GENEL - 14 Kasım 2014 Cuma 17:41

Ovacık Myo Protokolü İmzalandı

A
A
A
Ovacık Myo Protokolü İmzalandı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin en önemli meselesinin eğitim olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin kalkınması için eğitimli insana ihtiyaç var. Bu nedenle özellikle son yıllarda hükümetimiz döneminde bütçemizden en büyük pay eğitime ayrılmıştır" dedi.
Karabük’ün Ovacık İlçesinde, Karabük Üniversitesi ile İlçe Kaymakamlığı arasında Meslek Yüksek Okulu protokol imza töreni yapıldı. Yüksek Okul Protokol imza törenine Vali Orhan Alimoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, KBÜ Rektörü Prof.Dr. Burhanettin Uysal, TSO Başkanı Sedat Namal, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Dursun, AK Parti İl Başkanı Timuçin Saylar, Merkez İlçe Başkanı Tuncay Özcan öğrenciler ve davetliler katıldı.
“MEHMET ALİ ŞAHİN İÇİN DÜNYALARI VERİRİZ”
İmza töreni öncesi okulun yapımını üstlenen Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sedat Namal, “Sosyal Sorumluluk projesi kapsamında güzel şeyler yapmaya gayret ettiklerini belirterek şunları söyledi: "Cenab-ı Allah’ın rızık aracıyız. İşi kullanırsak bereketi artar. Bugün burada Meslek Yüksek Okulu protokolünün imzalanmasında Şahin’in ve Rektörümüzün emekleri var. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Bir yıl önce bir zat için gülmesi için dünyaları veririz diye söylemişlerdi. Biz de Mehmet Ali Şahin için dünyaları veririz” dedi.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal ise, Karabük’ün Demir Çelik Fabrikası ile anılan bir kent olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Türkiye ve dünya da kime sorsan Karabük’ü Demir Çelik fabrikalarıyla tanır. 2007 yılında Karabük Üniversitesi kuruldu ve bugün geldiği seviyede 14 fakülte, 7 Meslek Yüksek Okulu, 4 Yüksek Okulla eğitim ve öğretim vermektedir. Üniversitemiz kurulmasıyla birlikte güçlü bir kampus oluşturmayı hedeflerken, ilçelerde de yüksek okul açmayı hedeflemiştir. Bu üniversitemizin rekabet anlayışı ile oluşan bir anlayış. Mehmet Ali Şahin’in katkıları ile Eskipazar, Yenice ve Eflani ilçesinde Meslek Yüksek Okullarını açtık şimdi de büyüğümüzün katkıları ile Ovacık’a MYO açmak için bugün ilk adımı atıyoruz. Hayırsever TSO Başkanımızda bina yapmayı kabul etti. Bu okul buraya açılır, sahip çıkmazsanız, sadece açılmış olur. Gönlünüzde, yüreğinizde büyüttükçe Ovacık’ta büyüyüp gelişecektir.”
Vali Orhan Alimoğlu da, Ovacık’ın tabelasında nüfusu az görünse de, Ovacık’ın özgül bir ağırlığı olduğunu, Ovacık’ın yüksek okulla daha büyüyüp gelişeceğini belirtti.
’TÜRKİYE’NİN KALKINMASI İÇİN EĞİTİMLİ İNSANA İHTİYACI VAR’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, hükümetin bütçeden her zaman en fazla payı eğitime verdiğini ve bugün 81 ilde üniversite bulunduğunu söyledi.
Hükümet olarak eğitime çok önem verdiklerini anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:“Türkiye’nin en önemli meselesi eğitimdir. Türkiye’nin kalkınması için eğitimli insana ihtiyacı var. Bu nedenle özellikle son yıllarda hükümetimiz döneminde bütçemizden en büyük pay eğitime ayrılmıştır. Memnuniyetle söylemeliyim ki 7 yıllık süreçte en hızlı gelişen üniversite Karabük Üniversitesi olmuştur. Rektörümüz Burhanettin Uysal’ın çalışmaları takdire şayandır. Kaliteli eğitim vermektedir. Türkiye’nin en köklü ve eski üniversitesi Hacettepe kadar öğrencisi olması bizi gururlandırmaktadır. Eskipazar, Yenice ve Eflani ilçelerinde girişimlerimiz sonunda MYO yaptık. Ovacık ilçemizde de şimdi hazırlıklarına başladık. Bina sorunumuz vardı. Bunu hayırsever iş adamımız Sedat Namal’ın yardımıyla aştık. Kendisine rica etmiştik. Namal, ilçemize bir bina yapacak. Kendisine teşekkür ediyoruz.”
Diğer ilçelerde açtıkları okulların daha önce YÖK tarafından kabul edilmediğini, girişimleri sonucunda sorunun aşıldığı bilgisini veren Şahin, "Kolay olmadı. O ilçelerde nüfus azlığı nedeniyle açılmıyordu okullar. YÖK Başkanı ve 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile görüşerek sorunu çözdük ve bugün açıldı. Ovacık’ta da bu sorunlar olacak ama aşacağız. Öyle ’ben rektörle görüştüm, o benim dostumdur’ demekle falan üniversite falan kurulmuyor sevgili kardeşlerim. Bu işler kolay olmuyor ama aşacağız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Mehmet Ali Şahin, Vali Orhan Alimoğlu, Rektör Burhanettin Uysal, Ovacık Kaymakamı Hakan Şeker ve TSO Başkanı Sedat Namal, Ovacık MYO’nun protokolünü imzaladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.