YEREL HABERLER - 04 Nisan 2017 Salı 14:47

Recep Konuk: “Bu elbise bu bedene dar geliyor, dar”

A
A
A
Recep Konuk: “Bu elbise bu bedene dar geliyor, dar”

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, referandum çalışmalarına devam ediyor.

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Recep Konuk, referandum çalışmalarına devam ediyor.


Teşkilat mensupları ve STK temsilcileri ile Karaman’ın bütün köylerini, belde ve ilçelerini gezen Milletvekili Recep Konuk, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum sonucunda milletin bir karar vereceğini ifade ederek, “İnşallah 18 maddelik anayasa değişikliğine milletimiz onay verecek ve Türkiye önündeki bir eşiği daha atlayacak. Türkiye’nin hızlanmaya büyümeye ihtiyacı var. Kısır çekişmelerle kaybettiği zamanı telafi etmeye ihtiyacı var. Milletimiz bu kısır döngüde kalıp durmak istemiyor. Bu millet büyük olmak istiyor, şekil verilen değil, insanlığı tutup eliyle kaldıran, çağın lideri medeniyet merkezi bir Türkiye olmak istiyor. Anayasa Değişikliği Meclis Komisyonlarında 20 Aralık 2016’da görüşülmeye başlandı. O tarihten bu yana 4 aydan fazla zaman geçti. Hemen hemen 5 aylık süreç sonunda bu değişiklik milletimizin oyuna sunulabiliyor. TBMM öncesini de katarsanız Türkiye 6-7 ay boyunca Anayasa değişikliğine odaklandı. Sadece bu bile sistemin ne kadar geç ve ağır işlediğinin ispatıdır” dedi.



“Türkiye bu elbise ile nefes alamıyor”


"Bu elbise bu bedene dar geliyor, dar" diyen Konuk, “Bu üniformada ısrar edenler şunu bilsin, Türkiye bu elbise ile nefes alamıyor. Bu elbise ile adım atamıyor. Bu elbise ile artık kolunu oynatamıyor. Bu değişiklik kısmi bir değişikliktir. Bu değişiklik, yakayı genişletip Türkiye’nin nefes alması, ağını genişletip adım atabilmesi, omzunu yükseltip elini kolunu oynatabilmesi için yapılan bir değişikliktir. ‘Evet’ oylarıyla inşallah Türkiye 16 Nisan’da büyüyen bedenine elbiseyi uyduracak. Bu değişiklik yeni ve büyük Türkiye’yi taşıyabilecek asıl elbise için bir prova olacak. Bu değişikliğe karşı çıkmak büyüyen ve büyümek isteyen Türkiye’ye büyüme bu elbiseye sığacak kadar ol demektir. Bu millet kararlı, bu millet küçülmeyi değil büyümeyi tercih ediyor. Çünkü şunu çok iyi biliyor, eğer Türkiye varsa dünyadaki mazlumların hakkını arayan bir ülke var, kimsesizlerin kimsesi bir ülke var. Türkiye varsa insanları sömüren sistemin yanlış olduğunu anlatan, adaletsizliğe, sömürüye itiraz eden bir ülke var. Yani bu millet sadece kendisi için değil, insanlık için büyümesi gerektiğini biliyor, insanlık için üretmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Ekonominin de iktisadında, kültüründe, medyanın da etkin güçlerin ifade ettiğinin dışında bir dilinin olduğunu bu millet çok iyi biliyor, bunun için coşkulu bir şekilde ‘Evet’ diyor, coşkulu bir şekilde TBMM’nin iradesi ile yapılan anayasa değişikliğine sahip çıkıyor” şeklinde konuştu.



“Kararname İle Türkiye yönetilmeyecek”


Konuk açıklamalarına şöyle devam etti:


"Ne diyorlar? Cumhurbaşkanı, kararname ile muhtarlıkları kapatacakmış, restoranları kapatacakmış, iş adamlarının fabrikalarına el koyacakmış. Bu kadar bayağı yalan olur mu? Mevcut sistemde kararname hazırlama yetkisi Bakanlar Kurulunda. Şimdi hükümet meclis dışından ve doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından kurulacağı için yürütme ve icraat alanında kararname çıkarma hakkı Cumhurbaşkanına tanınıyor. Cumhurbaşkanı temel haklar, kişi hak ve özgürlükleriyle siyasi hak ve ödevler ile anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümleri uygulanıyor. Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda kararname hükümsüz hale geliyor. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri anayasal yargı denetimine alınıyor. Anayasada bu ifadeler açık şekilde belirlenmişken nasıl olacak da bu ülkeyi kararnamelerle yöneteceksin? Güneş balçıkla sıvanmaz, halkımız bu zırvalara inanmaz, bunun için güçlü bir ‘Evet’ ile anayasa değişikliğimizi milletimiz taçlandıracak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Özel bireyler için önemli çalıştay Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı başladı. Çalıştayda konuşan Milletvekili Ekmekci, "Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim" dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” başladı. 2 gün sürecek çalıştayın açılış programı AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Daire Başkanı Fatih Paça ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Milletvekili Serap Ekmekci, “Milletvekili olarak mecliste yürüttüğümüz rutin görevlerimiz ve yer aldığımız komisyonlarımız var. Mazbatamı almamla birlikte öncelikli çalışma alanı olarak sosyal gelişme konularına yöneldim. Darda kalanı feraha erdirmek, eksik kalanı tamamlamak, çaresiz olana çare bulmak için yola çıktım. Geride kalan bir yıllık sürede bu güzergahta çalıştım ve çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğim. Kadın ve anne olmam, avukatlık mesleğimde yaşadıklarım, belediye meclis üyelikleri ve kadın kolları başkanlığındaki edindiğim bilgiler beni bu seçeneğe sürükledi diyebilirim. Milletvekili olmamla birlikte okullarımızı ziyarete başladım. Eğitim en önemli konularımızdan biri. Çocuklar geleceğimizin emekçileri. Her okul ziyaretimde çantamı eksikler, düzeltilmesi gerekenler, tamamlanacaklarla doldurdum. İdarecilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle sohbetlerimiz neticesinde “ortak akıl” diyoruz ya, işte bu çalıştay fikri ortaya çıktı” dedi. Özel eğitimin önemine değinen Ekmekci, "Özel eğitim alanı, üzerinde hassasiyetle durmamız ve dünyada ki mevcut sistemleri dikkatle izlememiz gereken bir çalışma alanı. Bilimin çeşitli dalları ile ilişkili olup, eğitim biçim ve içeriğinin değişme kapasitesi olan özel eğitim için çeşitli paydaşların işbirliği olmazsa olmaz. Akademi ile veli görüşü, sağlıkçı ile sosyal hizmetçi görüşü, eğitimci ile sporcu görüşleri aynı potada harman edilmeli ki ortaya en doğru ve güncel yöntem çıksın” diye konuştu. “Bu ekip birlikte başaracak” Desteklerini daima sürdüreceğini belirten Ekmekci, “Siz değerli çalıştay katılımcıları, her biriniz çalıştığınız alanların uzmanlarısınız. Hazırlık toplantılarımızda her birinizin bu kutsal emeklerini gördük. O kadar dolu bir çalıştay programı hazırladınız ki maça bir sıfır galip başladık diyebiliriz. 2 gün sürecek çalıştayımızın son derece verimli geçeceğinden de şüphemiz yok. Bu ekiple birlikte başaracak. Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim. Çalıştay bildirimizi bakanlıklarımıza ulaştıracağım ve takipçisi olacağım. Verdiğiniz emeğin karşılık bulması için elimden geleni sizlerin desteği ile ortaya koyacağım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyıl’ında ülkemizin her alanda lider ülkelerden biri yapmanın gayretindeyiz. Çağ ne gerektiriyorsa, ortak akıl ve bilim neyi işaret ediyorsa, imece ile ne kadar yol yürüyebiliyorsak, yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. Açılışın ardından konusunda uzman ekiplerle birlikte çalıştay için oluşturulan komisyonlarda istişareler yapmaya başladı.
Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” dedi. "Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" başlıklı 13. Çalışma Meclisi Toplantısı Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve diğer sendikaların başkanları ile temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, "1 Mayıs’ın, günün anlam ve önemine uygun olarak, barış içinde ve bayram havasında geçmesini; emekçilerimizin esenliğine de vesile olmasını temenni ediyorum. Meclisimiz, bugün ve yarın; çalışma hayatında insana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkileri ve adil çözüm; c) sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri; d) Toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak dört oturum şeklinde toplanacaktır. Bu toplantılarda bulunmamız, çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek için hepimize bir fırsat sunmaktadır" şeklinde konuştu. Dünyada, bölgede, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığını belirten Işıkhan, pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizlerinin beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getirdiğini vurguladı. Türkiye olarak belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceklerini ifade etti. “Kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak özel politikalar geliştiriyoruz” Nihai hedeflerinin Türkiye Yüzyılını, emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu söyleyen Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak, genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz. Bildiğiniz gibi, günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon gibi faktörler, çalışma hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibarıyla gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. Konuşmasında dönüşümün merkezinde her zaman insanın ve emeğin olması gerektiğini dile getiren Işıkhan, insan onurunu koruyarak, adil çalışma şartlarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun; kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikaları desteklediklerini hatırlatan Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir. Değişen işgücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin; sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan, istihdamın geleceği konusunda ise sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. İstihdam oluşturma politikaları, sadece iş ve işçi sayısını artırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemelidir” diye konuştu.