GENEL - 12 Eylül 2020 Cumartesi 14:45

Hayırsever vatandaş Kazımkarabekir yerleşkesine cami yaptıracak

A
A
A
Hayırsever vatandaş Kazımkarabekir yerleşkesine cami yaptıracak

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörü Prof.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül ile Hayırsever Mustafa Demircan arasında KMÜ Kazım Karabekir Yerleşkesinde yapılacak cami için protokol imzalandı.


KMÜ Kazım Karabekir Yerleşkesi içerisinde yer alan bin 967 metrekarelik alanda cami ve müştemilatı yapılmasını öngören protokol, Rektör Akgül ve Hayırsever Demircan’ın imzasıyla yürürlüğe girdi. Yaklaşık maliyeti 1.100.000 TL+KDV olan caminin kapalı alanı 280 metrekare, açık alanı ise 210 metrekareden oluşacak. Selçuklu taş mimari örneğinde yapılacak olan ve 01 Eylül 2021 tarihinde bitirilmesi planlanan caminin projesi ve yasal işlemleri üniversite tarafından üstlenilirken inşaatın mali kaynağı Hayırsever Mustafa Demircan tarafından sağlanacak.


KMÜ Rektörlük binasında düzenlenen imza töreninin ardından değerlendirmede bulunan Rektör Akgül, “Kazım Karabekir Yerleşkemizde eğitim gören öğrencilerimiz, personelimiz, hatta vatandaşlarımızın da dini vecibelerini yerine getirebileceği bir camiye ihtiyacımız vardı. Nitekim Kazım Karabekir Yerleşkemizde bin 230 öğrencimiz eğitim görmekte olup yerleşkeye bitişik KYK Öğrenci Yurdunda 530 öğrenci, özel yurtlarda da yine çok sayıda öğrenci bulunmaktadır. Aynı zamanda inşa edilecek olan camimiz, Konya-Karaman yolu üzerinde olup hem yolcular hem de yerleşke çevresindeki vatandaşlarımız bu hayrattan istifade edebilecekler. Böylesine önemli bir sorumluluğu alarak bu güzel hayra vesile olan Mustafa Demircan Beyefendiye şahsım ve KMÜ ailesi adına şükranlarımı sunuyor, yapmış olduğu hayratın kabul olmasını Allah’tan niyaz ediyorum" dedi.


Hayırsever Mustafa Demircan ise protokolün ardından Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ve Kazımkarabekir ilçesi için yapmış olduğu bağıştan dolayı bahtiyar olduğunu belirterek protokolün hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön şartlardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu.