- 12 Haziran 2021 Cumartesi 11:49

Çocukluk zamanının motosikletleri iş yerinde baş tacı yaptı

A
A
A
Çocukluk zamanının motosikletleri iş yerinde baş tacı yaptı

Karaman’da bir esnaf çocukluk yılarında binmekten keyif aldığı iki motosikleti hurda fiyatına satın alarak bakımını yaptırdıktan sonra iş yerindeki odasına yerleştirdi.

Karaman’da bir esnaf çocukluk yılarında binmekten keyif aldığı iki motosikleti hurda fiyatına satın alarak bakımını yaptırdıktan sonra iş yerindeki odasına yerleştirdi.


Motosiklet ve bisiklet satışı üzerine iş yeri bulunan Halit Özel, 40 yıl önce çocukluk yıllarında bindiği motosikletleri bulduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Karaman’da motosiklet yoğunluğunun 80’li yıllardan itibaren artmaya başladığını belirten Özel, “O döneme kadar sınırlı çeşitlilikte olan motosiklet, 80’li yıllardan itibaren farklı marka ve modellerle sokakları süslüyordu. Ben o dönem babamın motosiklet-bisiklet tamirhanesinde çırak olarak çalışıyordum. Küçük bir çırakken evimizin geçim kaynağı olarak gördüğüm motosikletler, zamanla hobiye daha sonra ise tutkuya dönüştü. Gençlik yıllarımdan itibaren çeşitli motosiklet markalarını gerek orijinal haliyle gerekse modifiye ederek kullandım. Her fırsatta gezip dolaşma isteğinden dolayı harçlığımı da haftalığımı da belli bir dönem bu tutkuya harcadım. Günümüzde bünyesindeki marka ve modeller itibariyle motosiklet sektörü çok büyüdü. Her yeni çıkan modelin öncekine nazaran daha farklı özellikleri bulunduğundan sürücüye kullanım rahatlığı da sunuyor. Yeni nesil motosikletlere karşın bu modeller ise sürücüsünü adeta geçmişe götürüyor. İşte bu nostaljik durum her türlü konforun önüne geçiyor” dedi.



“Motoru çalıştırdığımda gençliğimi hatırlıyorum”


Halit Özel, zamanla kullanımı kalmayan bu modellerin bir süre garajlarda bekletildikten sonra çoğu zaman hurdaya verildiğini anlatarak, "Elimdeki her iki motoru da hurdaya verileceğini duyunca pazarlık yaparak satın aldım. Hakikaten de hurda denilecek durumdaydılar, bu yüzden aldığım fiyatın 10 katından fazla masraf ettim. Bir taraftan hurdaya verilmesine gönlüm razı olmadı, diğer taraftan ise iki oğlum var onlar için hatıra olarak düşündüm. Satın aldıktan sonra tamirat, boya ve diğer bakımlarını yaparak çalışır vaziyete getirdim. Her ikisi de kullanılabilir durumdalar ancak, eskiden olduğu gibi çok sık kullanma imkânı bulamıyorum. İş yerimin makam odasında tuttuğum motosikletleri, kentte trafik akışının az olduğu dönemlerde çıkartıp şehir turu yapıyorum. Zaman ve mekan değişiyor, teknoloji değişiyor ancak, bazı zevkler değişmiyor. Çalıştırıp üzerine oturduğum her an, tıpkı gençliğimdeki gibi heyecan duyuyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor” Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken düğün sezonunun başlamasıyla birlikte evliliklerin ekonomiye olan yansımasını değerlendirdi. Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten Palandöken, ortalama düşün yapmanın maliyetini anlattı. Beyaz eşyadan oturma grubuna, düğün salonundan ziynet eşyalarına kadar yapılan harcamaların 500 bin liradan başladığını kaydeden Palandöken, "Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma imkanlarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl düğünler piyasaya 300 milyar lira katkı sağladı” Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.
Bursa Tarihi Gölyazı’da 100 yıllık balık mezadı Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde yapılan balık mezadı 100 yıldır aynı yerde düzenleniyor. Uluabat Gölü’nde yakalanan balıklar mezatta en çok parayı verenin oluyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı köyünde her sabah 12.00’de başlayan balık mezadında renkli görüntüler yaşanıyor. Uluabat Gölü’nde balıkçıların tuttuğu taze balıklar 100 yıldır aynı yere dökülerek açık artırmada satılıyor. Yakalanan balıklar sırasıyla yere dökülerek mezatta satışa sunuluyor. Herkesin katılabildiği açık artırmada en yüksek fiyatı veren balıkların sahibi oluyor. Tüccarlar yeni yakalanan balıkları almak için birbirleriyle yarışıyor. Keyifli anların yaşandığı açık artırma her gün aynı saatinde tekrarlanıyor. Her vatandaşın tuttuğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmesi söyleyen Kooperatif üyesi Hüseyin Aydın, "Su Ürünleri Kooperatifi 1966 yılında kuruldu. 1986 yılına kadar kerevit vardı. Hastalıklar geldi kerevitler öldü. Kerevitler ölünce hepimiz balığa yöneldik. Her vatandaş tutmuş olduğu balığı kooperatifin müzayedesinden geçirmek zorunda. Rüzgar olduğu zaman balıkçılar avlanamıyor. Şu anda sazan balığı yasak diğer balıklar serbest. Günde bazen 1 ton, bazen ise 100 kilo çıkıyor. Balık piyasası da aynı olmaz. Az olduğu zaman daha pahalı, bol olduğu zaman biraz daha uygun olur. Böyle bir düzenimiz var. Müzayede dedelerimizden kalma. Daha önceden kooperatif yoktu balıklar muhtarlık nezdinde satılıyordu. Muhtarlığa rüsum kesiliyordu geri kalanı balıkçıya veriliyor” dedi. Bu sene balık fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Hasan Dikmeoğlu, “Doğduğumdan beri balıkçıyım. Şimdi de esnaflık yapıyorum. Balığı köyde ve pazarda satıyorum. Turna, sazan, İsrail balığı ve arada yayın balığı çıkıyor. Uluabat Gölü’nde çok güzel balıklarımız var. Turnalar bu yıl ortalama 200 TL’den satılıyor” şeklinde konuştu.