GENEL - 22 Ocak 2020 Çarşamba 11:13

KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘Anne ve bebek dostu hastane’ olarak tescillendi

A
A
A
KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘Anne ve bebek dostu hastane’ olarak tescillendi

Anne ve bebek dostu hastane unvanı olan Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu alanda tescillendi.

Anne ve bebek dostu hastane unvanı olan Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu alanda tescillendi.


Karabük İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, doğumun doğanın en muhteşem tasviri olduğunu belirterek, hastane olarak bu yolcuğa gebe okulu ile başladıklarını kaydetti.


Gebe okulunda eğitimler uzman ekipler tarafından verildiği ifade edilen açıklamada, “Eğitim programımıza 20. Gebelik haftasından itibaren gebelerimiz ve aile bireyleri birlikte katılabilirler. Gebe okulu danışman ebemiz Kadın Doğum Polikliniği içerisinde hizmet vermekte olup, eğitim programımız ücretsizdir. Doğum ünitemizde anne adaylarımızın tek kişilik odalarda, refakatçileri eşliğinde tüm doğum sürecini rahat ve konforlu bir şekilde geçirmeleri sağlanır. Yürüme, hareket etme ve buna benzer tüm ihtiyaçları konusunda profesyonel ekibimiz tarafından desteklenmekte olup, annelerin gelenek ve göreneklerine uygun yaklaşımlar benimsenmektedir. İlk buluşma coşkusunu tüm ailenin hissetmesi için gerekli tüm imkanlar sunulmaktadır. Hastanemizde 13 yataklı Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitemiz ve 1 Yenidoğan Uzmanımız bulunmaktadır. Ayrıca 5 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı görev yapmaktadır. Hastanemiz bünyesinde anne otelimiz bulunmaktadır. Doğumu yaklaşmış olup hava şartları, ulaşım gibi sebeplerden sağlık tesislerine ulaşmakta sıkıntı yaşayan gebelerimizi doğumları gerçekleşinceye kadar anne otelimizde misafir etmekteyiz. Ayrıca, bebeği yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan annelerin bebekleri ile yakın temasını sağlamak için de anne otelimiz ile hizmetinizdeyiz. Hastanemiz Anne ve Bebek Dostu Hastane unvanı almış ve tescil denetimlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Bu politika doğrultusunda, tüm personelimizin eğitimine, bilgi, yetkinlik ve becerilerle donatılmasına kurum olarak büyük önem vermekteyiz” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.