GENEL - 28 Şubat 2020 Cuma 15:22

Milletvekili Sorgun’dan 28 Şubat konulu konferans

A
A
A
Milletvekili Sorgun’dan 28 Şubat konulu konferans

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörlüğü tarafından 28 Şubat’ın yıldönümü nedeniyle konferans düzenlendi.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörlüğü tarafından 28 Şubat’ın yıldönümü nedeniyle konferans düzenlendi.


KMÜ tarafından gerçekleştirilen “27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a Ara Durak: 28 Şubat” konulu konferans AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi ve Konya Milletvekili Avukat Ahmet Sorgun tarafından verildi. Konferans öncesinde Sorgun, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ü makamında ziyaret etti. Ziyarette üniversite hakkında Rektör Akgül’den bilgi alan Sorgun, konferans daveti için kendisine teşekkürlerini iletirken, çalışmalarında da başarılar diledi. Şehitler anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan ve yoğun ilgi gören konferansa KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, il ve üniversite protokolü, öğrenciler ve üniversite personeli katıldı.



"Darbeler ülkemizin gelişimine, kalkınmasına ve demokrasimize büyük bir zarar vermiştir"


Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Akgül, darbelerin verdiği zararlardan söz ederek şunları dile getirdi. Akgül, “Ülkemiz tarihinde kara bir leke olarak yer edinen darbeler, ordunun sivil yönetime değişik gerekçelerle el koyma düşüncesi olarak vuku bulmuştur. Bu darbelerin bazıları amacına ulaşmış bazıları ise yalnızca bir tehdit unsuru olarak kalmıştır. Maalesef insanımız hep bir tedirginlik içinde yaşamış ve bu durum Demokles’in kılıcı gibi halkın üzerinde sallanarak özgür düşünme ve sivil yaşam hep yara almıştır. Sonuç olarak bu girişimler başarılı olsun yada olmasın bütün darbeler ülkemizin gelişimine, kalkınmasına ve demokrasimize büyük bir zarar vermiştir. Tarih boyunca savaşlar, saldırılar ve dış tehditlerle karşılaşan ve pek çok badireyi atlatan milletimiz maalesef sık sık darbe girişimlerine maruz kalmış ve dönem dönem kendi kendini yönetme yetkisinden mahrum bırakılmıştır. 1960 ve 1980 darbelerini en acı şekilde atlatan ülkemiz bu darbelerin yanı sıra 1971, 1997 ve 2007 yıllarında muhtıralarla tanışmış; son olarak 2016 yılında hain bir planın içine çekilmeye çalışılmıştır” dedi.


Rektör Akgül, konuşmasında darbelerin ülke içinde oluşturduğu olumsuzluklara değinerek, “Son olarak 15 Temmuz 2016’da milletimiz, devletin çeşitli kademelerine sızarak geleceğimizi karartmayı göze alan, uluslararası istihbarat ve terör ağlarının yerli işbirlikçisi bu terör şebekesinin hain girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. Çok şükür ki milletimiz; vatan sevdası, imanı ve kararlı duruşu ile bu hainlere gereken cevabı vermiş ve canını ortaya koyarak vatanını savunmayı bilmiştir. Ülkemizin tarihinde kara bir leke olarak yer alan darbelerde milleti, vatanı ve bayrağı uğruna canını veren tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ülke olarak bir kez daha böylesine hain girişimlerle karşı karşıya kalmamamızı temenni ediyorum” şeklinde konuştu.


AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi ve Konya Milletvekili Avukat Ahmet Sorgun ise, darbelerin Türkiye’ye zaman kaybettirdiğine işaret ederek, “Kaplumbağa hacca gitmeye karar vermiş, demişler ki ’sen mi bu yamuk ayakların ile hacca gideceksin.’ Ben hacca gitmesine giderim ama yol üzerinde köylerdeki çocuklar beni ters çeviriyorlar, o bana biraz zaman kaybettiriyor demiş. Yaşım atmış, bu yaşıma kadar beş tane darbe gördüm. Birinci darbeyi iki yaşındayken görmüşüm. Babam o darbenin sıkıntılarını bir köy imamı olarak iliklerine kadar yaşamış, ondan dinledim. 12 Mart muhtırasını bir ortaokul öğrencisi olarak yaşadım, 12 Eylül’ü İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olarak İstanbul’da ve Konya’da iliklerimize kadar yaşadık. Arkasından 28 Şubat’ı Konya Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter Yardımcısı yani bir yönetici, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve İmam Hatip Ortaokulunda kız öğrencisi olan bir veli olarak yaşadım. 2007 muhtırasını ve 15 Temmuz’u hep birlikte yaşadık” ifadelerini kullandı.



"Egemen dünya sisteminin çizdiği sınırları aşmaya kalkarsanız ülkenizde darbe olur"


Türkiye’de 27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar yaşanan süreci, ‘Bir seri, zincir ve bir halka’ olarak tanımlayan Sorgun, darbelere bir bütün olarak bakmak gerektiğini, bunun yanı sıra darbeler silsilesini anlamak için dünyadaki yapıyı kavramanın önemli olduğunu belirtti. Sorgun, “Eğer ülkeler ve iktidarlar olarak kendinize egemen dünya sisteminin çizdiği o sınırları aşmaya kalkarsanız ülkenizde darbe olur, genellikle de elinde silah olan asker kullanılır. Burada kullanılanın kim olduğunu değil, kullananın kim olduğunu anlamamız gerekir” diye konuştu.


Sorgun, Türkiye’deki bütün darbelerin Anadolu insanını tasfiye etmek için yapıldığını söyleyerek, “Her darbe ekonomimizi geriye götürür. 28 Şubat’ta onlarca banka batırıldı ve içi boşaltıldı. O günlerde bir bankada batan para Konya Büyükşehir Belediyesi bütçesinin yüz katı büyüklüğündeydi. Dış destek olmadan hiçbir darbe yapılamaz. 27 Mayıs darbesinde eften püften hikayelerle başbakan, maliye bakanı ve dış işleri bakanı asıldı ve binlerce subay, astsubay ordudan uzaklaştırıldığında görevden uzaklaştırılanların emekli ikramiyelerini ödeyecek paraları yoktu, bu emekli ikramiyelerini Amerika ödedi. Gelelim 12 Eylül’e. Beş bin gencimiz sağdan soldan öldürüldü. Sabahleyin sağcının eline verilen silah akşam solcunun eline verildi, gözümün önünde yedi tane hukuk fakültesi öğrencisi bomba atılarak öldürüldü. Darbelerin ortak özelliklerinden birisi de darbe yapılmadan önce ortam olgunlaştırılır; ortam olgunlaştırılmadan darbe yapılmaz. 12 Eylül’de her gün insanlar öldürülüyordu ve arkasında birileri vardı. Gece 3’te darbe oldu ve her yer güllük gülistanlık hale geldi. Peki bunu yapabilecek gücünüz vardı da neden daha önce önlem almadınız? Darbeyi yapan generaller dedi ki ’ortamın oluşmasını bekledik.’ Yani ’asker bizi kurtar artık’ denilmesini beklediler. Peki nereye gitti bu kadar terörist, nereye gitti bu kadar silah? 15 Temmuz’da ise girişimin ilk saatlerinde henüz Cumhurbaşkanımız bir açıklama yapmamışken ABD Dış İşleri Bakanlığı yaptığı açıklamada ’Taraflara itidal çağrısında bulunuyoruz’ dedi. İtidal çağrısı savaş halindeki iki devlet unsurlarına yapılır. Bu ülkenin 15 Temmuz’u yaşayacağını düşünür müydünüz? Kendi parası ile kendi uçağının, tankının, topunun, helikopterinin bize, Meclise, Cumhurbaşkanlığına, Çevik Kuvvete, Özel Kuvvetlere ateş edeceğini aklınıza getirebilir miydiniz? Dünyanın bir çok yerinde bulundum, oralarda Türkiye gençlerinden beklentiler yüksek. Ne zaman yurt dışına çıksam bu ülkeye dair sorumluluklarım artarak dönerim. Tüm dünyada beklenti bizim gençlerimizde. Bizim yaşımızdakiler bazen gençlere haksızlık ediyor ve şimdiki gençleri eleştiriyor ama siz 15 Temmuz’da ezberleri bozdunuz. 16 Temmuz’da Ankara’da birçok hastaneyi gezdiğimizde gazilerin çoğunun gençler olduğunu gördük” dedi.


