GENEL - 25 Ekim 2019 Cuma 15:04

17. Uluslararası Kamu Yönetimi Forumu KMÜ’de yapılıyor

A
A
A
17. Uluslararası Kamu Yönetimi Forumu KMÜ’de yapılıyor

Bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Kamu Yönetimi Forumu (KAYFOR 17), Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ev sahipliğinde yapılıyor.

Bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Kamu Yönetimi Forumu (KAYFOR 17), Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ev sahipliğinde yapılıyor.


KMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü tarafından düzenlenen ve ana teması Kamu Yönetiminde Yapısal ve İşlevsel Dönüşüm olarak belirlenen KAYFOR 17’nin KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Salonunda gerçekleştirilen açılış törenine Karaman Valisi Fahri Meral ve KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ün yanı sıra il protokolü, davetliler, bilim insanları ve öğrenciler katıldı.



“Yönetim yapımızda meydana gelen köklü dönüşüm sürecini yakından inceleyeceğiz”


Açılışta ilk olarak KMÜ Rektör Yardımcısı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve 17. KAYFOR Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ercan Oktay söz aldı. 2017 yılında gerçekleştirilen referandum ile 2018 yılında Parlamenter Hükümet Sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğini hatırlatan Prof. Dr. Oktay, “Bu süreç Türk kamu yönetiminin yapısal ve işlevsel görünümünü değiştirmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yürütme yeniden yapılandırılmış; yeni sistem yeni bakışları, yeni yapıları, yeni süreçleri ve elbette yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Yönetim yapımızda meydana gelen bu köklü dönüşüm sürecini yakından incelemek amacıyla ana teması ‘Kamu Yönetiminde Yapısal ve İşlevsel Dönüşüm’ olan KAYFOR 17’nin ülkemizdeki yeni sürece bilimsel anlamda ve pozitif yönlü bir katkı sağlamasını ümit ediyorum” dedi.



“KAYFOR, kamu yönetimi alanına hem akademik hem de kurumsal anlamda katkı sağlayacak”


KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül ise üniversite olarak böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğunu belirterek her yıl farklı bir tema ile gerçekleştirilen KAYFOR’un kamu yönetimi alanına hem akademik hem de kurumsal anlamda katkı sağlayacağını söyleyerek, “Kuşkusuz değişim, günümüzün en önemli konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır ve kavramın gelecekte de artan bir ivmeyle önemini sürdüreceği öngörülmektedir. Toplumların sosyo-ekonomik yapılarından yönetim yapılarına kadar pek çok şeyi etkileyen ve dönüştüren değişim olgusu, kimi zaman mevcut sorunlara çözüm olarak karşımıza çıkarken kimi zaman da yeni sorunları beraberinde getirmektedir. Bu noktada değişimin nasıl yönetildiği, sorunların ve çözüm önerilerinin neler olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Uzun yıllar tartışılan kamu yönetiminde reform ihtiyacı ülkemizde yaşanan hükumet sistemi değişikliği ile somut bir hal almıştır. KAYFOR 17’nin bu değişimin tüm boyutlarıyla tartışılacağı bir platform olduğunu görmekteyiz. KAYFOR 17’nin hem kamu yönetiminin uygulayıcılarına hem de akademik camiaya faydalı olmasını diliyor; böylesi önemli bir organizasyonun ilimizde düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve katılımcılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.



“KAYFOR, alandaki bilim insanları ile öğrencileri bir araya getiren önemli bir organizasyon”


Törenin açılışında konuşan Karaman Valisi ve Kongre Onur Kurulu Üyesi Fahri Meral ise KAYFOR’un kamu yönetimi alanında çalışan akademisyenler ile uygulayıcıların ortak platformu olarak Türk kamu yönetimine önemli katkılar sunacağını ifade ederek, “Kamu yönetimi alanında çalışan siz değerli akademisyenleri ve uygulayıcıları Karaman’da görmekten ve ülkemiz kamu yönetimi için önemli gündem konulardan biri olan ‘Kamu Yönetiminde Yapısal ve İşlevsel Dönüşüm’ün şehrimizde tartışılmasından büyük mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.


Vali Meral konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “1960’lardan itibaren kamu yönetiminin, bürokrasinin sorunları tartışılagelmiş, reform çalışmaları ile değişim ve dönüşüm sürekli gündemde olmuştur. Bu tür akademik toplantılar bu süreçlerin her yönüyle ele alındığı, sorunların ve çözümlerin tartışıldığı en önemli yerlerden bir tanesidir. Değişim ve dönüşüm sadece kamu yönetimi alanında yaşanmamakta, toplumsal yaşam ve çevre de bu değişimle yeniden şekillenmektedir. Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gelerek bu toplantıya katılan akademisyenler ile üniversite öğrencilerini bir araya getiren bu organizasyonun başarılı ve verimli geçmesini diliyor, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”


Programda protokol konuşmalarının ardından açılış paneline geçildi. Oturum başkanlığını KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ün yaptığı panelde Prof. Dr. Eyyup Günay İsbir "Kamu Yönetimindeki Dönüşüm Kapsamında Doğal Afet Yönetimi ve Hukuku", Prof. Dr. Doğan Nadi Leblebici "Kamu Yönetimindeki Dönüşüm Karşısında Bürokrasinin Durumu", Prof. Dr. Kamil Ufuk Bilgin "Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Üst Kademe Yönetici Atamaları" ve Prof. Dr. Hikmet Kavruk "Yerleşim ve Yönetimi Açısından Mahallenin Dönüşümü" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.


KAYFOR17, açılış oturumunun ardından bildirilerle devam etti. KAYFOR17 kapsamında KMÜ konferans salonlarında iki gün boyunca yaklaşık 250 bilim insanı tarafından 172 bildiri sunulacak. Dört ayrı salonda eş zamanlı sunumların yapılacağı KAYFOR17, 32 farklı oturumun ardından Cumartesi günü sona erecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.