POLİTİKA - 16 Ocak 2016 Cumartesi 16:57

AK Parti'li Şahin İran Ve Irak'a Yüklendi

A
A
A
AK Parti'li Şahin İran Ve Irak'a Yüklendi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, PKK terör örgütü elebaşlarının şu anda İran topraklarında olduğunu belirterek, "Siz besliyorsunuz orada onları. İran yetkililerine sesleniyorum; İslam dininin neresinde var komşularına zarar vereni beslemek" dedi.
Irak’ı da eleştiren Şahin, "Sen toprak bütünlüğünü düşünüyorsun da 30 yıldır PKK’ya topraklarında niye müsaade ettiğinin hesabını ver" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Karabük’te partisinin il danışma meclisi toplantısında konuştu. Birilerinin Türkiye’nin önünü kesmek, gelişmesini, kalkınmasını durdurmak için çabaladığını belirten Şahin, "Türkiye’yi, Suriye ve Irak’a çevirmek isteyip haritaları da kendi menfaatlerine göre çizmeye çalışan birtakım uluslararası güçler var. Ama onlar bir şeyi unutuyorlar. Yüz yıl önce bize ’hasta adam’ diyorlardı. Ama bu topraklarda artık hasta adam yok. Gittikçe gelişen, kalkınan, dünyaya örnek olan bir Türkiye var. Bu yüzden bu amaçlarınızı gerçekleştiremezsiniz. Bu ülkeyi terör eylemleri ile bölemezsiniz. Çünkü bu terör örgütleri artık vekâlet savaşları yapıyorlar. Biz bu ülkede sadece PKK terör örgütü ve diğerleri ile savaşmıyoruz. Bu topraklarda gözü olan ve gelişmesini engellemeye çalışan bir takım başka devletlerle savaşıyor ve mücadele ediyoruz. Olay sadece Sur’da Cizre’de, hendek kazmaktan ibaret bir şey değil. O nedenle yaşadığımız terör olayları ve güvenlik güçlerimizin bu terörle mücadelesini başka yerlere oturtmak isteyenler bu işin bir an önce farkına varmalıdır. Bu terör örgütleri maşadır. Asıl o maşayı tutan elleri biliyoruz" dedi.
İRAN VE IRAK’A ELEŞTİRİ
İspanya’nın, ETA terör örgütünü Fransa ile işbirliği yaparak yok ettiğini hatırlatan Şahin, terör örgütlerine sahip çıkan İran ve Irak’ı eleştirerek, şunları söyledi:
"Müslümanlık deyince mangalda kül bırakmayan komşularımız var. Niye bir Fransa kadar olamıyorsunuz? Kandil defalarca bombalandı ve oradaki PKK terör örgütü elebaşları şu anda İran topraklarındadır. Siz besliyorsunuz orada onları. Bu Müslümanlığın neresinde var. İran yetkilerine sesleniyorum; İslam dininin neresinde var komşularına zarar vereni beslemek. Onları bu konuda komşuluk hukukunu hatırlamaya davet ediyorum. Irak Başbakanı, ’Sizin Başika’daki askerleriniz bizim toprak bütünlüğümüzü zedeliyor, lütfen çekilin’ diyor. Sayın İbadi, 30 yılı aşkın süredir senin topraklarında PKK terör örgütü kamp üstüne kamp kurdu, militanlarını oralarda eğitip bizim topraklarımıza saldırılar düzenledi, karakollarımızı bastı, şehitler vermemize sebep oldu. Sen toprak bütünlüğünü düşünüyorsun da 30 yıldır PKK’ya topraklarında niye müsaade ettiğinin hesabını ver. 30’dan fazla ülkenin askeri var Irak topraklarında. Biz orada asker bulunduruyorsak güç bulunduruyorsak terör örgütleriyle mücadele için bulunduruyoruz. Üstelik bu daveti siz yaptınız. Siz çağırdınız. Musul yakınlarında bizim orada güçlerimiz var. Hem PKK terör örgütüyle hem de IŞİD ile mücadele için oradayız. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Siz keşke Irak yönetimi olarak kendi toprak bütünlüğünüze kendiniz sahip çıksanız. Komşu ülkelere zarar veren unsurlara müsaade etmeseniz. Bunu yapmadığınız sürece sözlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. "
AKADEMİSYENLERE ELEŞTİRİ
’Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ bildirisine imza atan akademisyenleri de eleştiren Şahin, "İnsana en çok dokunan devletimiz için mücadele eden askerlerimizin, polislerimizin, o okumuş olanların yazdıkları bildirileriyle hain ilan etmeleridir. Devlet terörüne ortak olmayacaklarmış. Siz zaten PKK terör örgütü eylemlerine ortak oldunuz. Onların saldırılarına alet oldunuz. En son Çınar Karakolu’na yapılan saldırıya ortak oldunuz. Bunlar utanmıyorlar, ’Devlet katliam yapıyor’ diyorlar. Devlet orada ’ülke bölünmesin, terör olayları artmasın’ diye mücadele ediyor. Buna her vatandaşın destek vermesi lazım. Evlerinde aç kalan 83 yaşındaki yaşlı çifti askerlerimiz sırtında taşıyarak kurtarmıştır. Bu Mehmetçiklerden de mi utanmıyorsunuz ey profesörler. Mehmetçik oradaki vatandaşlarımıza sahip çıkıyor, sırtında taşıyor” ifadesinde bulundu.
“IRKÇILIĞI DERS KİTAPLARINDAN BAŞLAYARAK ANLATMAMIZ LAZIM”
Türkiye’nin terör gerçeğinin silahlı müdahale ile hiçbir şekilde bitmeyeceğini de sözlerine ekleyen Şahin, “Sosyal ve kültürel bakımdan da terörle mücadeleyi yapmayı başarmalıyız. Irkçılık nedir diye ders kitaplarında hiçbir tek paragraf yok. Çocuklarımıza şu ırkçılık nasıl bir hastalıktır diye anlatalım. Bizim milliyetimiz, soyumuz sopumuz var ama ırkçılık başka bir şey. Bu ülkede ırkçılık almış başını gidiyor. Bu ırkçılık mikrobu Türkiye’de bu gibi terör örgütlerinin çıkmasına ve başkaları tarafından maşa olarak kullanılmasına yol açtı. Bizim eğitim alanında ders kitaplarımızdan başlamak üzere, televizyonlardaki bir takım filmlerden başlamak üzere bir kültürel seferberliğe ihtiyacımız var. Bizim bünyemize nereden girdi bu mikrop. Bizim bünyemizde böyle ırkçılık hastalığı yoktu. Sivrisineklerle mücadele ederken, bu sineklerin bataklığını da kurutmak bizim asli görevimiz” diye konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.