EKONOMİ - 31 Ekim 2022 Pazartesi 09:55

Tarlaları karış karış dolaşıp kısmetlerini arıyorlar

A
A
A
Tarlaları karış karış dolaşıp kısmetlerini arıyorlar

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde hasat sırasında yere dökülen veya tarlada kalan mısırlar, vatandaşların ek gelir kaynağı oldu.

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde hasat sırasında yere dökülen veya tarlada kalan mısırlar, vatandaşların ek gelir kaynağı oldu.


Cin mısırı üretiminde önemli bir paya sahip olan Elbistan’da hasat sürüyor. Hasat olgunluğuna gelen mısırlar, biçerdöverler tarafından biçildikten sonra traktör ya da kamyonlarla firmalara ve işletmelere satılıyor. Ovadaki binlerce insanın en büyük geçim kaynağından biri haline gelirken hasat esnasında tarlada kalan ya da yere dökülen mısır koçanları da vatandaşlar için ek gelir umuduna dönüştü.


Mısır toplayıcılarının mesaisi, sabah erken saatlerde başlıyor. Motosiklet, bisiklet ya da otomobille tarlalara giden vatandaşlar, hasat yapılan araziyi bulduktan sonra işe koyuluyor. Çubuk yardımıyla tarladaki mısır saplarını karıştıran vatandaşlar, buldukları koçanları da bellerine bağladıkları çuvallara dolduruyor. Vatandaşların bazısı birkaç gün önce hasat edilen tarlaları karış karış gezerken kimisi de biçerdöverleri takip ediyor. Harcadıkları emeğin karşılığını alma umuduyla tarlalarda ayak basmadık yer bırakmayan vatandaşlar, şansları yaver giderse gün sonunda 15-20 kilogram mısır koçanı topluyor. Vatandaşların mesaisi toplamakla bitmiyor. Koçanları tek tek temizleyen vatandaşlar, daha sonra mısırları satarak bütçelerine katkı sağlıyor.


İlçeye bağlı Akören Mahallesi’ndeki tarlalarda mısır koçanı toplayan vatandaşlar, bu sayede ek gelir elde ettiklerini söylediler.


Mısır toplamanın zahmetli olduğu kadar da yorucu olduğunu dile getiren vatandaşlar, “Hasattan sonra tarlaları adım adım dolanıyoruz. Büyük küçük demeden her koçanı alıp çuvala atıyoruz. Rızkımızı ve kısmetimizi arıyoruz. Kimse kimsenin kısmetini yiyemez. Bizim de kısmetimizde varsa değneğimizin ucuna takılıyor. Genelde hasattan bir iki gün sonra dolaşıyoruz tarlalarda. Kimisi de biçerdöverin arkasında geziyor. Bu tehlikeli olduğu için biz yapmıyoruz. Akşama kadar ne toplarsak işte. Tek başına olursan 20 kiloyu geçmiyor. Kilosunu 11-12 liradan satıyoruz” diye konuştular.