Sorgun, 28 Şubat’ta yaşananlar hakkında ise şunları söyledi:


“28 Şubat sürecinde tüm baskılara rağmen Tansu Çiller ile Necmettin Erbakan hükümet kurdu. Erbakan’ın yaptığı ilk iş bütün gelirleri bir havuzda topladı, işçi ve memura en yüksek ücret verildi, faize giden kısmın önüne geçildi. Her şey yolunda giderken Taksim’de Erbakan tarafından cami yaptırılması teklifi ve Başbakanlıkta iftar yemeği verilmesinin üzerine Sincan’da düzenlenen Kudüs Gecesinden sonra Sincan’da tanklar yürütülerek demokrasiye balans ayarı verildi. Gazeteciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Danıştay, Sayıştay, Yargıtay üyeleri, üst düzey yöneticiler, müsteşarlar Genelkurmay’a çağrılarak kulağı çekildi. 28 Şubat sürecinde 12 yaşından küçüklere Kuran öğretilmesi kanunla yasaklandı, Kuran kursları kapatıldı, başı kapalı öğrenciler üniversitelerden uzaklaştırıldı, üniversitelerde ikna odaları kuruldu. Başörtüsü yasağına ilahiyat fakülteleri dahil edildi, kabul etmeyen yöneticiler istifa ettiler. Dindar askerlerin ordudan ilişikleri kesildi. Onlarca okul, vakıflar, televizyonlar kapatıldı. Sanki biz uzaydan çıkıp gelmişiz; hiç kökümüz, tarihimiz, değerlerimiz yokmuş gibi. O süreçte aslında çok güzel demokratik eylemler yapıldı. On birinci ayın on birinde saat on birde yasaklara karşı bütün Türkiye’de el ele tutuştuk, Edirne’den Habur’a, diğer taraftan Gürbudak’a kadar zincir oluşturduk. 28 Şubat sürecinde herkese baskı yapıldı ve tek bir kişiye baskı yapılmadı. Bu kişi FETÖ’dür. Herkese baskı yapılırken FETÖ’nün önü açıldı. Arananlar listesinde Fethullah Gülen olduğu halde bu şahıs şehir şehir gezerek konferanslar verdi”



"Bütün darbeler millet egemenliğine ve iradesine karşı yapılır"


Darbelerin dış destek olmadan yapılamayacağını vurgulayan Sorgun, “Darbelerin iyisi kötüsü olmaz, darbe daima kötüdür. Bütün darbeler millet egemenliğine ve iradesine karşı yapılır. Millet hizaya getirmek istenir. Darbelerin bir kaybedenleri vardır, bir de kazananları. Kaybedenleri daima millettir, kazananları da egemen güçler ve onların kuklaları ile uşaklarıdır. Bunun bir istisnası 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’un kazananı milletimiz oldu” şeklinde konuştu.


