GENEL - 15 Mart 2019 Cuma 16:08

Karaman’da elma çalıştayı düzenlendi

A
A
A
Karaman’da elma çalıştayı düzenlendi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) tarafından ortaklaşa düzenlenen Türkiye’nin en kapsamlı elma çalıştayı yapıldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) tarafından ortaklaşa düzenlenen Türkiye’nin en kapsamlı elma çalıştayı yapıldı.


Türkiye’nin en büyük elma üreticisi konumunda olan Amasya, Isparta, Karaman ve Niğdeli üreticilerin, elma üretiminde yaşadıkları sorunların masaya yatırıldığı “Karaman Elma Çalıştayı” Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda geniş bir katılımla gerçekleştirildi. KMÜ ev sahipliğinde düzenlenen çalıştaya Karaman Valisi Fahri Meral, AK Parti Karaman Milletvekilleri Recep Şeker ve Selman Oğuzhan Eser, KOP Bölge Kalkınma Başkanı İhsan Bostancı, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, bilim insanları, davetliler, elma üreticileri, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı. Bölge illerinden gelen üreticilerin, akademisyenlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile sektör temsilcilerinin de yer aldığı çalıştayda; elmanın bölgedeki sosyo-ekonomik boyutu, yetiştirilme teknikleri, hastalıkları, üretimi ve pazarlanması konularında sorun tespitleri ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marş’ının okunması ile başlayan program, KMÜ tanıtım filminin gösterimi ile devam etti. Ardından KMÜ Elmacılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Yılmaz Sesli tarafından uygulama ve araştırma merkezinin tanıtımı yapılarak kuruluş amacı ve geleceğe dönük hedefler açıklandı.



“Alt yapı, ekonomik, yatırım ve afet desteği ile üreticilerimizin her zaman yanındayız”


Programın açılış konuşmasını yapan Karaman Valisi Fahri Meral, KOP Bölge Kalkınma İdaresinin desteği ile yapılan elmacılık çalıştayının Karaman’da gerçekleştiriliyor olmasının Karaman’da elmaya hala büyük önem verildiğinin bir göstergesi olduğunu belirterek, 1950’li yıllarda modern bahçelerin kurulmasıyla başlayan ve günümüze kadar büyük gelişmeler kat eden Karaman’ın, Türkiye’deki elma üretiminin yüzde 16’sını tek başına karşıladığını söyledi. Vali Meral, "2018 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Karaman 588 bin ton üretimle ülke genelinde ikinci sırada, toplamda on milyona yaklaşan elma ağacı sayısı ile ilk sırada yer almaktadır. Bahçeden sofraya gıda güvenirliliğinin ön planda tutulduğu elmacılıkta tarım teknikleri öncelenmekte ve üreticilerimize hibe ve destekler verilmektedir. İyi tarım uygulamaları, biyoteknik ve biyolojik mücadele ile çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik alt yapı, ekonomik yatırım ve afet desteği ile üreticilerimizin her zaman yanındayız” diye konuştu.



“Hipokrat elmayı ilaç olarak kullanırdı”


Karaman Milletvekili Recep Şeker, Türkiye’nin elma üretiminde lider dört ili olan Amasya, Isparta, Karaman ve Niğdeli üreticilerin bu konuda kendilerine bir yol haritası çizmeleri gerektiğini ifade ederek, “Mutlaka her ilin kendine özgü çalışmaları vardır ama bunları biraz daha organize hale getirmemiz gerekiyor. Sorunların bazıları ortak, bazıları ise yöreye göre değişiklik gösterebiliyor. Bunları tek bir çatı altında toplayıp bilim insanlarımızın önderliğinde ve sahada çalışan üreticilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ortak bir hareket planına ihtiyacımız var. Dünya meyve tüketim verileri incelendiğinde elma tüketimi üçüncü sırada ancak piyasadan aldığımız değer çok geride. Demek ki yapmamız gereken çok şey var. Bunu da hep beraber başaracağız” dedi.


Şeker, tıp bilimin öncülerinden olan Hipokrat’ın elmayı ilaç olarak kullandığına dikkat çekerek, “Sağlık biliminin önde gelen bilim insanı olan Hipokrat, milattan önce 400’lü yıllarda ilaç olarak elma, hurma ve arpa lapasını kullanmış. ABD’de son yapılan bir çalışmada, elma tüketiminin artırılması halinde sağlık harcamalarının ciddi oranda azalacağı sonucuna varılmış. Elma E ve C vitamini, bunun yanında potasyum ve magnezyum açısından çok zengin bir içeriğe sahip bir meyve. Dolayısıyla obeziteden diyabete ve alzheimer hastalığına kadar birçok hastalıkla mücadelede önemli bir yer tutuyor” diye konuştu.