Kendilerine gelir sağlamanın yanında mısırın tarlada çürüyüp gitmesine engel olduklarını vurgulayan vatandaşlar, “Sonuçta bu da bir milli servet. Tarlada kalacağına insanlar için hem meşgale oluyor hem de mutfak masrafımızı çıkarıyoruz. Az ya da çok. Artık denk geldiği kadar. Bazen yakılmış tarlalarda da arıyoruz. Onları da tavuklar için yem yapıyoruz. Hasat bitene kadar da böyle tarla tarla dolaşacağız” ifadelerini kullandılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce’nin il oluşunun 26. Yıl dönümü DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce’nin il oluşunun 26. yıl dönümünde paylaştığı mesajında "Sahip olduğu renkli sosyolojisi, kültürel zenginliği ve ortak hemşehrilik duygusu ile Türkiye’nin mozaiği olma özelliği taşıyan güzel şehrimizde hizmet etme onur ve bahtiyarlığını taşımaktayım" dedi. Düzce 9 Aralık 1999 tarihli ve 23091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 584 sayılı kanun hükmünde kararnameyle 81. il statüsüne kavuşturulan Düzce’nin il oluşunun üzerinden 26 yıl geçti. Yaşadığı depremlerin ardından il olan Düzce 7 ilçesi, doğası, tarihi, renkli kültürü, gastronomisi, turizm potansiyeli, güçlü tarımı ve yükselen sanayisi ile Batı Karadeniz’in incisi konumu haline geldi. Vali Selçuk Aslan, Düzce’nin il oluşunun yıldönümü nedeniyle paylaştığı mesajında "Sahip olduğu renkli sosyolojisi, kültürel zenginliği ve ortak hemşehrilik duygusu ile Türkiye’nin mozaiği olma özelliği taşıyan güzel şehrimizde hizmet etme onur ve bahtiyarlığını taşımaktayım. Düzce’mizi daha da ileriye götürmek, her alanda topyekun gelişmesine yönelik hizmet çıtasını yukarılara taşımak gayesiyle; kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaları sürdürmekteyiz. Depremlerle mücadele etmiş şehrimizin yeniden inşa edilmesinde, yaralarının sarılmasında, kentimizi dört başı mamur bir yapıya kavuşturmak adına enerji sarf eden tüm yöneticilerimize, özellikle de Düzceli hemşehrilerime teşekkürü bir borç biliyorum. Türkiye’nin en genç vilayeti Düzce’mizin il oluşunun 26. yıl dönümünü kutluyorum" ifadelerinde bulundu.
Ankara Metal işçilerinin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlık Türk Metal Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde işverenin ilk 6 ay için yaptığı ortalama yüzde 10’luk zam kabul edilmedi, taraflar arasında uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Türk Metal Sendikası ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasında ekim ayında başlayan toplu iş sözleşmesi sürecinde işveren ilk teklifini sundu. İşveren ilk altı için saat ücretlerine yüzde 5 artış önerdi. Seyyanen 11 buçuk lira günlük ücretlere zam teklif edildi. Bu zammın oransal karşılığı ise yüzde 10’ tekabül ediyor. MESS sosyal yardımlarda ise ilk yıl için masaya yüzde 25’lik teklifle gelirken, ikinci yıl için herhangi bir artış teklifinde bulunmadı. MESS, ikramiyelerin ödenmesi hususunda kıstelyevm teklifinde bulundu ve bazı zorunlu haller hariç, ikramiyelerin devamsızlık yapılan günler için kesinti yapılarak ödenmesini ve yapılan kesintilerin de bir fonda toplanmasını istedi. İşveren, sözleşmenin üç yıllık olmasını talep ederken MESS’in her üç karşı teklifi de Türk Metal tarafından reddedilerek uyuşmazlık konusu yapıldı. Öte yandan işçi tarafı birinci altı ay için yüzde 38,97, saatlik ücretlere yüzde 20 teklif etmişti. Taraflar için yasal olarak müzakere süreci tamamlandı. Bundan sonra uyuşmazlık tutanağı ile birlikte dosyaya bir arabulucu atanacak. Arabulucu, işçi ve işveren tarafları ile toplantılar yapacak. 15 günlük arabulucu sürecinde de anlaşmanın sağlanamaması halinde bu kez grev süreci başlayacak.