Sorgun, “Atalarımız gelmiş çadırı buraya kurmuş; bu saatten sonra çadırın yerini değiştirmemiz mümkün değil. Bu coğrafya kaderimiz; bu coğrafyaya sahip çıkacağız. Biz milletimize dayanıp Allah’a güvendikten sonra kimse bizi yolumuzdan çeviremez. Kaplumbağanın dediği gibi bazıları bize ihtilaller yapıp zaman kaybettirse de bu millet adım adım hedefine ulaşacaktır” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Muhteşem çocuklardan konsere davet Tepebaşı Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenecek şenlikte konser verecek olan İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası, konser öncesi son provalarını yapıyor. Öğrenciler ise tüm Eskişehirlileri konsere davet etti. Tepebaşı Belediyesi milli günlerde vatandaşlar için özel etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.27 Nisan Cumartesi günü de birbirinden renkli etkinlikler, özellikle çocuklar olmak üzere kent halkı ile buluşacak. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nın ev sahipliği yapacağı kutlamalar İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası’nın vereceği konser ile başlayacak. Simay Pala’nın şefliğinde gerçekleşecek konserin hazırlıkları ise tüm hızıyla devam ediyor. Elde ettiği başarılar ile ünü Türkiye sınırlarını aşan İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası, hazırlıklarını sürdürürken, öğrenciler müzik yapmaktan ve izleyici karşısına çıkacakları için de çok heyecanlı olduklarını söylüyor. Öğrenciler ayrıca tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken konserlerine davette bulundu. Yeşiltepe Yaşam Merkezi’ndeki eğitim ve çalışma merkezinde verecekleri konser için hazırlanan 35 öğrenci, Can -Can, Radetzky March, İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı, Bugün 23 Nisan adlı eserlerini seslendirecek. Gösteriler gerçekleştirilecek Konserin akabinde halk oyunları, bale, modern dans, ritim, tekvando, aikido, jimnastik gösterileri gerçekleştirilecek. Tepebaşı Belediyesi yetkilileri de tüm Eskişehirlileri 27 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te gerçekleşecek etkinliklere katılmaya ve 23 Nisan coşkusunu paylaşmaya davet etti.
Diyarbakır Diyarbakır’da temizlik kampanyası başladı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak ve Doğan Hatun, temizlik ekipleriyle birlikte Bağlar ilçesi Dörtyol mevkiinde temizlik kampanyasının startını verdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri, kent merkezindeki 136 ana arter, meydan, şehirlerarası otobüs terminali, ilçe otogarı, özel ve kamu hastanelerinin acilleri ve bekleme yerlerinin temizliği için temizlik kampanyası başlattı. Bağlar ilçesi Dörtyol semtinde startı verilen kampanya çalışmasına Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak ve Doğan Hatun, Bağlar Belediyesi Başkanı Leyla Ayaz ve Siraç Çelik, Yenişehir Belediye Başkanı Safiye Akdağ ve Mehmet Ergün katıldı. Başkanlar, temizlik araçları ve temizlik personeli ile birlikte cadde ve kaldırımları köpüklü su ile yıkadı. Vatandaşlar çalışma sırasında başkanlara yoğun ilgi göstererek alkışlarla destek verdi. "Daha temiz bir Diyarbakır için çalışacağız" Kampanyaya ilişkin açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, Bağlar, Yenişehir, Sur ve Kayapınar belediyeleriyle birlikte kentin 136 noktası için temizlik