YEREL HABERLER - 16 Kasım 2015 Pazartesi 20:33

Yalçın Suskunluğunu Bozdu

A
A
A
Yalçın Suskunluğunu Bozdu

25. dönem MHP Karabük eski Milletvekili Durmuş Yalçın düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyu tarafından merak edilen sorulara cevap vererek suskunluğunu bozdu.
7 Haziran seçimleri öncesi ‘Siz olmadan milletvekili çıkaramayız’ diyenlerin, 1 Kasım seçimleri öncesi “Sizinle başarılı olamayız” dediklerine dikkat çeken Yalçın, tüm süreç boyunca sesiz kalmayı tercih ettiğini belirterek başarıyı gördük ifadesinde bulundu.
1 Kasım tarihinde yapılan seçimlerde aday gösterilmeyen ve seçim süresince sessizliğini koruyan Yalçın, seçim sonrası ilk açıklamasını düzenlediği basın toplantısı ile yaptı.
Kamuoyu tarafından merak edilen tüm sorulara yanıt veren Yalçın, Rafet Vergili’nin aday belirleme sürecinde etkin rol oynadığına dikkat çekti.
GÖREV DEĞİŞİMİ OLMA HÂSIL OLACAK
1 Kasım seçimlerinde milletvekili adayı gösterilmedikten sonra bir takım ithamlara maruz kaldıklarını ve seçim süresince gelişmeleri uzaktan izlediğini, hiçbir etkinliğe katılmadığını belirten Yalçın “ Seçim süresince sükûtta kalmayı tercih ettim. Birkaç cenaze dışında hiçbir şeye katılmadım. Baktım siyasete çekilmeye çalışılıyorum, uzaktan kalmayı, sessizce seyretmeyi tercih ettim. 1999’tan 7 Haziran seçimlerine kadar aldığımız oy oranları belli. 1 Kasım seçimlerini başarı olarak görmüyoruz. Başarı için kazanmak gerekir. Türkiye ortalaması üzerinde oy aldık bunu başarı ile sayarız derseniz bu benim kitabımda yazmıyor. Türkiye genelinde MHP yüzde 4 oy kaybetmiştir ama Karabük’te yüzde 8 oy kaybetmiştir. Seçim sonuçlarının Türkiye konjonktürüne yükleyemeyiz. Genel merkez 40 milletvekili çıkarttı. Onlar için Türkiye konjonktürü işlemedi mi? Çıktığım hayırlı yollarda hiç kaybetmedim. Kazanmayı da bir yere seçilmek olarak görmedim. Benim kazanmak dediğim şey doğru yolda mücadelemi yapmaktır. Bir koltukta oturuyorsan o koltuktan bir şeyler almayacaksın bir şeyler vereceksin. Rahmetli Başbuğ oturduğu koltuğu mana kattı, Atatürk’te öyle. Oturduğun yeri dolduracaksın. Biz bu sonuçları başarısız görüyoruz, yenilgi olarak görmüyoruz. İl teşkilatlarımız olsun, genel merkez bunun müsebbiplerini tespit edip gerekeni yapacaktır. Bunu bir ağacın dalları gibi düşünün, ağacı budarsanız bakımı yaparsanız güzel meyve verir, budamazsanız çürük meyve verir. Tüm teşkilatlar bunu yapıyor. İnsanlarda hatalarını görüp düzeltecekler. İnsanlar hatalarını tespit edip düzeltecekler veya görev değişimi olma hâsıl olacak” dedi.
7 Haziran seçimleri öncesinde yapılan çalışmalarda teşkilatlarla bazı sıkıntılar yaşadıklarını, iyi bir çalışma sergileyemediklerini, seçim sonrası da teşkilatlarda bazı değişiklikler istediklerini dile getiren Yalçın, ama bunun tersine işlediğini, kendisini seçim çalışmaları sırasında protesto eden kişinin ocağın başına getirildiğini söyledi.
ADAY OLSAYDIM SEÇİLİRDİM VE KESİNLİKLE KAZANIRDIM