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan, Oscar ödüllü Filistinli yönetmen Basel Adra’yı kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistinlilerin yaşam mücadelesini anlatan Oscar ödüllü "No Other Land(Başka Toprak Yok)" filminin yönetmeni Basel Adra’yı Dolmabahçe’de kabul etti. Erdoğan, Filistin’de yaşananların sinema sektöründe yeterince yer alamadığını söyledi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, "No Other Land" belgeselinin kazandığı ödüllerden dolayı Adra’yı tebrik etti. İsrail işgalinin en azgın halinin, El-Halil’in güney tepelerinde yaşandığını belirten Erdoğan, bölgede işlenen suçları belgeleyen herkesin doğrudan hedef alındığını söyledi. İsrailli yasa dışı yerleşimcilerin şehit ettiği Adra’nın yakın arkadaşı Avde Hadalin ve tüm şehitler için Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, belgeseli çekerken gösterdikleri cesareti takdirle karşıladığını kaydetti. "Filistin halkının trajedisi sinema sektöründe yeterince ele alınmıyor" Filistin konulu projelerin sinema sektöründe daha fazla yer alması gerektiğini savunan Erdoğan, "Şahsen ben de dünya kamuoyuna hitaplarımda, ’bir fotoğraf bin söze bedeldir’ düşüncesiyle, Filistin davasının yıllar içerisinde nereden nereye geldiğini haritalarla, fotoğraflarla anlatmaya bilhassa önem veriyorum. Sanatınızla Nakba’dan bu yana süregelen İsrail yayılmacılığına dikkat çekmenizi çok değerli buluyorum. Şurası bir gerçek ki, Filistin halkının yaşadığı trajedi, maalesef, sinema sektöründe yeterince ele alınmıyor. Bunda sektörün İsrail’e müzahir yapısının elbette büyük etkisi var. Bu sansür ortamına en nobran haliyle siz de maruz kaldınız" şeklinde konuştu. Geçen yılki 96’ncı Oscar Ödülleri Töreni ile Cannes Film Festivali’nde Filistin’e yönelik destek ve dayanışma mesajlarının üst seviyede olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Oscar Ödülleri Töreninde, salonun dışındaki kalabalık, yaptıkları eylemlerle Gazze’ye çok güçlü bir destek verdi. Her iki törende de oyuncuların hem yakalarındaki broşlarla, hem verdikleri mesajlarla, hem de kıyafetleriyle Gazzelilerin yanında olduklarını gördük. Bu seneki Akademi ödüllerinde, bu iradenin daha da kuvvetlendiğini memnuniyetle müşahede ettik. Sizin, bizim ve vicdan sahibi herkesin ortak çabalarıyla inşallah bu destek daha da artacak" dedi. Sanatın temel misyonunun hakikatin izini sürmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Birçok uluslararası etkinlikte ödül alan ‘Başka Toprak Yok’ belgeselinizi, küresel vicdanın uyandırılmasında son derece önemli görüyorum. Yakalanan bu kamuoyu desteğinin sürdürülmesi ve ilginin Filistin’den uzaklaşmaması için çalışmalarınızı sürdürmenizi tavsiye ediyorum. Sizi, diğer yönetmenlerimizi; belgeselde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum. Türkiye olarak, Filistin halkının yanında olmayı sürdüreceğiz." diye konuştu. En iyi Belgesel Oscar’ın kazandı İsrail ordusunun uyguladığı yıkım ve sürgün politikasına karşı Filistinlilerin gösterdiği mücadeleyi anlatan "No Other Land"ın (Başka Toprak Yok), yönetmenliğini Basel Adra, Hamdan Ballal, Yuval Abraham ve Rachel Szor üstlenmişti. İsrailli ve Filistinli sinemacıların ortak çalışması olan ve Batı Şeria’nın güney ucundaki Mesafir Yatta’da geçen belgeselde, Adra’nın, İsrail ordusunun askeri eğitim bölgesi oluşturmak amacıyla başlattığı yıkımı, canı pahasına, belgeleme çabasını anlatılıyor. Gerçek olayların anlatıldığı ve 2019-2023 yılları arasında geçen filmde, Filistin topraklarında İsrailli yasa dışı yerleşimciler ile İsrail ordusu tarafından uygulanan şiddet ve yıkımı gözler önüne seriliyor. Belgeselde, Filistinlilerin evlerinden görüntüler, kişisel arşivler, haber videoları ve İsrailliler ile Filistinliler arasındaki diyaloglar da yer alıyor. İsrail işgali altındaki Filistinlilerin yaşam mücadelesine, zorla yıkımlara ve hakikat arayışına çarpıcı bir tanıklık sunan film, ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen törende "En İyi Belgesel Oscar"ını kazanmıştı. Film ayrıca, geçen sene Almanya’da gerçekleştirilen 74. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde (Berlinale) "En iyi belgesel" ödülünün sahibi olmuştu. Yapım, festivalin ana kategorisi dışındaki "Panorama İzleyici Ödülleri" bölümünde de ödüle layık görülmüş ve filmi hazırlayanlar Alman RBB televizyon kanalı tarafından ödüle değer bulunmuştu. "No Other Land" belgeseline katkı sunan Filistinli aktivist Avde Hadalin, Filistin topraklarını gasbeden Yinon Levi isimli bir İsraillinin, 28 Temmuz’da El Halil’in güneyindeki Mesafir Yatta’da rastgele açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti.