GENEL - 24 Nisan 2019 Çarşamba 14:18

Fransa ve İtalya Büyükelçilerini Ermeni katliamlarının belgelerini göstermek için Kars’a davet ettiler

A
A
A
Fransa ve İtalya Büyükelçilerini Ermeni katliamlarının belgelerini göstermek için Kars’a davet ettiler

Kars Ulu Cami Dernek Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, "1915 ve 1920 yılları arasında Ulu Cami’de ve Kars çevresinde 30 bine yakın şehidimiz maalesef yakılarak katledildi.

Kars Ulu Cami Dernek Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, "1915 ve 1920 yılları arasında Ulu Cami’de ve Kars çevresinde 30 bine yakın şehidimiz maalesef yakılarak katledildi. Ulu Cami’de yapılan katliamların belgeleri ellerimizde mevcut" dedi. Yıldırım, belgeleri cami avlusunda sergileyeceklerini söyleyerek Fransa ve İtalya Büyükelçilerini Kars’a davet etti.


Kars’ın Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan ve 17’nci yüzyılda Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim döneminde yaptırılan Ulu Cami, Ermeni mezaliminin canlı izlerini günümüze taşıyor. Ermeniler, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra Kars’ın Rus işgalinde kaldığı yıllarda şehrin ileri gelenlerinden 286 kişiyi, camiye ’anlaşma yapacağız’ vaadiyle topladı. Ermeniler daha sonra ateşe verdikleri camide 286 Türk’ü yaktı. Diri diri yakılan insanların duvarlara sıçrayan kan ve yağlarının izi ise Ulu Cami Derneği tarafından çerçeve içerisine alınarak Ermeni katliamının belgesi olarak muhafaza ediliyor.



"Katliamların belgeleri ellerimizde mevcut"


Ulu Cami Dernek Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, Kars Ulu Cami’nin Türkiye’de en dramatik olayların yaşandığı cami olduğunu söyledi.


Başkan Yasin Aşkın Yıldırım, "1915 ve 1920 yılları arasında Ulu Cami’de ve Kars çevresinde 30 bine yakın şehidimiz maalesef yakılarak katledildi. Ulu Cami’de Kars’ın ileri gelenleri, Ermeni ahalisinin ileri gelenleri istişare yapalım diye topladılar. Burada bir tezgah kuruldu. 286 kişi olduğu söylenen şehitlerimizi burada yakarak katlettiler. Bunların belgeleri var mı var. Evet, Kars’ta yapılan katliamların, Ulu Cami’de yapılan katliamların belgeleri ellerimizde mevcut. Caminin içerisinde de tahrip olduğu için yakıldığı için kalan kan yağ izlerinin bulunduğu taşları muhafaza altına aldık. Yağ izlerinin bulunduğu bir taş çerçeve içerisine alınmış" dedi.


Öte yandan Ulu Cami Derneği tarafından "Ulu Cami’nin Tanıklığı’nda Mezalimin Başkenti Kars’ta Ermeni Mezalimi’nin 104’üncü yıldönümü" dolayısıyla 26 Nisan Cuma günü program düzenlenecek.



Yıldırım Fransa ve İtalya Büyükelçilerini Kars’a davet etti


Düzenleyecekleri programa Fransa ve İtalyan Büyükelçileri’ni davet eden Ulu Cami Derneği Başkanı Yasin Aşkın Yıldırım, "26 Nisan 2019 Cuma günü Kars Ulu Cami’de özellikle, Kars ve çevresinde Ermeni katliamlarının arşivlerini, belgelerini, cami avlusunda sergileyeceğiz. Daha önce Fransa ve İtalya Ermeni katliamları ile ilgili 24 Nisan’ı kabul ettiklerini dair açıklama yapmışlardı. Biz kendilerini Kars’a davet ediyoruz. Özellikle İstanbul ve Ankara’da bulunan Fransa ve İtalya’nın Büyükelçilerini Cuma günü yapacağımız programa davet ediyoruz” şeklinde konuştu.


Kars Ulu Cami duvarlarında bulunan ve Ermeniler tarafından yakılan Türklerin ‘kan ve yağ’ izleri çerçeveye alınarak muhafaza ediliyor. Ulu Cami önünde bulunan kitabede ise Ermeni mezaliminin fotoğrafları yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.