GENEL - 18 Mayıs 2018 Cuma 12:05

Başkan Konuk: “19 Mayıs, millet hafızamıza nakşettiğimiz özel bir tarih”

A
A
A
Başkan Konuk: “19 Mayıs, millet hafızamıza nakşettiğimiz özel bir tarih”

AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, İstiklal yolculuğundaki ilk adımın 1919’da atıldığını belirterek, “19 Mayıs, milletimizin tarihin akışı içinde defalarca yaptığı yeni başlangıçlardan, milletimiz için son bekleyenleri, son planlayanları hüsrana uğratan ayağa kalkışlardan, tarihin dönüm noktalarından biridir” dedi.

AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, İstiklal yolculuğundaki ilk adımın 1919’da atıldığını belirterek, “19 Mayıs, milletimizin tarihin akışı içinde defalarca yaptığı yeni başlangıçlardan, milletimiz için son bekleyenleri, son planlayanları hüsrana uğratan ayağa kalkışlardan, tarihin dönüm noktalarından biridir” dedi.


19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında 19 Mayıs’ın gençlere verilen önemin ve Türk milletinin her şartta bağımsızlığı için mücadele edeceğinin en büyük göstergesi olduğunu ifade eden AK Parti Karaman Milletvekili, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, şartları kabullenip İstanbul’da oturmak yerine Samsun’dan istiklale çıkacak yolculuk için ilk adımı attığını, Kurtuluş Savaşımızın ilk ateşini yaktığını söyledi. 19 Mayıs 1919’un iyi tahlil edilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Recep Konuk, Gazi Mustafa Kemal’in o günlerde ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu durumu şu sözlerle ifade etti: “Koşulları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Ulus yorgun ve yoksul bir durumdaydı. Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış, itilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’a çıkmış, Adana iline Fransızlar; Urfa, Maraş, Antep’e İngilizler girmiş. Antalya ile Konya’da İtalyan birlikleri bulunuyordu. Yunan ordusu ise İzmir’e çıkarılıyor, Ege illerimizde insanlarımızı katlediyor, şehirlerimizi işgal ediyordu. Ortada, bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son mesele, bunun da taksimini sağlamaya çalışmaktan ibaretti.”



“Küresel mühendislik hesaplarını hiç bir zaman kabul etmeyeceğimizi gösterdik”


19 Mayıs 1919’un, milletimize düşmanlık paydasında buluşmuş iç dış düşmanların dayattığı o oldu bittilere, milletimize giydirilmeye çalışılan esaret gömleğine, vatan toprağını çizmeleriyle kirletmeye çalışanlara itirazı olanların harekete geçtiği ve mücadeleyi başlattığı gün olduğunu aktaran Başkan Konuk, “Coğrafyalar ve milletler için masa başında yazılıp çizilen senaryoları, küresel mühendislik hesaplarını hiçbir zaman kabullenmeyeceğimizi 19 Mayıs ile başlayan ve zafer ile sonuçlanan süreçte bütün dünyaya gösterdik. Bu anlamda 19 Mayıs 1919, millet hafızamıza silinmemek üzere nakşettiğimiz özel ve özellikli bir tarihtir. O gün, ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ diyerek üzerine karanlık çökmüş Anadolu’da bir ışık yakan Mustafa Kemal’in, milleti istiklal aşkıyla ayağa kaldırdığı gündür. 19 Mayıs, sadece bir deniz yolculuğunun karaya ayak basılmasıyla sonuçlanan kuru bir kavuşmadan ibaret değildir. 19 Mayıs, milletimizin tarihin akışı içinde defalarca yaptığı yeni başlangıçlardan, milletimiz için son bekleyenleri, son planlayanları hüsrana uğratan ayağa kalkışlardan, tarihin dönüm noktalarından biridir” diye konuştu.



“19 Mayıs’taki kararlılığı gençlerimiz devam ettiriyor”


19 Mayıs’ın, Gençlik Bayramı olarak ilan edilmesinin önemli bir manayı da içinde barındırdığını hatırlatan Başkan Recep Konuk, "Biz şunu çok iyi biliyoruz, 19 Mayıs’ta sergilenen kararlılık ile o iradenin ayağa kaldırdığı ruh, gençlerimizin yüksek korumasındadır. Samsun’da vücut bulan iradenin hep diri, hep genç kalması, mücadele azminin gelecek kuşaklarda da var olması için o başlangıç, Türk gençliğine bayram olarak ithaf edildi. Bedeni genç olanlar kadar, zihni ve idraki genç olanlara da bugün ithaf edilmiştir. Fiziken, bedenen ve zihnen yaşlanan bir dünyada bizim en büyük gücümüz, gençliğimiz ve gençlerimizdir. Onların enerjisi, onların geniş ufku ve onların genç bakışıyla daha müreffeh, daha güçlü, daha saygın bir gelecek inşa etmek elimizdedir. Bugün sadece ülkemizin değil, bütün dünyanın fikri hür, vicdanı hür, zeki, çevik ve ahlaklı nesillere, irfanlı gençlere ihtiyacı var. Gençliğimize güveniyoruz ve onların ihtiyaç duyduğu en önemli motivasyon kaynaklarının 19 Mayıs 1919 olduğunu da biliyoruz" dedi



