- 15 Temmuz 2021 Perşembe 22:48

15 Temmuz şehitleri Kars’ta anıldı

A
A
A
15 Temmuz şehitleri Kars’ta anıldı

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yurt genelinde olduğu gibi Kars’ta da anma etkinlikleri düzenlendi.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yurt genelinde olduğu gibi Kars’ta da anma etkinlikleri düzenlendi.


Faikbey Caddesi eski Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen programda yüzlerce Karslı ellerinde bayraklarla tören alını doldurdu. Türkiye’de İstanbul ve Ankara’dan sonra en çok tankın sokaklara çıktığı il olan Kars’ta vatandaşlar bir kez daha tören alanında yerini alarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olduğunu gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda 15 Temmuz darbe girişiminin ve darbeye karşı oluşturulan zaferi anlatan slayt gösteri izletildi. Programda aşıklar kahramanlık türküleri söyledi. Öğrenciler tarafından şiirler okundu. Anma programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan televizyon kanallarından yaptığı konuşma canlı olarak alanda kurulan ekrana yansıtıldı.


Programda konuşan Kars Valisi/Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, “Kars ilimiz, hain darbe girişimini Ankara ve İstanbul’dan sonra en ağır şekilde yaşamasına rağmen, Gazi Kars’ımızın kahraman ve vatansever insanları, 29 adet tank, onlarca zırhlı araç ve ağır silahlarla yapılan saldırıya canları pahasına karşı koymuş, göğsünü siper ederek, bu ihanet şebekesine dur demiştir. Yurdun dört bir yanında olduğu gibi siz değerli Karslı hemşehrilerim de o gece; vatan sevgisinin, fedakârlığın, cesaretin, yiğitliğin, bir hilal uğruna şehadete yürümenin ne demek olduğunu darbecilere ve arkasındaki zihniyete bir kez daha gösterdiniz. Bu vatanın bir evladı olarak sizlere şükranlarımı sunuyor, önünüzde saygı ve minnetle eğiliyorum” dedi.


Öksüz, “Yüce Türk milleti, inancı, azmi ve kararlılığıyla tarihin her döneminde zorlukların üstesinden gelip bir çıkış yolu bulmuş, vatanını ve devletini selamete ulaştırmıştır. Devletimiz ve milletimiz, gücüne güç katmış, tarihî yürüyüşünü sürdürmeye devam etmiştir. Biz o gün her anlamda hainliği, alçaklığı gördük. Ama en önemlisi, milletimizin kahramanlığını, cesaretini gördük; her türlü ağır silahın karşısında dimdik duran, kurşuna karşı gövdesini siper eden, imanın nur yüzlü çocuklarını gördük. 15 Temmuz gecesi, var olmak ile yok olmak arasındaki ince çizgiyi yokladığımız ve yüce rabbimizin lütuf ve inayetiyle hürriyet ve istiklalimizi muhafaza ettiğimiz önemli bir tarihtir. 15 Temmuz, tıpkı istiklal harbimiz gibi milletimizin topyekûn kıyamıdır, dirilişidir, şahlanışıdır. 15 Temmuz ruhu, asil milletimizin tarihinden aldığı güçle 100 yıl sonra kendi gelecek ve kaderini yeniden tayin ettiği ve bütün dünyaya kabullendiği bir gündür. 15 Temmuz, ülkemizin ve milletimizin kalbine yönelen hayasızca akının, milletimizin siper ettiği gövdesinde durdurulduğu ve mağlup olduğu, milli iradenin taçlandığı muazzam bir gündür. İşte onun içindir ki, ’Türkiye Geçilmez’ diye haykırıyoruz. Türkiye geçilmez; Türkiye bayrağı, vatanı, devleti ve milletiyle tektir, bölünemez ve geçilemez. Rabbime şükürler olsun ki, Türkiye’nin günümüz dünya düzeninde söyleyecek sözü ve haksızlıklara müdahale edecek kudreti bulunmaktadır. 15 Temmuz destanı, milletimizin azim ve kararlılığıyla, hain darbe girişimine karşı duruşuyla bunun vücuda gelmiş halidir” diye konuştu.