çalışması ve kampanyasını başlattıklarını belirterek, “Bugün kampanyanın startını, büyükşehir, Bağlar ve Yenişehir Belediye başkanları, halkımız ve temizlik ekiplerimizle birlikte Bağlar Dörtyol’dan veriyoruz. Çalışmamızda caddelerimiz, kimyevi olmayan yıkama yöntemiyle temizlenecek. Bugünden itibaren daha temiz bir Diyarbakır ve daha temiz bir Bağlar için kampanyamızı sürdüreceğiz. Kentin temizliği için çöplerimizi konteynerlere ve çöp kutularına atalım ve kentimizi temiz tutalım. Yolumuz açık olsun” dedi. Bağlar’da caddeler temizlendi Temizlik personeli ekipler halinde gece boyunca Bağlar ilçesindeki Nuket Coşkun, Fatih ve Görsel caddelerini köpüklü su ile yıkayarak temizledi.
Trabzon Enis Bardhi: "Serbest vuruş istatistiğinde Messi’den daha iyiydim" Trabzonspor’un Kuzey Makedonyalı oyuncusu Enis Bardhi, İspanya’da oynarken 25 serbest vuruşta 7 gol atarken, Messi’nin ise 52 serbest vuruşta 8 gol attığını belirterek, yüzdeye bakıldığında bu alanda Messi’den daha iyi olduğunu söyledi. Trabzonspor’un 28 yaşındaki Kuzey Makedonyalı futbolcusu Enis Bardhi, Trabzonspor Dergisine röportaj verdi. Duran topları kullanırken isabet yüzdesi nedeniyle kendisine ’Keskin Nişancı’ diyenlerin çok olduğunu belirten Bardhi, "Trabzonspor’da her şeyin bir parçası olmaktan dolayı müteşekkirim. Çünkü burası çok büyük bir kulüp. Buraya geldiğimde, bu ligin şampiyonu olmuş bir takıma geldiğimi her yönüyle hissettim. Bu insanlarla çalışmaya devam ederek önemli işler başarmak istedim. Ama geçen yıl işler istediğimiz gibi gitmedi, herkes adına zorlu geçti. Ayrıca kendi adıma zorlayıcıydı. Çünkü ben şöyle bir insanım; eğer katkı veremediysem, kazansak da kaybetsek de iyi oynasak da kötü oynasak da kendimi üzgün ve kötü hissediyorum. Geçen yıl haftalar geçtikçe üzüntüm daha da artıyordu. Bu ne kulüple ne de kişilerle ilgiliydi, üzüntümün sebebi kendi adıma yardım edemiyor ya da takıma katkı veremiyor olmaktı. Zaman geçtikçe daha iyiye gitmeye, kafamı daha rahatlatmaya ve akışına bırakmayı öğrendim. Sonrasında da adım adım en iyi yapabildiğim şekilde oynamaya başladım. Çok da iyi hissetmeye başlamıştım ve kendime şu sözü söylemiştim; ne olursa olsun hep mutlu olacağım. Çünkü yaklaşık bir yıl gibi uzunca bir süreç boyunca iyi hissetmemiştim. Bu yıl daha iyi başladık diye düşünüyorum, umuyorum işler istediğimiz gibi gider. Bir planımız var ve önümüzde yapmamız gereken önemli işlerimiz var. Ve sezon sonunda da bunları başardığımızı görmeyi çok isterim" dedi "Messi ile karşılaştırmaya sokulmak bile iyi hissettiriyor" İspanya’da oynadığı dönemde Messi’den sonra en fazla frikik golü atan oyuncu olduğunun hatırlatılması üzerine Bardhi, "Ondan daha iyi olduğum zamanlar da oldu. Çünkü ben 25 faul atışında 7, o ise 52 faul atışında 8 gol atmıştı. Yüzdeye bakınca ben daha iyiydim. Biraz da gerçeğin olduğu bir şaka diyelim. Bu türden karşılaştırmaları yaptıklarında kendimi gerçekten çok iyi hissediyorum. Gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan birisiyle bir karşılaştırmaya sokulmak bile tabii ki iyi hissettiriyor. Kendimi çok iyi ve gururlu hissediyorum. Her gün daha fazla çalışma ve ona yaklaşabilme hırsını veriyor bu durum. Ve henüz 22 yaşındayken ve bir sezonda 7 frikik golü attığında tabii ki ister istemez biraz havalı bir duruş da