“Elma üretiminde Ar-Ge dönemine geçiyoruz”


KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, “Üniversitelerin varlık sebepleri arasında eğitim-öğretim ve bilimsel araştırmaların yanı sıra toplumsal fayda ve bölgesel kalkınmaya yönelik projeler de yer almaktadır. Buradan yola çıkarak malumunuz olduğu üzere yeni beş yıllık Stratejik Planımızda üniversitemizin farklılaşma alanlarından birisini de ‘gıda ve tarım’ olarak belirledik. Karaman, elma ağacı sayısı bakımından ülkemizde ilk sırada, elma üretimi bakımından da ikinci sırada yer almaktadır. İlimiz elmacılık sektörünün önünde biyolojik ve kimyasal mücadeleden organik tarıma, elma hastalıklarından bilimsel üretim tekniklerine, modern depolama yöntemlerinden pazarlama ve reklam stratejilerine kadar pekçok konu yer almaktadır. İlimiz ve bölgemiz için bu kadar hayati öneme sahip bir üretim kolunda gerek sektörün sorunlarını tespit ederek çözüm önerileri sunmak gerekse elmacılık sektörüne yönelik ar-ge çalışmaları yapmak ve üreticilerle bilim insanlarını üniversite çatısı altında buluşturmak amacıyla harekete geçtik ve bir yıl kadar önce Elmacılık Uygulama ve Araştırma Merkezinin kuruluşunu gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.


Rektör Akgül, “Elmacılık sektörüne yönelik başlangıç niteliğindeki bu toplantımızın, aydınlatıcı diğer pek çok toplantı, eğitim ve seminerler için ufuk açıcı olmasını diliyorum. Çalıştayın düzenlenmesinde büyük emeği olan kurum ve kuruluşlara, üniversitemize misafir olan kıymetli öğretim üyelerine, Çalıştayımıza iştirak eden tüm kişi, kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı teşekkür ediyor, Çalıştayımızın güzel ve bereketli bir başlangıç olmasını temenni ediyorum” dedi.



İşbirliği protokolleri imzalandı


Açılış konuşmalarının ardından KMÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesindeki programlarda öğrenim gören öğrencilere uygulamalı eğitim ve staj imkanı sağlanmasına yönelik olarak KMÜ ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Akar Mühendislik, Örnek Gıda ve Tarım Ürünleri, Engin Tarım Meyvecilik, Yılmazlar Tarım Ürünleri ve Aletleri firmalarıyla işbirliği protokolleri imzalandı.