“Gençlerimizin niteliklerine nitelik katmak bizim elimizdedir”


AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı mesajı şu cümlelerle tamamladı: “Ülkemizin ne sokak köşelerinde, ne tarlada, ne bağda, ne okul ne fabrika kapılarında, ne dağda ne bayırda bir tek evladımızı bile kaybetme, bir tek evladımızın enerjisinden bile yararlanmama, bir tek evladımızın kabiliyetini bile köreltme lüksü yoktur. Çünkü biz bu ülkenin evlatlarının eline imkan verildiğinde neleri başarabileceğinin, destek olunduğunda neleri alt edebileceğinin şahidiyiz. Onların niteliklerine nitelik katmak, kabiliyetlerini daha da geliştirmelerini sağlamak elimizdedir. Onların başarı öykülerinin sayısını arttırmak da bizim elimizdedir. Bu mesleği, işi, uğraşı, inancı, düşüncesi ve siyasi görüşü her ne olursa olsun hepimizin ortak yükümlülüğü, ortak mesuliyetidir. O mesuliyetin merkezinde huzur ve güven ikliminin ülkenin her köşesinde tesisi yer alıyor. O iklim olacak ki, gençlerimizin enerjisi bu ülkenin enerjisine enerji katacak. Bu duygu ve düşüncelerle 99 yıl önce Samsun’da hürriyet ateşini yakan Ulu Önder Atatürk’ü, milletimizin istiklal ve istikbal yolculuğunda ona eşlik eden silah arkadaşlarını, yokluk ve yoksulluk içinde verdiği mücadeleden birliğe ve birbirlerine sarılarak zaferle çıkan ecdadımız ile aziz şehitlerimizi ve onların yaktığı istiklal meşalesinin sönmesine izin vermeyen demokrasi şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, şuur, idrak ve nitelikleri ile gurur kaynağımız olan ve en büyük zenginliğimiz olarak gördüğümüz, Cumhuriyetimizi yaşatma ve yüceltme mesuliyetini tevdi ettiğimiz, geleceğimizin teminatı gençlerimizin ve tüm milletimizin Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Humanis’ten Ankara’da dev Atatürk sergisi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Humanis’in organizasyonuyla hazırlanan ve çalışmaları tam 7 yıl süren Atatürk sergisi, bugün Ankara Cermodern’de ziyarete açıldı. İlaç ve sağlık şirketi Humanis’in organizasyonuyla, Nazım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmayan dizesinden ilham alarak oluşturulan sergi, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adını taşıyor. Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in yaptığı serginin hazırlanışı tam yedi yıl sürdü. “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla birlikte, Atatürk’ün kullandığı özel eşyaları, kendisinin ve o dönemin önemli kişilerinin yazışmaları, telgraflar, gazeteler, dergiler, dönemsel belgelerle birlikte o döneme ait birçok obje de yer alıyor. Bu objeler arasında Atatürk’ün özel eşyaları, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflarla birlikte yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği fotoğraflar, serginin dikkat çekici bölümünü oluşturuyor. Serginin bir başka dikkat çelen evrakı ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup. Bu mektup izleyicileri yoğun bir duygu seliyle o dönemlere götürüyor. Sergi, 1909’dan başlayıp, Çanakkale Savaşları ve sonrasında Avrupa’nın “hasta adamı” diye nitelendirilen Osmanlı Cihan Devleti’nin çöküşü ile birlikte, çok zor şartlarda sürdürülen Kurtuluş Savaşı ve ardından Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını görsel bir bütünlükle sanatseverlere sunuyor. Humanis CEO Yunus Sancak, hazırlık süreci tam 7 yıl süren bu çok kıymetli serginin Humanis’in sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına bir saygı duruşunda bulunma ve Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerini gösterme amacı taşıdığını vurguladı. CEO Yunus Sancak sözlerine şöyle devam etti: “Son yıllarda yapılan yüzlerce bilimsel çalışma, sanatın iyileştirici bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya Sağlık Örgütü de bu çalışmaları düzenledi ve Avrupa ülkelerini sanata teşvik etmeleri için tavsiyelerde bulundu. Humanis olarak sanatın sağlığa pozitif etkisine inanıyor