oluyor. Çünkü gençsin ve nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun. Ama şu an hayatımda en sakin olduğum, en iyi süreci yaşadığım bir dönemdeyim. Geçmişe dönüp baktığımda yaptıklarımdan gurur duyuyorum diyebiliyorum" diye konuştu. "Geçen yıl benim adıma çok zorlu geçti" Geçtiğimiz sezonun kendisi adına çok zorlu geçtiğini belirten Makedon futbolcu, "Bunu kimseye söylememiştim, söylemek de tabii ki zor ama; insanların da bunu bilmesini istiyorum. Geçen yıl benim adıma çok zorlu geçti. Sanki üzerimde bir ağırlık varmış ve bu ağırlığı kaldıramıyormuş, taşıyamıyormuş gibiydim. Bu yükten kurtulmanın tek yolu da buradan ayrılmakmış gibi gözüküyordu. Ama o günlerin sonrasında bir sabah uyanıp dedim ki; ‘Böyle ayrılamam. Bu şekilde gitmek istemiyorum. Ben bir şey başarmak ve burada kalmak zorundayım.’ Ve bunun üstesinden gelmeyi başardım sonunda. Onun dışında tabii ki daha önceleri, gençken yaşadığım zorluklar, dizimden geçirdiğim operasyon vardı. Korktuğum anlar da olmuştu. Yani yaşadığım çok an var aslında. Ama asla ve asla ’Pes edeceğim’ demedim. Ben o kadar kolay pes etmem" ifadelerini kullandı. "Futbolu çok seviyorum" Çocukken Manchester United’ı çok sevdiğini belirten Bardhi, "Beğendiğim Cristiano Ronaldo’ydu. Real Madrid’e gittiğinde ise artık onu sevmemeye başlamıştım. Sonrasında ise Messi. Ben futbolu çok seviyorum, izlemeyi de çok seviyorum, ama böyle kimseyle değişmem dediğim biri yok. Bütün gücümle savunurum dediğim biri yok ama Messi Messi’dir" açıklamasını yaptı. "Saha içinde ve saha dışında kimseyi yargılamam" Saha içinde ve saha dışında kimseyi yargılamadığını belirten 28 yaşındaki oyuncu, "Ben böyle biri değilim, asla bunu söylemem. Hep dediğim bir şey var; Allah bile affederken, biz kimiz ki affetmeyeceğiz. Herkes hata yapıyor, ben de hatalar yapıyorum. Her gün her dakika hata yapabiliyoruz. Eğer affedersen sen kendini daha büyük hale getirirsin, karşındakini değil. O yüzden ne saha içi ne saha dışında kimseyi yargılamam" şeklinde konuştu. Trabzon şehri ile ilgili olarak ise Bardhi, "Birçok kez anne-babam ve kız arkadaşımla dışarı çıkıyoruz. Sahilde çok güzel yerler var ve yürüyüşe çıkıyoruz. Yemekler hoşuma gidiyor. Özellikle balık yemeyi seviyorum. Akşam yemeğine gidiyoruz. Daha uzun bir tatilimiz olduğunda Uzungöl’e de gidiyoruz. Dağları görmeyi seviyorum" ifadelerini kullandı.
Zonguldak Zonguldak-Filyos tünellerindeki çalışmalar aralıksız sürüyor Zonguldak-Filyos arasındaki tünel ve yol çalışmaları aralıksız sürüyor. AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, Kilimli- Muslu tünellerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Yüklenici firma yetkililerden bilgiler alan Avcı, “Zonguldak’ımızı Filyos’a, Filyos Vadisi Projesine bağlayacak olan ve iki etaptan oluşan Kilimli-Muslu, Muslu-Filyos arasındaki çalışmalar için bütün tünellerimizi ziyaret ettik. Bildiğiniz üzere büyük bir heyecanla takip ettiğimiz Kilimli-Muslu’muza bağlayan bir projemiz var. 3 bin metrelik giriş, 3 bin metrelik dönüş olmak üzere altı bin metrelik bir tünel açımı söz konusu olacak. Şuan da tünel açılımı deniz kısmı bin 400 metre, iç kısım bin 390 metre durumundadır. Görüyoruz ki tünelin aşağı yukarı yarısına gelmiş durumdayız. Buradaki çalışmalar yüz yetmiş personelle devam ediyor. Hız kesmeden gece- gündüz