ASAYİŞ - 10 Şubat 2021 Çarşamba 09:45

Karaman’da 3 ay önce işlenen cinayetin görüntüleri ortaya çıktı

A
A
A
Karaman’da 3 ay önce işlenen cinayetin görüntüleri ortaya çıktı

Karaman’da üç ay önce işlenen cinayetin zanlısı ile birlikte ona yardım eden ve olayın azmettiricileri olduğu öne sürülen 7 kişi, polisin titiz çalışması sonucu yakalanırken, olay anının görüntüleri ortaya çıktı.

Karaman’da üç ay önce işlenen cinayetin zanlısı ile birlikte ona yardım eden ve olayın azmettiricileri olduğu öne sürülen 7 kişi, polisin titiz çalışması sonucu yakalanırken, olay anının görüntüleri ortaya çıktı. Cinayet Bürosu dedektifleri 2 bin 422 dakikalık görüntü izleyerek zanlılara ulaştı.


Olay, 2 Kasım 2020 gecesi saat 23.50 sıralarında Yeni Mahalle Sebahattin Özer İş Merkezinde bulunan tekel bayisinde yaşandı.



İş yerini kapatmaya hazırlanırken saldırıya uğradı


İş merkezi altında işlettiği tekel bayisini kapatmaya hazırlanan Mehmet Öcal (31), iş yerinin önüne av tüfeği ile gelen kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Bacağına isabet eden saçmalarla yere yığılarak aşırı kan kaybeden Öcal, çağrılan ambulansla Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılırken, saldırıyı yapan şüpheli olay yerinden yaya olarak kaçarak izini kaybettirdi. Saldırı anı ise iş yerinin güvenlik merasına yansıdı. Hastanede yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan Öcal, olaydan 10 gün sonra hayatını kaybetti.



Cinayet, 2 bin 422 dakika görüntü izlenerek çözüldü


Yaşanan cinayetin ardından Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu dedektifleri çalışma başlattı. Yürütülen soruşturma kapsamında dedektifler, cinayeti çözebilmek için gece gündüz demeden günlerce çalıştı. Ekipler, bölgede bulunan MOBESE kameraları başta olmak üzere 59 ayrı kameranın çektiği 2 bin 422 dakikalık görüntüleri saniye saniye izleyerek cinayet zanlısı ile birlikte, ona yardım eden ve olayın azmettiricileri olduğu öne sürülen kişileri tespit etti.



Şüpheliler şafak baskınıyla adreslerinde gözaltına alındı


Resmi ve sivil polis ekipleri kimlikleri ve adresleri tespit edilen zanlılara şafak operasyonu düzenledi. Düzenlenen operasyonla Mehmet Öcal’ı iş yerinde tüfekle vurarak kaçan M.A. (23) başta olmak üzere ona yardım eden ve olayın azmettiricileri olduğu öne sürülen A.Ö. (37), A.E. (28), M.Y. (29), İ.B. (34), C.B. (26) ve M.G. (35), yakalanarak gözaltına alındı. Şahısların adreslerinde yapılan aramalarda ise 5 adet tabanca ile bu tabancalara ait mermiler, bir miktar esrar ve uyuşturucu haplar, bıçaklar ile polis dinleme telsizi ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından ‘Tasarlayarak ve planlayarak adam öldürme’ suçundan adliyeye sevk edilen M.A, A.Ö, A.E, M.Y. ile İ.B. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Karaman M Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Şüphelilerden C.B. savcılıktan, M.G. ise mahkemeden serbest bırakıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.