KÜLTÜR SANAT - 20 Kasım 2019 Çarşamba 14:23

(Özel) Müze köy: Yörük

A
A
A
(Özel) Müze köy: Yörük

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde ve "en iyi korunan 20 kent" arasında yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı Yörük köyü, her yıl binlerce turist ağırlıyor.

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde ve "en iyi korunan 20 kent" arasında yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı Yörük köyü, her yıl binlerce turist ağırlıyor.


Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, cami, çeşme ve köprüleriyle "açık hava müzesini" andıran Safranbolu merkeze 11 kilometre uzaklıkta olan Yörük köyü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1997’de Türk-Türkmen köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alındı. 20. yüzyılın önemli sopranolarından biri olarak görülen, "La Diva Turca", "La Gencer", "La Regina" olarak ün kazanan ve 10 yıl önce hayatını kaybeden Leyla Gencer’in baba ocağı da olan Yörük köyü, Cemil İpekçi ve Gülgün Feyman gibi ünlülerin köklerinin dayandığı ünlü bir köy olarak da dikkatleri çekiyor. 93 tescilli eserin bulunduğu, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğradığı Yörük köyü, ilçenin önemli destinasyon merkezlerinden birisi.



Çadır hayatından yerleşik yaşama


Yörük köyünde 250 yıllık Sipahioğlu konağının sahibi Ali Rıza Tunca, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, köyün 650 senelik geçmişi olduğunu söyledi. Burada yaşamın çadırla başladığını, daha sonra köyün bir ayağının da İstanbul’da olması dolayısıyla, Osmanlı zamanında sipahi, fırıncı, börekçi gibi çeşitli işlerde görev alan kişilerin orada kazandıkları paralarla bu evleri yaptırdığını ve çadır hayatını bırakıp yerleşik hayata geçtiklerini ifade eden Tunca, "İlk Türk köylerinden bir tanesi. Buraya gelirken üç kardeş geliyorlar. En büyükleri Hüseyin bu köyü kuruyor, Davut ’Davut Ovası’nı, Hacı ’Hacılar Obası’nı kuruyor. Köyümüzde 117 tane tescil bina var. Köy olarak 1996’da vakıf kurduk, 1997’de köyümüzü sit alanı altına aldırdık. Ondan sonra evlerin dört cephe rölöveleri yapıldı. Bunlar Anıtlar Yüksek Kuruluna sunuldu. Bu evler hayvancılık ve tarımla yapılan evler değil, çoğunluğu İstanbul’da kazanılan paralarla yapılan evlerdir. Burası Safranbolu’nun bir minyatürüdür. Safranbolu bizden daha eskidir" diye konuştu.



Görkemli konaklar


Evin 8. kuşak sahibi olduğunu aktaran Tunca ise, şunları kaydetti:


"Evimizin 250 senelik bir tarihi var. Tavan süslemeleri, tavan göbeği orijinal haliyle, orijinal 140 senelik bir cam küre, gündüzleri ayna, gelen ışıkları yansıtır ve odayı komple içine alır. Geceleri lambalar yakıldığı zaman ışığı bir parçada olsa yansıtmaya yarar. Kalem işleri, boyamaların yapıldığı tarih, eski yazıyla maşallah ve 1294. Boyamalar 1878 senesinde yapılma. O tarihte yaşadıkları kültüre anlatıyorlar."


Evde mihrap içine alınmış 12 açmış karanfilin 12 imamları ehlibeyti gösterdiğini, boyamaları yaptıran dedelerinin resminin yer aldığını anlatan Tunca, resmin üzerine Bektaşi sarığı yer aldığını belirtti. Oymaların 12 olduğunu, ocakların kenar taşlarında sarıklı taşlar, hayat ağacı gibi Bektaşi ocağının simgelerinin yer aldığını anlatan Tunca, burada 3’ler, 5’ler, 7’ler, 40’ların mevcut olduğunu kaydetti. Başodanın içerisinde yer alan ve içinde 3 çiçek bulunan 3 vazonun Allah, Hz. Muhammed, Hz. Ali’yi, 5 vazo ve çiçeğin Allah, Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin’i temsil ettiğini vurgulayan Tunca, odadaki karanfillerin sayısının 40 olduğunu, bunların da 40’ları gösterdiğini, vazoda açmış 4 çiçeğin 4 kapı 40 makam olduğunu ifade etti.



Yörük köyü evleri


Safranbolu’nun aksine arsa ve engebeli arazi sorunu olmayan Yörük köyündeki evler neredeyse bitişik nizamda inşa edilirken, Anadolu köylerinde genellikle görülen ev kümelenmesi yerine ana cadde boyunca yapılanmış. Osmanlı dönemi klasik üslubun ev mimarisindeki en güzel örnekleriyle dolu olan Yörük köyü, bilinen köy evi tarzının dışında bir yerleşme olarak yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çal’da asırlık gelenek bu yılda sürdürüldü DENİZLİ(İHA) – Her yıl geleneksel olarak Çal ilçesinde düzenlenen Hıdırellez ve Mırtlak Etkinliği, 8 asırdır yaşatılırken bu yıl da düzenlendi. Çal Belediyesi’nin organizasyonuyla imece usulüyle 31 kazan keşkek ve 22 kuzu eti pişirildi. Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, “Oğuz Boyları’ndan günümüze kadar gelen bu kültüre sahip çıkan ve yaşatan Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum.” dedi Denizli’nin Çal İlçesi Akkent Mahallesi’nde Hıdırellez ve Mırtlak Etkinliği, bu yıl büyük bir coşku ile düzenlendi. Sabahın erken saatlerinde Ahmet Hoca Türbesi yanında hazırlanan alanda kazanlar kuruldu, keşkekler hazırlandı ve ardından davetlilere ikram edildi. Mırtlak etkinliğinde geleneklere uygun olarak at yarışı, cirit oyunu ise nefes kesen mücadelelere sahne oldu. Çal Belediyesi, 31 kazan keşkeğin dağıtımını öğle saatlerinde gerçekleştirdi. Tarihçilere göre Orta Asya’dan Balkan ülkeleri ile Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, İran, Irak, Mısır ve Suriye’ye yayılan Oğuz boylarının geleneği Denizli’nin Çal ilçesinde sürdürülüyor. Kaynaklara göre bilenen Donsuz Ahmet Hoca olarak anılan ve “don” kelimesi gelenekte “don değiştirme”, “şekil değiştirme” olarak bir hayvan kılığında görünme anlamlarında kullanıldığı kaynaklarda bilinmektedir. Ahmet Hoca’nın özgünlüğünü koruduğu ve herhangi bir kılığa girmeyen evliyalardan olduğu belirtilirken tüm bu bilgiler ve gelenekler ışığında, 8 asırdır geleneksel olarak yaşatılan Mırtlak Etkinliğine bu yıl Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, Bekilli Belediye Başkanı Önder Demir ve çok sayıda davetliler katıldı. “Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum” Mırtlak etkinliğini düzenleyen Akkentliler’in tarihlerine sahip çıktığını ve önemli bir geleneği yaşattıklarını söyleyen Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, “Oğuz Boyları’ndan günümüze kadar gelen bu kültüre sahip çıkan ve yaşatan Akkentli hemşehrilerimi kutluyorum. Asırlardır Donsuz Ahmet Hoca Türbesi’nin yanında toplanan insanlarımız Mırtlak etkinliğini düzenlemiş, Hıdrellez’i hep birlikte karşılamış türbeye gelen vatandaşlara yüzyıllarca keşkek ikramı yapılmış. Mırtlak etkinliği ilelebet yaşatılması gereken manevi bir etkinliktir. Bizim de başlıca görevlerimizden biri tarihimize sahip çıkıp ileriye götürmektir” diye konuştu.
Kocaeli TFF 2. Lig: Belediye Derincespor: 2 - Denizlispor: 1 TFF 2.Lig Kırmızı Grup 38. hafta karşılaşmasında Belediye Derincespor, matematiksel olarak ligden düşen Denizlispor’u 2-1 mağlup etti. TFF 2.Lig Kırmızı Grup’ta sezonun son maçına çıkan Belediye Derincespor, matematiksel olarak geçen hafta ligden düşmesi kesinleşen Denizlispor’u ağırladı. Ev sahibi sahadan 2-1’lik skorla galip ayrılmasının ardından, Etimesgut-İnegölspor maçının bitmesini bekledi. Ankara oynanan mücadelenin 1-1 berabere bitmesi sonrası Kocaeli ekibi sahanın ortasında ligde kalmanın sevincini yaşadı. Hakemler: Eren Özyemişçioğlu, Denizcan Şahin, Eren Öksüzler Belediye Derincespor: Hüseyin Yılmaz, Canberk Ömer Özdemir, Alaattin Hamza Ok, Alpay Çelebi, Fatih Cerlek (Erdi Can Şehit dk.60), Murat Arda Ayhan (Ünal Emre Durmuşhan dk. 82), Berat Ali Genç (Yusuf Balcı dk.90+3), Tarık Mayhoş, Volkan Altınsoy, Taha Aydınlı (Ege Özkayımoğlu dk. 60), Melik Derin Denizlispor: Ali Eren Yalçın, Emre Yıldırım, Emirhan Kaşçıoğlu (Ahmet Tekin dk. 46), Alihan Kalkan (Mehmet Ali Ulaman dk.68), Samet Emre Gündüz (Mehmet Eren Sıngın dk. 61), Oktay Kısaoğlu (Muhammed Eren Kıryolcu dk. 82), Gökhan Süzen, Emre Sağlık, Emir Toprak Dinç, Alaattin Öner, Mustafa Kaçan (Yusuf Emre İnanır dk .61) Goller: Melik Derin (dk. 45+1), Berat Ali Genç (dk. 89) (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (dk. 32) (Denizlispor) Sarı kartlar: Berat Ali Genç (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (Denizlispor)