ve bu yüzden bu sergiyi gerçekleştiriyoruz. Atatürk’ün liderlik dönemindeki vizyonu ve kararlılığını gösteren eserleri sizlerle paylaşmak, bizim için büyük bir onur kaynağıdır.” “Cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz” Serginin Sanat Direktörü Fahri Özdemir ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yedi yıl önce hazırlıklarına başlanan çok kapsamlı bir sergi. Sergide 457 tane eser var. Ben eser diyorum. Çünkü Atatürk’ün özel eşyaları, yazışmalar, mektuplar. Bunların hepsi benim için bir eser değerinde olduğu için, 457 tane eserden oluşuyor. Yaklaşık 250 civarında da fotoğraf var. Bu fotoğrafların da yüzde 80’i ilk defa görücüye çıkan fotoğraflar. Çünkü kronolojik süreç dediğimiz için az bilinen fotoğrafları da sergiye koymak zorunda kaldık. Ama bununla beraber bin dokuz yüz yediden başlayıp, Atatürk’ün ölümü 1938’e kadar ki bütün Atatürk üzerinden ve cumhuriyetin kurulma süreci üzerinden izleyiciye sunuyoruz.” “Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” Sergide Atatürk’ün fotoğraflar ile beraber birçok da özel eşyasının olduğunu dile getiren Özdemir, “Bastonu, kravatı, kol düğmeleri, yazdığı kitapların hepsi ve yaklaşık yüzün üzerinde de dönemsel belgeler, mektuplar, yazışmalar, telgraflar ve bazı sanat eserleri. O sanat eserleriyle beraber bir bütün aslında. Bir tarih yolculuğuna çıkıyor insanlar” ifadesini kullandı. “Her süreci belgelerle beraber görmüş olacaklar” Sergiyi gezen vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamalarını belgeleri ile görebileceğini söyleyen Özdemir, “İnsanların nasıl bedeller ödeyerek bir ülkeyi kurduğunu, nasıl acılar çekildiğini, 1907’den itibaren ki her süreci kendileri belgelerle beraber görmüş olacaklar” dedi. “Amacım insanlara doğruları ilk kaynaktan göstermek” Sergideki fotoğraflara da dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu: “Fotoğraflarla beraber o dönemin gazeteleri, dergileri sizi o tarihin içine alacaktır. Bireysel olarak da kendimizin yüzleşme sergisidir bu sergi. Nereden nereye geldik? Değerlerimiz neydi? Hangi değerleri kaybettik? Hangi değerleri koruyamadık? Bu yüzleşmenin de bir sergisi. Benim amacım bu sergide insanlara gerçekleri ve doğruları ilk kaynaktan göstermek, hurafelerden uzaklaştırmak, gerçekle yüzleştirmek amacını taşıyordu. Sanırım başardığımı düşünüyorum.” Sergi 18 Ağustos’a kadar vatandaşların ziyaretine açık olacak.
Gaziantep Uzak Doğululardan Gaziantep’e yoğun ilgi Güney Kore’den Gaziantep’e gelen yabancı turistler, kentin tarihi ve kültürel mirasına yoğun bir ilgi gösterdi. Tarihiyle ve kültürüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’e bu kez Uzak Doğulu turistler akın etti. Havaların ısınmasıyla kente akın eden yabancı turistler, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek amacıyla geldiklerini söyledi. Yöresel lezzetleri tatma fırsatı da bulan turistler, Antep mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimledi. Kore’den gelen turistlerin Gaziantep’i tercih etmeleri, şehrin kültürel çeşitliliğine olan ilgiyi bir kez daha gösterdi. “Gaziantep çok sıra dışı bir şehir” Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Gaziantep’in sıra dışı bir şehir olduğunu söyleyen profesyonel turist rehberi Yılmaz Yıldız, “Misafirlerimiz Kore’den Türkiye’ye geldiler. Önce İstanbul’da misafirlerimizi karşıladık. Daha sonra Ağrı’ya gidip Doğubeyazıt’ı ve Doğu Anadolu’da bulunan illeri gezdik. Şimdi de Gaziantep’i geziyoruz. Gaziantep çok sıra dışı bir şehir. Enerjisi yüksek bir şehir. Tarihiyle, kültürüyle çok zengin bir şehir. Turistlerde çok beğenmişlerdi. Onlarla birebir konuşmalarımızda memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Gezdiğimiz şehirler içerisinde Gaziantep mutfağının en önde gelen mutfaklar arasında olduğunu söyleyebilirim. Gaziantep’te kale ve tarihi yerleri gezdirdik. Gezinin bugün son günü ve Gaziantep ile kapanış yapalım dedik” diye konuştu.