1 Kasım seçimleri öncesinde Mecliste Parti’nin ileri gelenleri ve bazı Milletvekilleri ile yaptıkları değerlendirmeler sonrasında ve genel merkezin 7 Haziran’da aday olanlarla yola devam edeceğini açıklaması üzerine aday olduğunu belirten Yalçın, “7 Haziran seçimlerinde aday olduğumda kimse benim seçileceğime inanmıyordu. Kazanamayacağım bir şeye girmem. Aday olsaydım seçilirdim ve kesinlikle kazanırdım” dedi.
MAHALLENİN DELİSİ BİLE BİLİYOR
Halen insanların kendisini milletvekili olarak gördüklerini belirten Yalçın neden aday gösterilmediğini, bunda Rafet Vergili’nin etkili olup olmadığına dair bir soruya ise, “Şu da bir gerçek ki ben ülkücüyüm, Parti disiplini ile yetiştim, teşkilatlara uyarak hareket ederim. Seninle başarısız oluruz denince ben kenara çekildim. Benim 1 Kasım’da Rafet Vergili tarafından aday gösterilmemi mahallenin delisi bile biliyor” ifadesinde bulundu.
7 Haziran’da yapılan seçimlerde kazanmasında Rafet Vergili’nin iki dönem Belediye Başkanlığı yapmış olmasının, iyi işler yapmış olmasının milletvekili seçilmesinde büyük rol oynadığını belirten Yalçın, “ Teşkilatlarımız maalesef Rafet beye uyarak hareket etti ve Rafet Bey’le sıkıntılarımız bu sebepten oluştu. Ben ülkücüyüm. Ben hala acemi siyasetçiyim. Profesyonel siyasetçi olmaya da niyetim yok” dedi.
“BEN BU CAMİANIN ÇAYCISI DA OLUR, ADAYI DA OLURUM”
Bütün siyasi partilerde önü açık olan, başarılı olacak insanların bir bir biçildiğini belirten Durmuş Yalçın “ Benim siyasi anlayışıma göre benden daha çok oy alabilecek varsa onunla çalışırım ve gereken desteği veririm. Ben teşkilatların yüzde 80 kabul imzasıyla aday oldum. Bu seçimde yönetimlerin bile haberi olmadın ülkücü teşkilat yapısına uyan bir aday belirleme olmadı. Teşkilat Adem Kar deseydi, hep yanında olurdum. Ben bu camianın çaycısı da olur, adayı da olurum” dedi.
VERGİLİ GİZLİ KAPAKLI ADAY ARAYIŞINA GİRDİ
Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin gizli kapaklı aday arayışına girdiğini belirten Yalçın, “ Benim yaptığım hiçbir hatam yok. Hata yapsaydım özür dilerim. Onlara bir çok kişi sormuştur, Durmuş Yalçın’ı niye aday göstermediniz dediklerinde cevap verebilmişler mi?. Bana sorduklarında bunlar beni istemedi mi diyecektim. Rafet bey milliyetçi bir iradeye sahip olsaydı, ocakta yetişip pişmiş olsaydı beraber gidelim vekil bulalım derdi. Bana öyle demedi. Benim MHP Milletvekili olduğumdan haberi mi yoktu yada kabullenemedi mi? Senin yerine iyi bir milletvekili adayı bulurum dedi. Bunu da gizli kapaklı yaptı. Ne demokrasi tahammüllerine, nede ülkücü adabına uygun. Benim tavrım bu yüzden. Benim tavrım Partime değil, partimin içinde olduğu yaşadığım konjoktöre daha başarılı olmasıdır” dedi.
ACEMİ SİYASETE DEVAM
Bundan böyle Karabük’ün manevi milletvekili olarak acemi siyasetçi olarak yola devam edeceğini belirten Yalçın, “ Karabük’ün artık 2 milletvekili yok, bundan sonra üç milletvekili var. Muhalefetten bir vekil olsaydı, Karabük çok şey kazanırdı. Karabük daha iyi hizmet alırdı. Bundan sonra Karabük’ün manevi milletvekili olarak, görev yapacağım” diye kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.