POLİTİKA - 14 Ekim 2016 Cuma 17:58

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin :

A
A
A
AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin :

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili, “Bu işe son vermenin yolu içinde başkanlık sisteminde olduğu anayasa değişikliğini milletin önüne referandumla getirmektir. Millet eğer başkanlık sistemini benimserse geçersiniz, benimsemezse bu tartışmada biter” dedi.
Karabük’te bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunan AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin başkanlık sistemi ve Musul operasyonu ile ilgili sorularını cevapladı. Şahin, başkanlık sisteminin Türkiye’nin gündemine yeni gelmediğini 2007 anayasa değişikliği ve onun referandumda kabulünden sonra Türkiye’de başkanlık sisteminin zaman zaman konuşulmaya başlandığını söyledi.
“O zaman ABD diktatörlükle yöneltiyor demektir”
Halkın doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanının seçilmesinden sonra artık Türkiye’nin başkanlık sistemi ile yönetilme hususunun birçok çevre tarafından gündeme getirildiğini anımsatan Şahin, “Bu konuyu en çok gündeme getiren partilerin başında AK Parti olarak biziz. Başkanlık bir sistemdir, yönetim sistemidir. Türkiye bunu icat etmedi. G-20 ülkelerinin 10 tanesi başkanlık sistemi ile yönetiliyor, ABD, Fransa, Çin gibi. G-20 dünyanın en fazla gelişmiş ülkeleridir. Bazı siyasi partiler başkanlık sistemini diktatörlük olarak değerlendiriyor. O zaman ABD diktatörlükle yöneltiyor demektir. Obama ve önceki başkanlar diktatör demek. Bu gerçeklerle bağdaşmıyor. Orada da parlamento hatta parlamentolar var. Türkiye bunu tartışacak” dedi.
“Nihai kararı millet verecekse bundan niye çekiniyoruz ki”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salı günü grup konuşmasına dikkat çeken Şahin, “Zannediyorum, şunu söylemek istedi; ‘şuanda Türkiye’de fiilen başkanlık sistemi adeta uygulanıyor, buna bir şekilde son vermek lazım’. Nasıl son verilir, halka götürülür ve sorulur. Başkanlık sistemini istiyor musunuz, istemiyor musunuz diye. Bunu yolu nedir, içinde başkanlık sisteminde de olduğu anayasa değişikliğini milletin referandumla getirip sorarsınız. Millet eğer başkanlık sistemini benimsiyorsa başkanlık sistemine geçersiniz, benimsemiyorsa bu tartışmada biter. Sayın Bahçeli’nin söylemek istediğini bu olduğunu düşünüyorum. Kendisi biz parlamenter sistemden yanayız diyor ama bu konudaki nihai kararı da abana göre doğru bir şekilde millete bırakıyor ve millet versin diyor. Bizde hep aynı şeyi söylüyoruz. Önümüzdeki günler ne gösterir bilmiyorum ama Genel Başkanımız ve partimiz yetkilileri bir anayasa değişikliği teklifinin çok kısa sürede Meclis Başkanlığına verilebileceğini ifade ettiler. Önümüzdeki haftalarda yeni anayasadan ziyade bir anayasa değişikliği teklifini meclis olarak gündemimize alacağız anlamına geliyor. Bundan korkmamak lazım. Nihai kararı millet verecekse bundan niye çekiniyoruz ki”açıklamasında bulundu.
"Kimin ne dediği belli değil”
Musul’a düzenlenmesi planlanan DEAŞ’e yönelik operasyona PKK’nın da katılacağı yöndeki bir soruya ise Şahin, “ABD’den Musul ile ilgili PKK’nın devrede olmayacağını onların bu operasyonda değerlendirilmeyeceğini söyleyen açıklamaları da var. Ortalık bu konuda oldukça karışık ve kimin ne dediği belli değil. Bizim bir tek hassasiyetimiz var, Musul’un demokratik yapısının değişmemesini arzu ediyoruz. Çünkü orada çoğunlukla Araplar ve Türkmenler yaşıyor. Bunlar Sünni olarak biliniyor. Eğer ABD ve İran’ın dediği gibi Şii askerler Musul’a girerse, orada yaşayan Türkmen ve Araplar oradan ayrılmak zorunda kalabilir. Onlar güneye gidemez, kuzeye bize gelirler. Yeniden bir göç dalgası başlar. Biz istiyoruz ki, böyle bir şey olmasın. Musul Musullularındır. Musul da yaşayan insanlar Musul DEAŞ’tan temizlendikten sonra orada kalmaya devam etsin. Bizim politikamız budur. Türkiye olarak Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesi için gerek Musul’da yaşayan Arapları, gerekse Peşmergeleri hatta Türkmenleri Başika da eğittik. Diğer ülkelerde eğitti. 