YEREL HABERLER - 13 Mart 2017 Pazartesi 17:43

Bakan Arslan, muhtarlarla buluştu

A
A
A
Bakan Arslan, muhtarlarla buluştu

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kağızmanlı muhtarlarla bir araya gelerek, muhtarlardan halk oylamasını vatandaşlara iyi anlatmaları istedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kağızmanlı muhtarlarla bir araya gelerek, muhtarlardan halk oylamasını vatandaşlara iyi anlatmaları istedi.


Kağızman Öğretmenevi ’nde muhtarlarla buluşan Bakan Ahmet Arslan, muhtarlara 16 Nisan’da yapılacak referandumun bir parti seçimi olmadığını hatırlatarak, vatandaşlara bunu iyi anlatmaları gerektiğini söyledi.


İmam Şafi’nin ‘Düşman oklarının gittiği istikameti takip edin doğruyu bulursunuz’ sözü ile konuşmasına başlayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Düşman okunun ucu hedef olarak nereyi görüyor ve gösteriyorsa siz dostlarınızı böylece tespit edersiniz. Birkaç gündür Avrupa’da kıyametler kopuyor, niye? Tek sebebi var. Türkiye güçlendikçe, Türkiye büyüdükçe onlar bu coğrafyada at oynatamayacaklar. Bakın tek sebep bu, başka bir sebep yok. Sadece buna bakmak bile 16 Nisan’daki bu anayasa değişikliğinin ülkemizi ne kadar güçlü bir şekilde ileriye taşıyacağını göstermesi açısından yeterli” dedi.


“Bu halk 15 Temmuz’da meydanlara indi”


15 Temmuz’da meydanlara indi çünkü hedef ortaktı. Şimdi de düşmanların oklarının, teröristlerin oklarının, hainlerin oklarının bizim üzerimize ve anayasa değişiklik teklifine yöneldiğini görülmesini gerektiğini ifade eden Ahmet Arslan, “Ülkemizin güçlenmesi, ülkemizin bekası, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğinin ne kadar önemli olduğu ve bu uğurda gerekirse öleceğimizi 15 Temmuz’da ortaya koyduk. 15 Temmuz’da kimse kimseye şunu demedi; ‘Ya sen AK Partilisin, sen CHPlisin, sen MHPlisin, sen HDPlisin, sen Saadet Partlisin, sen Büyük Birliksin’ kimse öyle bir şey demedi. Millet olma şuuruyla hep beraber meydanlara inildi, bir şey daha da söylenmedi; ‘Ya sen Yerlisin, sen Terekemesin, sen Kürtsün, sen Azerisin, sen Türkmensin, sen Caferisin, sen Sunnisin, sen Şiasın’ kimse böyle bir şey de demedi. Herkes ama herkes dinine, diline, ırkına, mezhebine bakmadan 15 Temmuz’da meydanlara indi çünkü hedef ortaktı. Şimdi de düşmanların oklarının, teröristlerin oklarının, hainlerin oklarının bizim üzerimize ve anayasa değişiklik teklifine yöneldiğini görün. İşte millete bunu söyleyerek lütfen deyin ki; ‘Evet’ bu kadar bu duygu ile bugün burada toplanmışlar. Her biriniz köyünüzün, mahallenizin ileri geleni olduğunuz için muhtar seçiliyorsunuz, aynı zamanda kanaat önderisiniz aynı zamanda sorumluluk sahibisiniz ona da hiç şüphe yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın düşünebiliyor musunuz hiç aksatmadan yaptığı tek toplantı ‘Muhtarlar Toplantısı’dır. Çünkü sizin yetkilerinizin kıymetini biz de biliyoruz ama en iyi o biliyor. O yüzden sizden istirhamımız bu davayı iyi anlatın ve yakaladığımız bu fırsatı da benim söylemem doğru değil arkadaşlar sağ olsun hep söylüyorlar, hizmet etme fırsatını diyelim kaçırmamak adına, daha güçlü hizmet etmek adına bize daha güçlü destek vermeniz lazım” diye konuştu.


“Bu bir parti seçimi değil, lütfen bunu biraz daha böyle anlatın”


Lütfen bu anayasa değişikliği ile ilgili halk oylamasını başka zamandaki seçimlerle kimse karıştırmasın, hiç kimse karıştırmasın. Bu bir parti seçimi değil, lütfen bunu biraz daha böyle anlatın diyen Arslan, “İnşallah sizlere hizmet etme adına, sizleri köylülerinize, mahallelilerinize verdiğiniz sözleri yerine getirebilmeniz adına dünden daha güçlü ve daha büyük adımlar atıyoruz, daha büyük adımlar atmaya çalışacağız ve devam edeceğiz. Buna hiç şüpheniz olmasın. Çünkü sizin sözünüz yerine gelmesi bizim sözümüzün yerine gelmesi demektir. Bizim köye , mahalleye yaptığımız her hizmet, sizin de seçilmiş olmanız hasebiyle yaptığınız hizmet anlamına geliyor. İnşallah hizmet etmenin hazzını da en iyi buradaki hazurum bilir. Hizmet ettiniz mi günün sonunda insanlar 2 tane Allah razı olsun der, o da bütün yorgunluğunuzu unutturur size. İnşallah bizim istediğimiz biz daha büyük hizmetler edelim, milletimiz de her zaman ki gibi duasını etsin, biz de günün sonunda diyebilelim ki Rabbim hakkımızda hayırlısını istemiştik, hayırlısı diye inşallah bunu nasip ettiğini düşünüyoruz, değilse de bundan sonra bunu hayra çevir, yine bizi de hayırlı hizmetler etmeyi nasip eyle diyoruz. Bu duayı demeye devam edeceğiz. İnşallah bunun yolu da hep beraber güçlü bir şekilde el ele vermektir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.