancak bu kuyu E bloğun yanındadır’


Tanık beyanlarının ardından Bad-ı Saba konutları müteahhidi sanık Şahin Avşaroğlu verdiği beyanda binanın altında su kuyusunun bulunmadığını ifade etti.


Su kuyusu E blok yanında bulunduğunu, yıkılan A blok altında su kuyusu bulunmadığını, mahkemece keşif mahallinde yapılan gözlemler sonucu ortaya çıktığını ifade eden Avşaroğlu, “Ben binayı yönetmelikler çerçevesinde aldığımız ruhsata istinaden yaptım, müştekilerden biri binanın temelinin 9 kat olduğunu beyan etti, bu husus doğru değildir, binanın ruhsatı 15 kattır. Bu ruhsatı veren belediyedir, biz buna uygun olarak projelerimizi hazırlayıp binayı yaptık. Baştan beri araştırılmadan şahsıma iftiralar atılmaktadır, başta betonu ele aldılar, betonun içinde taş parçaları olduğu iddia edildi, ancak karot örnekleri alındı. Deprem görmüş binadan alınan karot numunelerinin analizleri deprem yönetmeliğinin üzerinde çıkmıştır. Sonrasında binanın altında kuyu olduğu iddia edilmeye başlandı, ben binanın altına kuyu yapacak değilim, bu parselde bir kuyu var, ancak bu kuyu E bloğun yanındadır. Buna dair DSİ’nin evraklarını sunduk, keşif sırasında da bu husus tespit edildi, sonrasında bodrum kattaki sudan bahsedildi, bu suyun dışarıdan gelme ihtimali yoktur, deprem dosyalarında ilk ifade veren 3 kişiden biri bendim. Sarsıntılar devam ederken ifademiz alındı, binanın hafriyatı sırasında ben başında bekledim, temelde su yoktu, bu su KASKİ’nin şebeke suyunun patlaması ile alakalıdır. Bunu tecrübelerimle biliyorum, depremlerde patlayan şebekeler olmaktadır, sonrasında duruşmada beyanı alınan AFAD görevlisi tanık bu suyun temiz su olduğunu, borunun patladığını beyan etti, müştekiler şebeke suyu kullandıklarını, aboneliklerinin olduğunu söylediler.



‘Ben binayı yönetmeliğe uygun yaptım’


Olaydan 15 ay sonra bir fotoğraf çıktı, bu fotoğrafın bizim bina olup olmadığı belli değildir, bizim bina olduğunu kabul etsek dahi nerenin fotoğrafı olduğu da belli değildir. Enkaz çalışma aşamasında enkazın üzerinden tonlarca ağırlıkta iş makineleri geçmiştir, buna rağmen fotoğrafa bakıldığında etriyelerin görevini yaptığı görülmektedir, dosyadaki tutanaklarda etriyelerin hatalı olduğuna dair hiçbir tutanak bulunmamaktadır. Deprem dosyalarında bu hususlar incelenmiştir, hatalı olanlarla ilgili tutanaklar dosyalara konulmuştur, asılsız iddiaları duyunca üzülüyorum, ben binayı yönetmeliğe uygun yaptım. Yapı denetim şirketi görevlileri ve belediye görevlileri gelip binayı incelediler, ben böyle olsun istemezdim, yönetmelik depreme yeterli gelmediyse bu benim suçum mu, 21 aydır yüksek güvenlikli kapalı cezaevindeyim, psikolojik olarak sıkıntılar yaşamaktayım, yaptığım işte bir eksiğim, hatam yoktur, tahliyemi talep ediyorum" dedi.


Tutuklu müteahhit müvekkilinin tahliyesini talep eden Av. Cankat Şahin, “Önceki savunmalarımızı tekrar ediyoruz, müvekkilin savunmalarına iştirak ediyoruz. Soruşturma aşamasında KASKİ abonelikleri olmadığını beyan ettiği için iddianame bu şekilde tanzim edildi, ancak huzurunuzda abonelikleri olduğunu beyan ettiler dedi. Av. Şahin “Binanın yapımı ile ilgili bir kusurdan bahsedilmemiştir, zemin etüdünü yapan kişi sanık L.V’dur, bilirkişi raporunu düzenleyen heyetin başka bir dosya ile ilgili sunduğu bir raporda zemin ile ilgili eksikliklerden kimlerin sorumlu olduğunu yazmışlardır, ancak dosyaya konu raporda zemin ile ilgili kısma yapı denetim şirketini de dahil etmiştir, zemin ile ilgili eksikliklerden müvekkil de yapı denetim şirketi de sorumlu değildir” dedi.


Av. Şahin, “İddianamede bahsedilen iddiaların doğru olmadığı ortaya çıktı, zeminle ilgili bir rapor beklenmektedir, sonrasında yeniden bilirkişi raporu alınacaktır, soruşturma aşamasında KTÜ’den alınan iki raporda da müvekkile kusur atfedilmemiştir, müvekkil bu dosya ile ilgili önce adli kontrolle serbest bırakıldı, kaçma ihtimali olsa o aşamada kaçardı, sonradan tutuklandı, müvekkil saygın bir iş adamıdır, sanık ceza aldıktan sonra kaçıp kaçmayacağı hususu savcılığın işidir, deliller büyük ölçüde toplanmıştır, müvekkilin zemini değiştirme ihtimali de yoktur, zemin suyu ile ilgili değerlendirme yapılmasını ve müvekkilin uygun görülecek adli kontrolle tahliyesini talep ediyoruz” dedi.


KTÜ tarafından düzenlenen iki raporda da müvekkilinin kusursuz olduğunun ortaya çıktığını ifade eden sanık Şahin Avşaroğlu müdafi Av. Mehmet Kayhan ise, "Katılan İ.’nin 9 katlı zemin üzerine 15 kat yapıldığı iddiası doğru değildir. Yüksek katlı binalarla ilgili sürekli böyle iddialar ortaya atılmaktadır, dosya kapsamında da bunun safsata olduğu bellidir, soruşturma aşamasında KTÜ tarafından düzenlenen iki raporda da müvekkilin kusursuz olduğu belirtilmiştir, kovuşturma aşamasında alınan raporda da zemin değerlendirmesinden sonra rapor düzenleneceği belirtilmiştir. Müvekkil 20 aydır tutukludur, yönetmelik gereği mühendislik hizmetini yerine getirdiği açıktır, müştekiler dışarıdan duydukları safsatalara inanmaktadırlar, bunlar sürekli konuşulunca herkes buna inanmaya başlamıştır, müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz" dedi.


Öte yandan mahkeme tarafından talep edilen binanın yıkıldığı alanda keşif çalışmaları da yapıldı. Yapılan çalışmalarda sonrası açıklamada bulunan Av. Cankat Şahin, "Konya Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen rapor dikkate alınarak en az 40 metre derinlikli sondajların yapılmasına, yine raporda belirtilen hususlar yönünden incelemelerin yapılmasına, yapılacak sondaj işlemleri sonucu elde edilen numunelerin DSİ laboratuvarlarınca analizinin yapılmasına, bu hususta gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi hususlarında işlem yapıldı. Su kuyusu bulunup bulunmadığı ve yeri hususunda naip hakimce gözlem yapılmış olup su kuyusunun E Blok yanında bulunduğu, keşif mahallinde yapılan gözlemde görülmüştür" dedi.


Mahkeme sanık müteahhit Şahin Avşaroğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verirken duruşmayı 22 Ocak 2025 tarihine erteledi.



Bad-ı Saba konutları A Blok altında su kuyusunun olmadığı ortaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.