Gaziantep Çocuk Kütüphanesi sayesinde 4 yılda 400 kitap okudu Gaziantep’te yaşayan 12 yaşındaki Berat Koca, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin kapısını 8 yaşında aralayarak geride kalan 4 yılda 400 kitap okudu. Okuduğu kitaplar sayesinde okuma becerilerini geliştiren Koca, yüzlerce sayfalık kitapları birkaç günde bitirebiliyor. Gaziantep’te ilk kez 2016 yılında açılan ve şu anda sayısı 6’ya ulaşan Uygulamalı Çocuk Kütüphaneleri, fırsat eşitliği tanımak için dezavantajlı bölgelere öncelik tanıyor. Açıldığı günden beri Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi’nin on binlerce üyesinden biri olan 12 yaşındaki Berat Koca, şu anda 539 sayfalık kitabı 2 günde bitirebiliyor. Koca, ilgisi ve merakının yanı sıra kelime dağarcığının gün geçtikçe artması sebebiyle de artık yetişkin kitaplarını rahatlıkla okuyabiliyor. Koca’nın en çok etkilendiği yazar ise Jack London. Çocuk Kütüphanesi’nin fırsat eşitsizliğinin önüne geçtiğini ve artık haritasının kitaplar olduğunu vurgulayan Koca, “Kitaplar yön gösteriyor. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitsizliğinin önüne geçiyor. Çocukların kitaba erişiminde hayati bir şey ve benim de rehberim oldu” dedi. “Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır” Çocuk Kütüphanelerine gelmeye başlamasının ardından kitap kurduna dönüşen ve ilgisinin bilgilerle farkındalığa dönüştüğünü ifade eden Berat Koca, “Korsanlar hazinelerini bulmaya çalışırken hazine haritalarına bakarlar. Doğru haritayı kullanırsa hazineyi bulur. Dediğim hazine kişinin başarısıdır. Korsan biziz, başarıyı arayan denizci diyebiliriz. Çocuklar için kesinlikle kitaplar haritadır. Çünkü onlara yön gösteriyor. Kitaplar çocuklar için rehberdir. Rehberi bulduktan sonra ilerlemek kolaydır. Çocuk kütüphaneleri benim rehberim oldu. Bilim, kurgu ve fantastik sanatları okuyorum. Açıkçası heyecanlı olduğu için okumayı seviyorum. Bilime merakım var. Merakım gün geçtikçe ilgiye dönüştü ve tam ilgimin doruklarındayken bu kütüphane açıldı. Bu kütüphaneye gelmeye başladığımda ilgim bilgilerle farkındalığa dönüştü ve bilim insanı olmak istediğime karar verdim” diye konuştu. “Çocuk kütüphaneleri fırsat eşitliği sağlıyor” Kitaba erişimde Çocuk Kütüphanelerinin çok önemli olduğunu ifade eden Koca, “Fırsat eşitliği, bu çocuk kütüphaneleri bunu sağlıyor. Maalesef günümüzde her ailenin kitap alacak kadar maddi gücü yok. Bu kütüphaneler fırsat eşitliğini koruyor. Çocuk kütüphaneleri genel olarak bu imkanı sağlıyor. Çocukları kitaplarla beslemeyen bir devletin sonu hazindir. Çocuk sayısına göre kütüphane açılması gerekiyor” dedi. Berat’ın annesi Hatice Koca ise insanların kitaba ulaşmada zorluk yaşadığını belirterek, “Buna gerek bütçe gerek bulunduğun yer fırsat vermiyor. Ama kütüphane olduğu zaman her bilgiyi her araştırdığın konuya kolaylıkla ulaşabileceğin bir alan benim gözümde” diye konuştu. Çocuk kütüphaneleri birçok fayda sağlıyor Kütüphaneler 0-12 yaş aralığına hitap ediyor. On binlerce üyesi olan ve sayısı 6’ya ulaşan Çocuk Kütüphanesi’nde çocuklar sadece kitapla buluşmuyor. Mozaik, müzik, resim kursları, drama çalışmaları ve meslek tanıtımları da yapılıyor. Çocuklar hem eğleniyor hem öğreniyor. Kütüphanenin bir diğer öğrencisi Belinay Kaya, kütüphanede kitap okumanın yanı sıra çeşitli kurslar olduğunu ifade ederek, “Burada mozaik, müzik, resim kursu yani daha çok değer vereceğimiz şeyler var. Kitaptan ibaret değil. Hem kitap okuyoruz hem kurslara gidiyoruz. Kitapları çok güzel. Birçok etkinlik oluyor. Masal saatleri oluyor” şeklinde konuştu. Kitap okumanın farklı faydalarına değinen Mir Nafi Ünlü ise “Ben kitap okumadan önce pek hayal kuramazdım. Kitap okuduktan sonra gözümde canlandırmam daha güzel oldu. Kitap okumam konuşmamı da etkiledi. Önceden kekeliyordum ona fayda sağladı. Güzel bir şey tavsiye ederim” ifadesini kullandı.