EĞİTİM - 23 Mart 2020 Pazartesi 17:27

KBÜ’de uzaktan eğitim süreci başladı

A
A
A
KBÜ’de uzaktan eğitim süreci başladı

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) yeni tip korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında başlatılan uzaktan eğitim süreci başladı.

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) yeni tip korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında başlatılan uzaktan eğitim süreci başladı.


Türkiye’de görülen korona virüs salgını nedeniyle ilk ve orta öğretim kurumlarının ardından tatil edilen Karabük Üniversitesinde Yüksek öğretim Kurulunca (YÖK) alınan karar doğrultusunda uzaktan eğitim süreci başladı. Yaklaşık 50 bin öğrenci ile ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar akademik takvime göre eğitim-öğretim faaliyetleri bugünden itibaren uzaktan eğitim öğretim yöntemiyle sürdürülecek.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Tahir Güneşer, istenmeyen bir durum altında bu uygulamaya başladıklarını belirterek, “Doğrusunu söylemek gerekirse burada çok uzun zamandır aslında teknolojik alt yapıya sahip olduğumuz üniversitemizin birçok programında genel itibariyle hizmet sunduğumuz 27 ayrı programda uzaktan eğitim olarak hizmet sunuyoruz. 2007’de üniversitemiz kurulmuştu ve 2009’dan beri ciddi tecrübelerimiz olan bir alan. Fakat Karabük Üniversitesi çok kapsamlı bir üniversite. Toplam 295 farklı lisans, ön lisans ve lisansüstü programlarımız mevcut. Bu programların tümünü sanal ortamı kullanabilir hale getirebilmek için çok ciddi bir alt yapı yenilemesi gerekiyordu. Fakat elimizdeki vakit bu kadar hızlı değildi. Dolayısı ile bizde elimizde sayılır vakit içerisinde tecrübemizle birleştirerek sistemimizi çalışır halde öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın hizmetine sunduk” dedi.



“Derslerimizi yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız”


Bu sabah itibariyle derslere başladıklarını ifade eden Güneşer, “İlk gün olması sebebiyle genel itibariyle kısmı aksaklıklar mevcut. Öncelikle Milli Eğitim’inde eğitim sisteminin başlaması internet trafiğinde ciddi bir yük oluşturdu. Bir yandan da insanımızın evde bulunuyor olması ile internet kullanım aktivasyonunu arttırdığı için tüm bu etkenler çalışma sistemimizin arkasına bir dezavantaj olacağını biliyorduk. Buna göre biz üç ve dört aşamalı felaket kurtarma senaryosunu sürekli devrede tuttuk. Sabah 8.30 itibari ile derslerimiz başladı. Yaşadığımız sıkıntılar oldu. Sıkıntılarımızı da peyderpey kurmuş olduğumuz burada 11 ayrı yardım masasında öğrencilerimize e-mail yoluyla hem de öğretim elemanlarımıza telefon hizmetiyle sağlamaya çalıştık. Zannediyorum ki yarından sonra sistem oturacak. Biraz daha derslerimizi tam anlamıyla yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız” diye konuştu.



“Eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır”


Uzaktan eğitim sürecinin ileriye dönük getireceği en önemli noktalardan bahseden Güneşer, “Sürecin yürütülebileceği teknolojik ortamda bu derslerin öğrenci ve öğretim elemanı etkileşimi ile sağlanabildiği ortaya çıktığında şüphesiz daha verimli bir öğretim materyallerinin üretilmesi aşamasına geçilmesi gerekiyor. Çünkü örnek dersleri incelediğimizde teknolojinin alt yapısı müsait birçok argüman var. Bilgisayarın ekranını tahta olarak kullanabiliyorsunuz. Bir projeksiyon sunum olarak kullanabiliyorsunuz. Beraberinde ya da öğrencilerle karşılıklı etkileşim, öğrenci ödev sunumu yapabiliyor. Bunların hepsini bir arada yapabiliyorsunuz. Bunların hepsinin yapıldığı bir ortamda şüphesiz eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi belki de önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır. Bu konuda eğitimcilerin ciddi çalışmaları sürüyor. Herhalde hızlanarak devam edecek diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


Öğrencilerin sistemi kullanırken çeşitli acemilikler ya da hatalar yapacaklarını, bunları bu sistemi kullandıkça aşacaklarını hatırlatan Güneşer, şunları söyledi: “Derslere katılımla ilgili sistem derslerin takibini yapıyor ve kayıt altına alıyor. Dolayısı ile herhangi bir teknik aksaklık sebebiyle bile olsa izleyemedikleri dersleri daha sonradan sisteme girip izleme, inceleme, hocalarına özelden mesaj atma, anlamadıkları yerin cevabını e-mail üzerinden alabilme imkanları olacak. Sükunetle sistemin oturmasını ve bu süreci derslerini ve ders programlarını takip etmelerini, en önemlisi evde kalmalarını istiyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.