YEREL HABERLER - 19 Ocak 2015 Pazartesi 12:36

Murat Orhan Bilirkişi Raporlarını Açıkladı

A
A
A
Murat Orhan Bilirkişi Raporlarını Açıkladı

Karabük Özel Sektör Demir Çelik Haddecileri Derneği eski Başkanı Murat Orhan, “KARDEMİR’de haksız rekabetin varlığı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tespit edilmiştir.” dedi.
Murat Orhan KARDEMİR hissedarlarına ve kamuoyuna yaptığı çağrısında, “Tamamı halka açık bir anonim ortaklık olan ve ilgili mevzuat uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimine tabi olan KARDEMİR A.Ş.’ deki hukuka aykırılıklar konusunda Karabük Özel Sektör Demir Çelik Haddecileri Derneği (KAHDER) tarafından 2011 yılı Ekim ve 2012 yılı Kasım aylarında, şahsım tarafından 2013 yılı Temmuz ve 2014 yılı Ağustos aylarında ulusal ve yerel gazetelere ilanlar verilerek kamuoyunun bilgilendirildiği ve Devletin yetkili kurumlarının gereğini yapmak üzere göreve çağrıldığı malumdur. KAHDER tarafından verilen gazete ilanları sonrası Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/5277 numaralı dosya üzerinden re’sen başlattığı soruşturma kapsamında ve ayrıca KAHDER ile birlikte Karabük’deki haddeci firmalar tarafından doğrudan SPK’ya yapılan 25 Ekim 2011 tarihli şikayet üzerine SPK tarından KARDEMİR hakkında inceleme başlatılmış ve bu inceleme tamamlanarak konuya ilişkin 29.08.2012 Tarih ve XX-4/42-5 Sayılı SPK Denetleme Raporu tanzim edilmiştir. Söz konusu denetleme raporuda, aynen, KARDEMİR tarafından satışı yapılan kütüklerin çoğunluğunun, yüzde 76,6 sının toplam hisse oranı yüzde 10,8 olan ilişkili şirketler Yolbulan A.Ş., Çağ Çelik A.Ş., Çelsantaş A.Ş. tarafından satın alındığı konuları belirtilmiş ve de SPK Kurul Karar Organının 07.09.2012 tarihli kararıyla da; aynı zamanda KARDEMİR’in de yöneticileri olan Yolbulan A.Ş. ve Çelsantaş A.Ş. yöneticileri tarafından Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve 55. maddelerinin ihlal edildiğine, Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve 55. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet eyleminin hukuki ve cezai sonuçlarının bulunduğuna karar verilerek, haksız rekabetin varlığı SPK tarafından tespit edilmiştir.” dedi.
YARGILAMA DEVAM EDİYOR
SPK tarafından açık biçimde tespit edilen haksız rekabet eylemleriyle ilgili olarak KAHDER ve aynı zamanda Karabük’deki haddeci firmalar tarafından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/5277 numaralı dosyası üzerinden şikayette bulunulduğunu hatırlatan Murat Orhan, “Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bu soruşturma 2013 yılı Mayıs ayında tamamlanmış, Başsavcılık tarafından görevli ve yetkili ceza mahkemesine sunulan ve mahkemece kabul edilen iddianame kapsamında; ilişkili şirketlerin 11 tane yönetim kurulu üyesinin ve ayrıca halen KARDEMİR A.Ş.’de görevde bulunan, KARDEMİR’in yönetim kurulu başkanının, yönetim kurulu başkan vekilinin, 4 tane yönetim kurulu üyesinin, genel müdürünün ve satış müdürünün 6102 sayılı türk ticaret kanunu 54/1,2. Maddesi delaletiyle 55/1-a-2-5,d,e.f-1-2,62/1-a maddeleri uyarınca haksız rekabet düzenlemelerine muhalefet suçlamasıyla müşteki sayısınca iki kez ve tüm şüpheliler için ayrı ayrı cezalandırılmaları, 5237 sayılı türk ceza kanununun 43/1. Maddesi uyarınca bu haksız fiil eylemlerinin zincirleme suç oluşturması nedeniyle sanıklara verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılması aynı yasanın 53/1. Maddesi uyarınca da şirket tüzel kişiliklerin yöneticisi olmaktan yoksun bırakılmaları talep edilmiştir. Haksız rekabet suçunu işledikleri isnadıyla ve 2 yıla kadar hapis cezası gerektiren sevk maddeleri uyarınca 2 kez cezalandırılmaları talebiyle haklarında karabük 1. asliye ceza mahkemesi’nin 2013/531 esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açılmış olan KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, Yönetim Kurulu Üyesi Cavit Yücel, görevinden istifa eden Genel Müdür Fadıl Demirel ve diğer sanıkların yargılanmalarına devam edilmektedir” dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORU TAMAMLANDI