İmza töreninin ardından Çalıştay, panelle devam etti. Panelde Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ersin Atay ‘Elmada Yetiştirme Teknikleri ve Ağaç Mimarisi’ konusunu anlatırken Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Ünlü ‘Elma İç Kurdu’ hakkında açıklamalarda bulundu. Son olarak söz alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Betül Gürer ise ’Pazarlama ve Örgütlenme Sorunları’ konusu hakkında katılımcıları aydınlattı. Gün boyu devam eden program, çalıştay oturumlarının ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Çöl tozlarıyla alerjik rinit ve astım şikayetleri arttı Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, baharın gelmesiyle birlikte alerjik vakalarda artış olduğunu belirterek, "Özellikle çöl tozlarının gelmesiyle beraber alerjik rinit, astım, rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Çöl tozlarına karşı kapı ve pencereleri kapalı tutmak gerekir, sık duş almanın da faydası olur" dedi. Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, havaların ısınması ve ilkbaharın gelmesiyle çiçeklerin açıp polenlerin arttığını hatırlatarak, "Şimdi çöl tozları da gelmeye başladı. Dolayısıyla alerjik rinit, astım, alerjik rinitten sonra görünen rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Bugünlerde de özellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve sık sık hapşırmayla bize başvuruyor hastalar. Eğer bu dönemi atlatmaya çalıştılar ve atlatamadılarsa rinosinüzite, sinüzite dönüşüyor veya astım ataklarıyla birlikte geliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Tuncer, küçük çocuklarda ise kulakta sıvı toplanması yani "seröz otit" denilen klinik durumu bu mevsimde daha sık gözlemlediklerini söyledi. "Solunum yolları alerjenlere tepki gösteriyor" Alerjinin aslında genetik bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ülkü Tuncer, "Kişiler doğuşsal olarak alerjik olabilir. Bebeklerde daha çok ciltte oluşan reaksiyonları görüyoruz. Yaş büyüdükçe yerini alerjik rinit ve astıma devrediyor. Alerjik rinit aslında burnun alerjenlere karşı gösterdiği hiperaktivite olarak düşünülmeli. Sadece burun göstermiyor bu hiperaktiviteyi, tüm solunum yolları alt solunum yolları da aynı tepkiye dahil oluyor. Dolayısıyla alerjik riniti olanların yüzde 30 kadarında astım, astımı olanların da neredeyse yüzde 60-70’inde alerjik riniti görüyoruz. Yani ikisi aslında iç içe geçmiş durumda" dedi. "Sürekli alerji durumunda sabah kalkınca hapşırma görülür" Alerjinin mevsimsel mi yoksa yıl boyu mu olduğunu bireylerin gözlemlemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tuncer, bu şekilde alerjenin tespit edilebileceğini izah etti. Yıl boyu olan alerjide kişilerin sabah kalktığında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, öksürük, burun akıntısı şikayetlerinin başladığını dile getirdi. Durum böyleyse evdeki alerjenleri, en başta ev tozu, halı tozları, evdeki evcil hayvanlar, küf gibi gibi etkenleri veya gıda alerjisini düşünmek gerektiğine işaret eden Tuncer, "Ama mevsimselse, bazı mevsimlerde artıyorsa daha çok polenleri düşünmek lazım. Polenleri düşünüyorsak evin havalandırılmasına çok özen göstermek lazım. Öğleden önce evi havalandırmamak lazım. Özellikle burada çöl tozunun gelişiyle beraber bu gibi durumlarda pencereleri, kapıları kapalı tutmaya çalışmak lazım. Eve gidince mutlaka duş almanın çok faydası olur. Saçı, vücudu yıkamak, giysileri değiştirmek de etkilidir" diye konuştu. "Kulaktaki sorun işitme kaybına yol açabilir" Bu önlemlerin her zaman yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tuncer ilaçlarla da burnu rahatlatmak gerektiğini, eğer rinosinüzit geliştiyse, bunun tedavi edilmesi gerektiğini anlattı. Rinosinüzitin çocuklarda özellikle kulakta hiç farkına varmayabileceğine dikkat çeken Tuncer, "Alerjik riniti olan çocuklar farkında olmadan kulaklarda da sıvı toplanabilir. İşitme kaybına yol açar. Ağrı yapmaz, ateş yapmaz. Kimse de fark etmez bunu. Çocuk televizyonun sesini çok açar veya öğretmen çocuğunuz az duyuyor diye uyarıda bulunur. Bu konularda dikkatli olmak lazım. Özellikle alerjisi olan çocuklarda muayeneyi belli aralıklarla yaptırmak gerekli" dedi.
