- 09 Ekim 2017 Pazartesi 13:11

Arap tabya hayvan barınağı olarak kullanılıyor

A
A
A
Arap tabya hayvan barınağı olarak kullanılıyor

Kars Arap Tabya, çobanlar tarafından ahır olarak kullanılıyor.

Kars Arap Tabya, çobanlar tarafından ahır olarak kullanılıyor.


Türkiye’de en çok tabyası olan illerden bir tanesi olan Kars’ta, tarihi tabyalar ilgisizlik ve bakımsızlıktan tıkılmaya yüz tuttu.


Sultan Abdülmecit döneminde 1848-1853 tarihleri arasında yaptırılan ve kentteki 46 tabyadan en büyüğü olan, Arap Tabya, günümüzde ahır olarak kullanılıyor.


Demir kapıları ve pencereleri tamamen sökülen Arap Tabya’nın duvarları yıkılmış vaziyette bulunuyor. Karadağ mevkii de bulunan tabya, kısa sürede önlem alınmadığı takdirde tamamen yıkılacak. Her gün çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Arap Tabya’nın etrafından çok sayıda tabya ve makineli tüfek mevzileri bulunuyor.


Yetkililerin hiçbir önlem almadığı tabyaların birçoğu ise defineciler tarafından kazılmış, Yaz aylarında hayvan barınağı olarak kullanılan tabyaların biran evvel koruma altına alınmasını isteyen vatandaşlar, Vali Rahmi Doğan’ın, tabyaların olduğu bölgeye giderek inceleme yapmasını istedi. Her geçen gün gözler önünde yıkılarak talan edilen tabya gözler önünde adeta kayboluyor.


Kars’ın dört bir tarafında tabyaların bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, “Kars tabyalar şehir. Özellikle kalenin etrafında çok sayıda tabya var. Bunlardan sadece birkaçı koruma altına alındı. Ama koruma altına alınmayan talan edildi. İçerileri hayvan barınağı olarak kullanılıyor. Demir kapıları, pencereleri kesilerek götürüldü. Hiç kimse bir önemle almadı. İnşallah sayın valimiz bu tabyalara da el atar ve Kars turizmine kazandırır” dediler.


“Arap Tabya”


Sultan Abdülmecit döneminde 1848-1853 tarihleri arasında yaptırılan tabya şehirdeki 46 tabyadan en büyük olanıdır. Doğudan gelebilecek Rus saldırılarına karşı Karadağ tepesinin üzerinde geniş bir alana kurulan tabyanın etrafı bastion (atnalı) şeklinde derin savunma mevzileri ile çevrilerek mevzi önleri toprak yığılarak desteklenmiş ve tabya binaları da gizlenmiştir.


Mevzi içerisinde düzgün kesme bazalt taşından tabya giriş kapısı ve sur duvarları oluşturulmuş, buradan içeriye girişte ise dikdörtgen planlı büyük bir askeri kışla yapılmıştır. Karadağ tepesinin batısındaki askeri kışlanın arkasında bulunan ve doğu istikametine uzanan tabya içerisinde toprak altına gizlenmiş birbiri ile bağlantılı ve üzeri tonoz kemerli geniş koridorlardan oluşan depo ve mühimmat yerleri bulunmaktadır.


Tabya 1855 Osmanlı-Rus savaşında Şam’dan gelen Arabistan ordusuna mensup askerler tarafından Rus’lara karşı savunulmuş ve bu savaş sonucu Kars Zaferi kazanılmıştır. Bu sebeple tabyaya Arap Tabya adı verilmiştir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.