Haksız rekabet ile ilgili olarak Bilirkişi raporunun da tamamlandığını kaydeden Murat Orhan, şunları söyledi:
“ Mahkemenin 19.06.2014 tarihli ara kararı ile; sanıkların üzerlerine atılı haksız rekabet suçu bakımından suç tarihi ve davanın görüldüğü tarih itibarıyla eski ve yeni Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda; konusunda uzman olan ve hukuk fakültesinde ticaret hukuku ve ceza hukuku alanında ihtisas yapmış üç kişilik heyetten bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Mahkemenin bahsi geçen ara kararına göre tamamı hukukçu akademisyenlerden müteşekkil üç kişilik heyet tarafından oluşturulan bilirkişi raporu geçtiğimiz günlerde tamamlanmış ve dava dosyasına sunulmuştur. 27.10.2014 tarihli söz konusu bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat kısmında aynen, ‘Bilirkişi kurulumuz, sanıkların eylemlerinin, normal kabul edilemeyecek, rekabeti tehlikeye sokan veya rekabetten beklenen sonuçları boşa çıkaran rekabetin işlevsel fonksiyonel, kurallarına aykırı davranış olarak nitelendirilmesi gerektiği, işbu nedenle gerek mülga Ticaret Kanunu madde 57’de yer alan, “Hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir şekilde elde ettiği veya öğrendiği imalât veya ticaret sırlarından haksız yere faydalanmak veya onları başkalarına yaymak; … Rakipler hakkında da cari olan kanun, nizamname, mukavele yahut mesleki veya mahalli âdetlerle tâyin edilmiş bulunan iş hayatı şartlarına riayet etmemek”, yeni Ticaret Kanunu madde 55’de yer alan “Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur. İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur” hükümlerine aykırılık teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır, şeklindeki tespit ve değerlendirmeler yer almakta olup, daha önce sermaye piyasası kurulu tarafından varlığı tespit edilmiş olan suç mahiyetindeki ve hukuka aykırı nitelikteki “haksız rekabet eylemleri” bu kez de akademisyen bilirkişiler tarafından saptanmıştır. Sahip oldukları yüzde 10,8 oranındaki KARDEMİR hisse senetleri ile KARDEMİR’i yöneten ve KARDEMİR tarafından üretilen kütük demir’in yüzde 76,6’sını maliyet avantajı sağlayarak sahip oldukları ilişkili şirketlere sattıkları, diğer firmalara mal teslimatlarını geçikmeli yaparak yeni siparişlerin önüne geçtikleri SPK denetleme raporu ile sabit olan söz konusu şahısların; akademisyen bilirkişiler ve SPK tarafından saptanmış bu haksız rekabet eylemlerinin ve Karabük’de 20 yıl boyunca çalıştığım fabrikanın da içinde olduğu birçok haddeci tesislerin kapanması sonucu bu fabrikalarda tesislerde istihdam edilen binlerce işçinin işsiz kalmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, söz konusu bilirkişi raporunun sanıklara duyurulduğu 16 Aralık 2014 tarihindeki duruşmadan kısa bir süre sonra KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel’in istifa etmiş olması dikkate alındığında, son zamanların revaçta olan deyimiyle bu istifanın zamanlaması da oldukça manidardır. Tüm bu eylemlerin asıl mağdurları olan küçük yatırımcılar, kapanan Karabük haddehanelerinin işsiz kalan çalışanları, nakliyeci ve haddeci esnafı ve demir tüccarları için; bir KARDEMİR hissedarı ve eski haddeci emekçisi olarak ve de kahder başkanı sıfatıyla yıllardır vermekte olduğum bu insani ve vicdani mücadelem daha evvel de defalarca vurguladığım gibi sonuna kadar sürecektir. Bu noktada, SPK ve Karabük cumhuriyet başsavcılığı’nın ardından akademisyen bilirkişi heyetince de apaçık şekilde tespit edilmiş olan bu haksızlıkların ve hukuksuzlukların Türk milleti adına muhakeme yetkisini kullanan bağımsız yargının duyarlı gözlerinden de kaçmayacağına dair inancımız tamdır. Böylelikle, adaleti tesis edecek olan bağımsız Türk yargısı, hem bu hukuksuz eylemlerin asıl mağdurlarının ve hem de kamuoyunun vicdanını bir nebze rahatlatmış olacaktır.”
Murat Orhan’ın bu açıklamalarına karşın KARDEMİR A.Ş yetkilerinin de ilerleyen günlerde açıklama yapması bekleniyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.