15 bin civarında eğitilmiş insan gücü var, Musul operasyonunda değerlendirilmek üzere. Bunun 4 bin 500 civarında da bizim Başika’dan eğitimiz insanlar var. Bunların tamamının bir şekilde DEAŞ’ın Musul’dan çıkarılması konusunda birlikte hareket etmesi işi kolaylaştırır diye değerlendiriyorum” şeklinde cevapladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hayvan koruma dernekleri: "Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli’de Valiliğin sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin yaptığı açıklamaya gösterilen tepkilerin ardından açıklama yapan hayvan koruma dernekleri, Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturulduğunu belirtti. Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında belediyelerin görev ve sorumlulukları hatırlatılırken vatandaşlar insan sağlığını tehdit eden hayvanların itlaf edilmesiyle ilgili maddeye tepki gösterdi. Olayların büyümesi üzerine hayvanları koruma dernekleri Kocaeli Valiliği ile görüşerek basın açıklaması yaptı. "Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Selma Pilatin Pek, "Valimiz Ali Aday’la görüşme yaptık. Valimiz yeni bir komisyon oluşturduklarını söyledi. Bu komisyonda artık belediyeleri, bakımevlerini DKMP’ler, emniyet müdürlüğü, tarım il müdürlüğü, çevre ve şehircilik müdürlüğü, il sağlık müdürlüğü olarak denetimlerine başlayacak. Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu. Biz Kocaeli Dernekleri olarak Kocaeli mükemmel demiyoruz. Ama Kocaeli’mizde de biz böyle sorunları istemiyoruz” diye konuştu. "Her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda" Valiliğin yaptığı açıklamayla tamamen yasa metninin paylaşılmasıyla ilgili olduğunu belirten KOHAYDER Başkanı Semra Çelikkaya, "Valilik, ’Belediyelere işinizi yapın’ demiş. Kanuna göre nüfusu 100 binin üzerinde olan her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda. Belediye bütçesini de yüzde 5’ini bakım evi yapıp hayvanların kısırlaştırılması için harcamak zorunda. 5199 Sayılı Kanunun yönetmeliği de yasada var olan bir şey. Peki Kocaeli’de bütün belediyeler bunu yapmış durumda mı? Hayır. Ülkemizde bin 395 belediyenin sadece bin 112’si kısırlaştırma yapmış. Sonra diyoruz ki ’Niye sokaklarda hayvanlar var?’ Çünkü kısırlaştırmıyorsunuz. Avrupa sokaklarında, ’Hayvanları yok’ deniliyor. Avrupa yüzyıllar önce kısırlaştırma işine başlamış. Avrupa itlaf da ediyor ama kısırlaştırma işlemine de yüzyıllar önce başlamışlar. Bizim belediyelerimiz maalesef bu işi ciddiye almadı, yapmak istemedi. Valimizin açıklaması da tamamen bununla ilgilidir" şeklinde konuştu. "Kocaeli’de hayvanların uyutulmasına ilişkin uygulama duymadım" Açıklamada yasa maddesi dışında bir şeyin olmadığını belirten Çelikkaya, "Yasada itlaf var mı diye soracak olursanız Türk Medeni Kanun’un birinci maddesidir. Yasalar kanunlar konuluş sebebiyle birlikte özü ve sözü birlikte yorumlanır. Hayvanları koruma yasasının böyle bir itlafa izin vermesi söz konusu değildir, bu özüyle beraber yorumlanır. Oradaki maddede hayvanın iyileşme şansı yok ve acı içindeyse hayvanı uyutuyorlar. Bunları veteriner hekimlerde yapıyor. Bu madde yanlış anlaşılmalar sebep olabiliyor. Diğer illere bilemem ama hayvanların uyutulmasına ilişkin Kocaeli’de böyle bir uygulama duymadım" ifadelerini kullandı.