Vali/Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, “Üzerinden 5 yıl geçse de 15 Temmuz’u hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu ihanet, bin yıldır yaşadığımız bu kutsal topraklar üzerinde emsali görülmemiş bir ihanetti. Aziz milletimizin vergileriyle alınmış olan silahların, yine bu millete çevrildiği bir ihanetti. Bugünü bize yaşatan hainler hem demokrasimize hem de bu ülke topraklarına, vatanımıza kast etmişlerdi. Ancak, şükürler olsun başaramadılar. 15 Temmuz, millet hafızasına, millet tarihine kaydedilmiş bir gün olarak kalacaktır. FETÖ’nün hain girişimi ile ülkemizin, milletimizin, devletimizin ve demokrasimizin üzerine çöken kara bulutlar, milletimizin engin feraseti ve çelikten iradesiyle bertaraf edilip ülkemizde yeni bir gün doğdu. Bugün bize düşen ve yapılması gereken ise bu imanı sürekli diri tutmak ve 15 Temmuz ruhunu tahkim etmektir. İnancın, azmin ve vatan aşkının önünde duracak hiçbir güç yoktur. Yeter ki Türk milleti birlik ve beraberlikle hareket etmeye devam etsin. Bu milletin son ferdi ayakta durduğu sürece bu vatan ilelebet bizim yurdumuz olarak kalacaktır. Millet iradesine vurulmak istenen 15 Temmuz darbe girişimi her ne kadar tarihe gömülmüşse de emperyalist güçlerin ülkemiz ve bulunduğumuz coğrafya üzerindeki kötü emelleri bitmiş değildir. Bu konuda her bir birey olarak çok ama çok dikkatli olmalıyız. Unutmayalım ki; bizim bu ülkeden başka vatanımız yok, bizim bu ülkeden başka gidecek yerimiz de yok. Bu açıdan milletimize, maddi, manevi acılar ve kayıplar yaşatan 15 temmuz ve benzeri ihanetlerin bir daha yaşanmaması için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumlulukların ağır olduğunu ve büyük özveri gerektirdiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Yine hepimiz gayet iyi biliyoruz ki bu coğrafyada var olabilmenin, güçlü ve müreffeh olabilmenin temel şartı; birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşlik ahdimizi korumaktan geçmektedir. Bugün ülkemizin terör örgütlerine ve emperyalist güçlere karşı Suriye’de, Irak’ta, Karabağ’da, Libya’da, Akdeniz’de, Mavi Vatan’da ve diğer coğrafyalardaki gelişmeler karşısında sergilediği kararlılığın Sarıkamış’tan, Çanakkale’den, kurtuluş mücadelemizden bir farkı yoktur. Gücümüzü denemeye kalkanlar, onun ne kadar büyük olduğunu görecek, bizden dostluk isteyenler onun onurunu yaşayacaklardır. Çünkü barış isteyecek cesarette, savaşı göze alacak güçteyiz. Özellikle gençlerimizin, ülke olarak dün niçin ve hangi inançla o kavgaları vermişsek, bugün de aynı sebeple ve aynı imanla bu mücadeleyi verdiğimizi iyi bilmeleri gerekmektedir. O nedenle bu hatıraları sıcak tutmamız, çocuklarımıza, gençlerimize iyi anlatmamız ve gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Bu konuda hepimize büyük görevler düşüyor. Kuşkusuz ki geçmişini bilmeyen bir nesil, bu milleti geleceğe taşıyamaz. Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki; biz, bu topraklarda bizi biz yapan değerlerimizle ay yıldızlı bayrağımızın altında, tek vatan, tek millet, tek devlet olarak ilelebet var olacağız. 15 Temmuz gecesi Kars’ta birlik-beraberlik içerisinde demokrasiye, vatanın birlik-beraberliğine sahip çıkan, “tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet” diyerek mücadele eden tüm vatandaşlarımıza, siyasi partilerimize, kamu kurumlarına, dernek, vakıf ve tüm toplum kesimlerine şükranlarım sunuyorum” şeklinde konuştu.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri düzenlenen atletizm yarışmasına katılan İşitme Engelliler Milli takım sporcuları taşıdıkları sancağı tören alanına getirerek Vali Öksüz’e teslim ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Bilinçsiz ilaçlama doğal dengeyi bozdu, tarla farelerinin popülasyonunu artırdı Tarla faresi ile kimyasal mücadelenin bilinçsiz bir şekilde yapılması, farelerin başlıca doğal düşmanları olan yılan, leylek, gelincik, atmaca ve kartal gibi hayvanların yok olup tarla farelerinin daha çok üreyerek popülasyonlarının artmasına neden oluyor. Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Yozgat’ta bu yıl kış aylarında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi tarım alanlarında fare popülasyonunu artırdı. Tarım alanlarında kullanılan bazı kimyasal ilaçların, fareleri avlayan ve onlarla beslenen yılan, leylek, sansar ve atmaca gibi diğer canlıları da yok ettiğini söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, bu durumun fare popülasyonunu da artış yaşandığını hatırlattı. "Farelerin tabii düşmanları azalınca ortam farelere kaldı" Farelerin doğal düşmanlarının tarım ilaçları dolayısıyla zarar gördüğünü ifade eden Yılmaz, “Kışın çok sert geçmemesi fare popülasyonunun artmasına neden oldu ancak daha başka faktörler de var. Özellikle kullanılan bazı tarım ilaçları, fareleri avlayan, onlarla beslenen diğer canlıları yok etmiş ve fare dinamiğini artırarak doğal dengeyi bozmuştur. Özellikle yılanlar, kuşlar farelerle besleniyor. Bu doğal düşmanlar yapılan yanlış uygulamalardan dolayı özellikle aşırı derecede yapılan ilaçlamalardan dolayı pek çoğu yaşamıyor ya da hayatını kaybetti veya yoğunlukları azaldı. Haliyle farelerin tabii düşmanları azalınca ortam farelere kaldı. Fareler de ister istemez bu dengesizlikten faydalanarak hızlı çoğalan hayvanlar, sürekli yavrulayarak hızlı bir şekilde çoğalıyor. Onun için de ekili alanlarda her zaman için hem sonbahardan kışa girerken hem de kıştan ilkbahara çıkışlarda ciddi zararlar meydana getirmektedirler” dedi.
Batman Yerli hayvan ırkının korunması için verilen destekleme ücretleri besicilerin hesabına yattı Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Gündüz; Yerli GAK Sığır ırkının korunması ve ıslahı programı dahilinde bulunan besicilere 2023 yılına ait desteklemeleri ücretlerinin dün itibariyle besicilerin hesaplarına yatırıldığını açıkladı. Yapılan desteklemeler programı dahilinde koruma altına alınan bin 232 anaç sığır için desteklemelerin yapıldığını açıklayan Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Gündüz, “Tarım ve Orman Bakanlığı, GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Batman Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği işbirliği ile Sason ilçesinde koruma altına alınan Yerli Güney Anadolu Kırmızısı (GAK) ırkı Sığırlar Islah programına dönüştürülerek 209 besicimize ait bin 232 anaç sığır için dün itibari ile 2023 yılına ait desteklemeleri hesaplarına yatırılmıştır. Ayrıca önümüzdeki günlerde yavru doğumlarına müteakip yavru desteklemeleri de hesaplara yatacaktır. Önümüzdeki ay Kozluk ilçesi için de aynı programın uygulanması için ön başvurular başlamıştır. Ülkemizin kırmızı et ve canlı hayvan ihtiyacının karşılanması için yerli gak ırkı ve simental ırkı gebe düve üretim merkezinin kurulması için kolları sıvadık. Yetkililer projemize destek verip tesis için yer sorununu çözerlerse birliğimizin güçlü yapısı ve öz kaynağı ile kısa zamanda Batman’a 2 ayrı gebe düve üretim tesisi kazandırmayı hedefliyoruz. Bu tesisler sayesinde bölgemizin ve ülkemizin kırmızı et ve canlı hayvan ihtiyacına büyük katkıda bulunacağımıza inanıyorum" dedi.
Elazığ Elazığ’da haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 22 kişi yakalandı Elazığ’da haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 22 kişi, polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalandı. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından kesinleşmiş hapis cezası ile aranan şahısların yakalanmasına yönelik 20-28 Nisan 2024 tarihleri arasında çalışma gerçekleştirildi. Yapılan çalışmalarda, hırsızlık suçundan 23 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1, hırsızlık suçundan 20 yıl 7 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, silahla yağma 16 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, hırsızlık-uyuşturucu madde kullanma-konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan 16 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, başkasına ait banka ve kredi kartının izinsiz kullanılması ve hırsızlık suçundan 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, hırsızlık-uyuşturucu madde kullanma suçundan 13 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, hırsızlık-dolandırıcılık suçlarından 13 yıl 7 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs 0-5 yıl arası çeşitli suçlardan aranması olan 15 şahıs yakalandı. Öte yandan, ateşli silahla kasten yaralama suçundan 1 şahıs, hırsızlık suçundan 3 şahıs yakalandı. Yakalanan toplam 26 şüpheli şahıs, Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerinin ardından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.