devam eden bir çalışma var. İnşallah bundan sonrada hız kesmeden devam edecek. Kurban Bayramı’ndan sonra inşallah Muslu, Zonguldak yönüne doğru da ikinci etap olarak gördüğümüz yani tünenin iki taraflı çalışması sağlayacak organizasyonumuz başlayacak” dedi. “Zonguldak Filyos arası 16 dakikaya inecek” Muslu-Filyos arasındaki projedeki tünel sayılarına ilişkin konuşan Avcı, “Projede yaptığımız tadilat ile birlikte tünel sayımızı 5 giriş, 5 bölüşe indirdik. Proje genelinde ise; tünel açılımı 18.500 metre olacak. Şu anda bunun 7.930 metresini açmış durumdayız. Diğer yandan biz hem tüneli açıyoruz hem de akabinde nihai kaplama dediğimiz çalışmaları da bir yandan yapıyoruz. Bu seviyemizde 3330 metre seviyesinde ilerlemiş durumdayız. Önemle belirtmeliyim ki; Artvin’den başlayıp İstanbul’a kadar devam eden Karadeniz Sahil Yolu’nun önemli bir aksını teşkil ediyor bu yol ve bizim Zonguldak’tan Filyos’a 16 dakika gibi bir zaman içerisinde ulaşımı kolaylaştıracak bir projeden bahsediyoruz. Bu vesileyle; bu projenin yapılması talimatını bizzat kendisi veren Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, yakın takipleri için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na, yüklenici firmada çalışan tüm personelimize teşekkür ediyoruz. Bu projeyle birlikte biz biliyoruz ki Zonguldak’ımız özellikle istihdam anlamında çok büyük bir açığını yüklenecektir. Her şey Zonguldak’ımızın Türkiye Yüzyılında Kuzey’in Yıldızı olması için.”
Mersin Mersin’de yollar yenileniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi ekipleri, kent genelinde yol ve asfalt çalışmalarına aralıksız olarak devam ediyor. Gerek altyapı çalışmaları, gerekse de doğal şartlar sebebiyle bozulan yollarda faaliyetlerini yoğunlaştıran yol yapım ekipleri, ömrünü tamamlayan veya deforme olan yollarda asfalt sökülmesi işleminin ardından, asfalta hazırlık çalışmalarına geçiyor. Zemin etüdü yaparak bozuk yolları düzeltip iyileştiren ve sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirerek ulaşım kalitesini yükselten ekipler, 4 merkez ilçedeki çalışmalar kapsamında, Akdeniz İlçesi Özgürlük Mahallesi’nde bazı sokaklarda kısmi kaplama çalışması yaparak yolları iyileştirdi. Hız kesmeden faaliyetlerine devam eden ekipler, Yenişehir ilçesi 50. Yıl Mahallesi, Kuzeykent Mahallesi, Akkent Mahallesi, Mezitli ilçesi Yenimahalle Yüksek Harman Caddesi, Çamlıca Mahallesi Atatürk Caddesi, Çankaya Mahallesi ve son olarak Mezitli ilçesi Yeni Mahalle Stadyum Caddesi’nde sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirdi. Vatandaşların sıklıkla kullandığı, insan sirkülasyonunun fazla olduğu alanlarda faaliyetlerine devam eden ekipler, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde ise yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışmalarını tamamladı. Kentteki ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yolları mahalle sakinlerinin hizmetine sunan yol ve asfalt ekipleri, çalışmalarını kısa süre içerisinde tamamlayarak vatandaşlardan tam not alıyor. Yol yapım ekipleri, kent genelindeki ana arterlerin üstyapılarının bakım, onarım ve yapım işlerine, plan ve program dâhilinde devam edecek.