Adana Engel tanımadı, 27 yaşında basketbola başladı Adana’da 27 yaşında yeteneği keşfedilerek basketbola başlayan down sendromlu milli basketbolcu Onur Kurtulmuş, dünya ikincisi milli takımın da önemli oyuncularından oldu. 2018 yılında Samsun’da katıldığı seçmelerde basketbola yeteneği olduğu belirlenen down sendromlu milli basketbolcu Onur Kurtulmuş (32) çalışmalarını Adana Gençlik Merkezi Spor Salonu’nda antrenör Hakan Tulay eşliğinde sürdürüyor. 2024 Dünya Down Sendromlular Spor Oyunları’nda dünya ikinciliği elde eden Türkiye Down Sendromlular Basketbol Milli Takımı’nın da formasını terleten Kurtulmuş, basketbol antrenörü olmanın hayalini kuruyor. 5 yıldır basketbol oynayan ve spor yapmaktan çok keyif aldığını anlatan Onur Kurtulmuş, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, basketbolda en sevdiği şeyin 3’lük atmak olduğunu söyledi. Cemile Kurtulmuş: "Adana’nın tek down sendromlu milli basketbolcusu" Onur’un basketbola olan yeteneğinin 2018 yılında Samsun’da katıldığı seçmelerde tespit edildiğini belirten Anne Cemile Kurtulmuş, "Onur’la 2018’de Samsun’a seçmelere gittik. Orada basketbol takımına seçildi. 2018’den beri basketbol oynuyor. 5 yıldan bu yana Adana’da ilk ve tek şimdiye kadar Down Sendromlu milli basketbolcu Onur. Milli takım ile iki defa İtalya’ya gittiler. Bu sene de milli takım bazında dünya ikincisi olduk" dedi. "İyi ki böyle bir oğlum var, o da kendisi ile gurur duyuyor" Down sendromlu sporcular için farkındalık ve imkanların geçmişe oranla çok daha iyi olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bizim zamanımızda bu kadar imkan yoktu. Olsa daha iyi olurdu da ama şimdi çok iyi. İyi ki de benim böyle bir oğlum var. Bazen sabah bazen de öğleden sonra haftanın 5 günü antrenmana götürüyorum. Onur da kendi kendine gurur duruyor. Arkadaşları için, ’Anne ben onlara örneğim’ diyor mesela. ’Ben onlara maç göstereceğim, antrenman göstereceğim’ diyor" şeklinde konuştu. Engellerin spora engel olmadığının altını çizen ve engelli çocuk annelerine mesaj vermeyi de ihmal etmeyen Cemile Kurtulmuş, "Engel, spora hiç engel olmuyor, spor yaparsa engelli çocuklarınız normal çocuklardan daha üstün olabiliyorlar" ifadelerini kullandı. Onur Kurtulmuş: "3’lük atmayı daha çok seviyorum" Türkiye Down Sendromlular milli takımı oyuncusu Onur Kurtulmuş da, basketbolu çok sevdiğini ve basketbolda en sevdiği şeyin şut atmak olduğunu söyledi. Attığı şutların sayıya dönüşmesiyle kendisini çok mutlu hissettiğini anlatan Kurtulmuş, "Ben 3’lük atıyorum. İkilik ve üçlük atıyorum ama üçlük atmayı daha çok seviyorum" diye konuştu. Hakan Tulay: "Onur’un basketbola ilgi ve merakı çok fazla" Onur’la 1 senedir birlikte çalıştıklarını kaydeden basketbol antrenörü Hakan Tulay ise, "Onurla yaklaşık 1 senedir beraber çalışıyoruz. Sezon başından beri diyebiliriz. Onur gayet yetenekli bir arkadaşımız. Basketbola ilgi ve merakı çok fazla. Onun da bu isteğini cevapsız bırakmamak adına birlikte çalışıyoruz. Kendisiyle çalışmaktan da çok memnunum. Onur diğer arkadaşlarına göre biraz daha önde. Biraz daha basketbol olarak da daha yetenekli kendisi. Bunun sonucunda da milli takımda görev yapıyor aynı zamanda. Bundan sonraki süreçte de başarılarının devamı gelecektir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Depremin merkez üssünde ağır hasarlı binaların yıkımı yüzde 94’e yükseldi Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası devam eden hasarlı binaların yıkımı yüzde 94 sevilerine ulaştı. Ekiplerin il geneli yıkım işlemi ve enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta kalıcı konutların yanı sıra ağır hasarlı konutların yıkıları da sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde enkaz kaldırma çalışmaları yürütülürken, ağır hasarlı olduğu tespit edilen 14 milyon metrekarelik alanın yüzde 94’lük kısmı gerçekleşti. Enkaz kaldırma işlemlerinin yürütüldüğü kentte belirlenen döküm sahalarına bırakılan milyonlarca metreküp molozlar ise dönüştürülüp geri dönüşüme aktarılacak. Depremin üzerinden 1 yıl 3 ay geçmesinin adından şehir merkezi ise dron ile görüntülendi. Şehirde bir yandan deprem konutları yükseldiği, birçok alanın şantiye sahasına döndüğü görüldü. Hacı Murat Gök, “Depremde şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bir an önce deprem konutlarının bitmesini istiyoruz ve insanların yerlerine geçmesini bekliyoruz” dedi. Habibe Kınalı ise, “Büyük bir deprem atlattık hep beraber el ele verip altından kalkabiliriz. Enkazın hızla kaldırılmasını bekliyoruz. En kısa sürede toplum konutların yapılıp konteynerde kalanların evlerine yerleştirilmesini bekliyoruz” dedi.
