EKONOMİ - 31 Mayıs 2020 Pazar 10:27

Ermenek’te zeytinden sonra çilekte yöre halkının umudu oldu

A
A
A
Ermenek’te zeytinden sonra çilekte yöre halkının umudu oldu

Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden kazasının ardından ocakların kapanmasıyla birlikte yöre halkı alternatif ürün üretimine yönlendi.

Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden kazasının ardından ocakların kapanmasıyla birlikte yöre halkı alternatif ürün üretimine yönlendi. İlçede zeytinden sonra çilekte yöre halkının umudu oldu.


Toroslar’ın zirvesinde bulunan Ermenek ilçesinde zeytin üretiminden sonra çilekte üretilmeye başlandı. 2009 yılında yapımı tamamlanan Ermenek Barajı’nın bölgenin iklim değişikliğine etkisi ile farklı bitkiler yetişmeye başladı. Yeni iklim koşullarına en uygun bitkilerden biri de çilek oldu. İlçede her geçen yıl üretimi artan çilek, bölge halkının yeni gelir kaynaklarından birisi olmaya başladı. Büyük bir kısmı baraj sularının altında kalan maden ocaklarının kapanmasıyla gelir kaybı yaşayan ilçe halkı, önce zeytin, bu yıl da üretimi artan çilekle yeniden gelirlerini artırdı. 2021 yılında çilek rekoltesinde ciddi artış beklenirken, ilçede kurulan helva ve kurutma fabrikası da istihdama katkı sağlıyor.



“Hedefimiz bin dekar”


Birçok tarımsal projenin koordinatörlüğünü yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Orhan İltaş, ilçede her geçen yıl çilek üretiminin artmasını beklediklerini belirterek, "Arazimiz yaklaşık 24 dekarlık bir arazi, yandaki bölüm ile beraber 42 dekar. Burada çilek ile ilgili olarak ilk çalışmalarımız ve ilk ürünlerimiz. Görüldüğü üzere hasada başlandı. Çilek gece ve gündüz sıcaklıkları arasında 15 derecelik bir sıcaklığı sever. 15 derecenin altında sıkışma olursa çilek biraz isyan edebilir. Yöremiz bu donelere çok uygun. Bu veriler doğrultusunda da bahçelerimiz kuruldu. Verimlerimizde tonaj olarak dekara yaklaşık 3-4 tonda başladı. İkinci yılda 5-6 ton ile devam edecek. Şu an itibariyle uygulamalarınız pilot bahçelerimizde hasat devam ediyor. Yaklaşık bin dekarlık bir hedefimiz söz konusu. Şu an çalışan insanlarımıza bir iş kaynağı, bir gelir elde ediliyor. Fabrikamız içinde sözleşmeli tarım yapılarak ürünlerimiz fabrikamızla tarladan sofraya getirilmiş oluyor’’ dedi.



“Bölgeye büyük kazanç sağlayacak”


Ermenek Ziraat Odası Başkanı Yusuf Özçelik ise, "2014 yılında yaşanan maden kazasından sonra bölgemizde tarım ürünlerini çeşitlendirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Yeni bir çalışma olarak da bölgemizde çilek üretimi başlamıştır. Bölgemizde bir de fabrika yapıldı ve bu fabrikanın da işsizliğe büyük bir katlısı olacak. Bölgemizde bin 500 ton civarında çilek üretimi beklentisi var. Hatta 200 dönümlük arazi üzerinde çilek üretimi planlanmaktadır. İlçeye açılan fabrikaya bölge dışından bile çilek gelmektedir. Şayet burada üretimi sağlıklı ve verimli bir şekilde yapabilirsek, bölge halkımıza büyük bir getiri sağlayacaktır. Bölgemizde araziler parçalı olduğu için iklimle birlikte çilek üretimine elverişlidir. İnşallah deneme üretimleri devam ediyor. Arkadaşlar iyi olduğunu söylüyorlar, daha iyi olacağına inanıyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.