Ankara ATO Başkanı Baran, ATO Meclisi’nde Başkent’ten direkt uçuşlar konusunu değerlendirdi Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO’nun Ankara’dan yurt dışına direkt uçuşlar konusunda yaptığı çalışmalarla pandemi öncesi dönemde bu konuda ilerleme kaydedildiğini dile getirerek, “Pandemi tüm gelişmeleri tersine çevirdi. Bugün İstanbul Havalimanı’ndan haftalık yurt dışı uçuş sayısı 4 bin iken Esenboğa Havalimanı’ndan sadece 160 uçuş gerçekleştirildiği görülüyor” dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası’nın Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada Başkent’ten yurt dışına direkt uçuşlar konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ankara Ticaret Odası’nda yönetime geldikleri günden bu yana Başkent’ten yurt dışına direkt uçuşların artmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getiren Baran, konuyu ilgili mercilere taşıdıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle pandemi öncesinde bu konuda ilerleme kaydedildiğini söyledi. Başkent’in gelişimi açısından yurt dışına direkt uçuşların önemine dikkat çeken Baran, “Ankara’nın ticaret, ihracat ve turizm başta olmak üzere hangi alanda gelişmesi söz konusu olursa olsun konu daima yurt dışına direkt uçuşlara geliyor. Sizin de yakından bildiğiniz gibi göreve başladığımız günden bu yana, bu konu bizim gündemimizin ilk sıralarında yer aldı. 2020 yılına kadar şehrimizden yurt dışına direkt uçuşlar konusunda bir ivme yakalamıştık ancak bu süreçte başlayan pandemi tüm gelişmeleri tersine çevirdi. Türk Hava Yolları’nın iştiraki olan AnadoluJet’in merkezinin Ankara yapılacağı söylendi ancak sonradan bundan vazgeçildi. Sonra AnadoluJet’in adı da değiştirilerek AJet adında yeni bir marka oluşturuldu. Geldiğimiz noktada, İstanbul Havalimanı’ndan 120 ülke 280 destinasyona, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 51 ülke ve 154 destinasyona uçuş gerçekleştiriliyorken, Esenboğa’dan sadece 25 ülke 41 destinasyona uçulabiliyor. İstanbul Havalimanı’ndan haftalık yurt dışı uçuş sayısı 4 bin iken, Esenboğa Havalimanı’ndan sadece 160 uçuş gerçekleştirildiği görülüyor. Diğer yandan yeni düzenleme neticesinde AJet Yolcuları CIP hizmetlerden yararlanamadığı gibi uçak içi ikram da alamıyor” dedi. Direkt uçuşlarda THY talebi Baran, Ankara’dan direkt uçuşların sadece AJet ile yapılabildiğini, Türk Hava Yolları ile yolculuk yapmak isteyenlerin İstanbul aktarmalı seyahat edebildiğini belirterek, “Ankara’dan yoğun talep gören hatlarda, direkt uçuşların Türk Hava Yolu ile de gerçekleştirilmesi sağlanmalı. Yolculuk yapmak isteyenlere seçenek sunulmalı” diye konuştu. “16 destinasyona direkt uçuş talebimizi Bolat’a ilettik” ATO Başkanı Gürsel Baran, geçtiğimiz haftalarda ATO Başkan Yardımcısı Temel Aktay ve Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ömer Çağlar Yılmaz ile birlikte Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat’ı ziyaret ederek, konuya ilişkin hazırladıkları detaylı bir dosya ilettiklerini söyledi. Baran, “Ticaret ve yatırım ilişkileri gibi gerekçelerle Ankara’dan aktarmalı uçulan, Brüksel, Roma, Barselona, Zürih, Aşkabat ve Saraybosna’nın da aralarında bulunduğu 16 destinasyona direkt uçuş konulmasına ilişkin taleplerimizi Sayın Bolat’a ilettik. Ankara Ticaret Odası olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Ankaramızın ve ülkemizin gelişimi ve ilerlemesi için iş dünyası olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.