İstanbul Turkcell’in yeni yönetim kurulu belli oldu Olağan Genel Kurulu tamamlanan Turkcell’de yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı. Turkcell’in 2 Mayıs 2024’te gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısının ardından yeni yönetim kurulu belirlendi. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan görevinden ayrıldı. Bu isimlerin yerlerine Arda Ermut Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olurken, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski Başkanı olan Ermut, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladı. 2005’te Uzman olarak katıldığı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda çeşitli yöneticilik görevlerinin ardından 2015’te Kurum Başkanlığına atandı. Ermut, 2015-2019 yılları arasında Viyana Ekonomik Forumu ve SunExpress Yönetim Kurulu Üyeliği, 2019-2021 yılları arasında Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanlığı ve dört yıl boyunca Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nde (WAIPA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2019-2021 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Hava Yolları İcra Kurulu’nda da üç üyeden biri olarak görev yaptı. Arda Ermut, 2018-2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış olup, Mart 2021 itibariyle Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Ermut, çoğunluk hisselerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınması sonrasında Türk Telekom’da 2022-2024 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, lisans eğitimini 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’nde, doktora eğitimini ise 1992 yılında fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993-1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci; 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu. 1999-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Mehmet Naci İnci, üniversitenin diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında çeşitli görevler üstlendi. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olan İnci, 2013-2020 yılları arasında Bölüm Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci 2021 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları arasında endu¨striye yo¨nelik uygulamalı optik, quantum optigˆi, dogˆrusal olmayan optik, kuantum bilis¸imi, optoelektronik, fiber optik senso¨rler, fiber optik telekomu¨nikasyon, katıhal fizigˆi, optik profilometri, fotonik kristaller ve nano-yapıların fotonigˆi öne çıkmaktadır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi I·dris Sarısoy ise, Erciyes U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nden 1998 yılında mezun oldu. Aynı yıl I·stanbul U¨niversitesi Sosyal Bilimler Enstitu¨su¨ Maliye Anabilim Dalı’nda bas¸ladıgˆı yu¨ksek lisans egˆitimini “Tu¨rkiye`de Kamu Kesimi Ac¸ıkları ve Finansman Politikaları” bas¸lıklı teziyle 2000 yılında tamamladı. 2001’de Marmara U¨niversitesi Sosyal Bilimler Enstitu¨su¨ Maliye Anabilim Dalı’nda bas¸ladıgˆı doktora egˆitimini hazırladıgˆı “Ku¨c¸u¨k ve Orta O¨lc¸ekli I·s¸letmelere Sagˆlanan Vergi Tes¸vikleri ve Tu¨rkiye Uygulaması” adlı doktora tezi ile 2006 yılında bitirdi. 2002’de Zonguldak Bu¨lent Ecevit U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nde bas¸ladıgˆı akademik kariyerine 2003’te Marmara U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mü’nde devam etti. 2007-2014 yılları arasında Bu¨lent Ecevit U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nde Doktor O¨gˆretim Üyesi olarak c¸alıs¸tı. 2014’ten itibaren Marmara U¨niversitesi Siyasal Bilgiler Faku¨ltesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yo¨netimi Bo¨lu¨mu¨’nde Doc¸ent Doktor olarak c¸alıs¸maya bas¸layan Sarısoy, 2020’den bu yana Profeso¨r Doktor olarak aynı bo¨lu¨mde go¨revine devam etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlıgˆı Vergi Konseyi Üyesi de olan Sarısoy, agˆırlıklı olarak vergi konularında olmak u¨zere, yoksulluk, yabancı sermaye yatırımları, sec¸im beyannameleri ve sagˆlık ekonomisi alanlarında akademik aras¸tırmalar yu¨ru¨tmektedir. Yeni yönetim kuruluyla ilgili açıklamalarda bulunan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle, görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, ülke genelinin parçalı ve çok bulutlu, Ege kıyıları ve Batı Akdeniz hariç diğer bölgelerimizin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre yağışların; Trakya (Edirne ve Kırklareli çevreleri ile Tekirdağ’ın iç kesimleri), Doğu kesimlerde (Mardin, Batman, Bitlis, Siirt, Şırnak, Hakkari’nin güneyi, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır ve Van’ın kuzeyi), Doğu Akdeniz (Adana’nın doğusu, Osmaniye ile Hatay’ın kuzey ilçelerinde) ve Artvin çevrelerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığının batı kesimlerde 2 ila 4 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle kuzey ve batı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 17 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 18 İzmir: Parçalı ve az bulutlu 25 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27 (Yağışların, doğu kesimlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.) Antalya: Parçalı ve çok bulutlu 29 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17 (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.) Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı 23