- 06 Temmuz 2020 Pazartesi 11:28

Safranbolu eski günlerine dönüyor

A
A
A
Safranbolu eski günlerine dönüyor

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Karabük’ün Safranbolu ilçesi, korona virüs (Covid-19) salgını normalleşme süreciyle birlikte eski günlerine dönmeye başladı.

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Karabük’ün Safranbolu ilçesi, korona virüs (Covid-19) salgını normalleşme süreciyle birlikte eski günlerine dönmeye başladı.


Osmanlı mimarisini, şehir hayatını ve kültürünü yansıtması dolayısıyla "Osmanlı’nın parmak izi" olarak adlandırılan tarihi ilçede, hafta sonu yerli turist yoğunluğu yaşandı.


3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan ve Türkiye’de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde tek yer olma özelliği taşıyan Safranbolu’yu görmeye gelen misafirler, esnafların da yüzünü güldürdü. Salgın nedeniyle uzun süre boş kalan tarihi ilçede, hafta sonu sokaklar yine turistlerle canlanmaya başladı.


Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprülerle "açık hava müzesini" andıran Safranbolu’ya, geçen yıla göre tur ve gruplar henüz gelmese de günü birlikçi turistler yoğun olarak geliyor.



Çarşı Covid-19’a karşı


Tarihi Çarşı’da esnaflık yapan Akın Demirkıran, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, son bir haftadır turist hareketliliğinin yaşandığını söyledi.


Sınav sürecinin de bitmesiyle insanların daha da fazla gelmeye başladığını ifade eden Demirkıran, "İnsanlar, sahillere gidiyor, sahile giderken de bize uğruyor. Daha turlar başlamadı. Yabancı turist yok, yerli turistler var" dedi.


İnsanların kurallara çok fazla riayet etmediğini belirten Demirkıran, "Maskesi olmayanları uyardığımız zaman bize küsüyorlar. Bizde ’Çarşı Covid-19’a karşı. Biz sizin için maske takıyoruz lütfen sizde bizim için maske takın’ yazıp astık" diye konuştu.


Esnaflardan Hüsnü Özdemir de uzun süredir boş olan Safranbolu’da hareketliliğin başladığını belirtti.


Geçen yıla göre kıyaslama yapılamayacağını, ancak yine de bir hareketlenme olduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:


"Geçen yıla göre gruplar ve turlar gelmiyor, münferitler geliyor. Geçen senenin çeyreğini yaşıyoruz ama buna da şükür. Daha da kötüydü en azından çarkımız dönüyor. Evimize ekmeğimizi götürebiliyoruz. ’Hiç yok’ diye ağlarsak daha kötü olur. Allah bereket versin. Şu ortamda Safranbolu’yu tercih eden turistlere de teşekkür ederiz. Unutmuyorlar bizi."


Her şeyin bir anca düzelmesini beklediklerini kaydeden Özdemir, "Yabancılar da buranın ekmek kaynağı. Uzakdoğulular bizim tamamı ile bizim ekmek kaynağımızdı. Ama ne yapalım? Bir imtihandan geçiyoruz, buna da şükür, Allah bundan aşağı etmesin" değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı hoca Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.