GENEL - 06 Mart 2020 Cuma 10:41

Kars’ta 19. yüzyılda yapılan tarihi binalar yok oluyor

A
A
A
Kars’ta 19. yüzyılda yapılan tarihi binalar yok oluyor

Osmanlı-Rus savaşından sonra Kars’ın Rus işgalinde kaldığı 40 yıllık süre içerisinde dikdörtgen ve üç katlı şeklinde yapımı gerçekleştirilen 100 yıllık tarihi binaların çoğunluğu yıkılmaya yüz tuttu.

Osmanlı-Rus savaşından sonra Kars’ın Rus işgalinde kaldığı 40 yıllık süre içerisinde dikdörtgen ve üç katlı şeklinde yapımı gerçekleştirilen 100 yıllık tarihi binaların çoğunluğu yıkılmaya yüz tuttu.


Rusların, 1878 yılından 1918 yılına kadar şehirde yeni bir imar çalışması başlatarak, 1890 yılından başlayarak 1917 yılına kadar Baltık mimari tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek katlı, iki katlı nadir olarak da üç katlı olarak yapılan binaların çoğunluğu bakımsızlıktan yok oluyor.


Birçoğunun yıkıldığı, bazılarının devlet kurumu olarak kullanıldığı ve bazılarının da sahipleri tarafından atıl vaziyette bırakıldığı tarihi binalar, Kars’a gelen yerli ve yabancı turistleri de hayal kırıklığına uğratıyor.



“Bizde maalesef tarihimize saygı yok”


Son yıllarda Doğu Ekspresi ve tur operatörleri aracılığıyla en çok ziyaret edilen illerinden bir tanesi olan Kars’ta tarihi değerlerin içler acısı durumda olduğuna ifade eden vatandaşlar “Ben Avrupa’yı da gördüm. Fransa’yı da gördüm. Fransa’nın hiçbir yerinde böyle tarihi binaları yıkmıyorlar. Bin yıllık bin 500 yıllık binalar, halen koruma altında, bizde maalesef tarihimize saygı yoktur. Böyle bir betonlaşma uğruna güzelim şehrimizi, güzelim tarihimizi katlediyoruz. Buna bir an önce sahip çıkılması lazım. Eski eserlerimizin korunması lazım diyorum. Son yıllarda Doğu Ekspresi adı altında olan bir turizm faaliyeti var. Kars için de bu büyük bir gelir diye düşünüyorum” dedi.



“Ben gerçekten çok üzüldüm ve hayal kırıklığına uğradım. Korunması gereken binalar yanlış korunmuş”


Kars’a İstanbul’dan geldiğini belirten vatandaşlar, “Kars’a Doğu’nun Berlin’i denir benim bildiğim kadarıyla veya Paris denir. Ama ben gerçekten çok üzüldüm ve hayal kırıklığına uğradım. Korunması gereken binalar yanlış korunmuş. Hemen arkamızda eski binanın yanında bir apartman yükseliyor. Yine eski binanın pencereleri PVC, bunlar lütfen gerçek projelendirilerek, mevcut durumu iyi saptanarak, iyi ellerde restorasyonu kastediyorum. Restore edilmesi, içinin ve dışının mümkünse korunması gerekir. Böyle kötü yapılaşmanın olmaması ve turizme açılması gerekir. Buna devlet katkısı da gerekir. Binalar çok kötü durumda, bu çok üzücü, Kars çok değerli bir şehir, eski bir tarihi olan şehir, otele destek verilene kadar Kars şehrine destek verilsin” diye konuştu.


Buram buram tarih kokan bir şehirde tarihi değerlerin içler acısı durumda olmasına anlam veremediklerine dikkat çeken vatandaşlar, “Almanya’ya gittiğimde gördüm ki orada insanlar bir şehri koruma altına almışlar. Yeni kurulan şehri de onun yanına yapmışlar. Ve turizme açılmış. O kadar güzel yerler ve pırıl pırıl, tertemiz. Şuraya bakın ya, o kadar güzel şehrimiz ne hale gelmiş. Eski binalar çok güzel. Ama kalkıp onun ortasına PVC kapı, PVC cam yaparlarsa rezillik” şeklinde konuştu.


Özellikle 1706 yılında Rusya’nın kuzeyinde Baltık Denizi tarafında uygulanan bir mimari anlayışın uygulandığı Kars’ın şehir planı birbirini dik kesen ızgara planlı caddelerden oluşuyor. Geniş caddelerin üzerine 1890 yılından başlayarak 1917 yılına kadar Baltık mimari tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek katlı, iki katlı nadir olarak da üç katlı olarak yapılan binalardan çoğu yıkılarak yerin beton binalar yapıldı.


Baltık mimari tarzında yaptırılan tarihi binalardan 190 tanesi ise tescil edilerek koruma altına alındı, koruma altına alınan taşınmazların büyük bir kısmı şahısların mülkiyetinde konut olarak kullanılırken, şahısların mülkiyetinde olan binalardan çoğunluğu ise terk edilmiş vaziyette bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Abdullah Avcı: “Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ulaşılabilir olarak koydukları hedeflerden bir tanesini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçında Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda Fatih Karagümrük ile karşılaşan Trabzonspor, sahadan 4-0 galip ayrılarak adını finale yazdırdı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Sezonun en önemli maçlarından bir tanesi. Bu sezonun içerisinde bizim gibi takımların inişlerin-çıkışların olduğu sezonu yaşıyoruz. Ulaşılabilir koyduğumuz hedef lig üçüncülüğü ve Türkiye Kupası’nda final oynamaktı. Bu hedeflerden bir tanesini kazandık. Trabzonspor bu ülkenin en güçlü şehri ve takımlarından bir tanesidir. Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Umarım tüm kupaları kazanmak nasip olur” Karagümrük karşılaşmasının ikinci yarısında topa sahip olmanın önemine vurgu yapan deneyimli teknik adam, “Oyun olarak Karagümrük ile 4. maçımızı oynuyoruz. İlk yarıda 0-0 biterken planladığımız oyunu, yapacağımız baskıları bazen geç bazen yanlış yönlendirmeler yaptık. Devre arası konu, baskıyı şu şekilde yapacağımız üzerineydi. İlk maçtaki avantajlı skor olsa da kazanmak istiyorduk. Golü bulduktan sonra sevindirici tarafı, oyuna sahip olmak bu disipline devam etmek son derece önemliydi. Bugün itibarıyla baktığımızda son derece mutluyuz, teknik adamlık kariyerimde 3. finalim olacak. Trabzonspor tarihinde tüm kupaları almış bir isim Ahmet Suat Özyazıcı. Umarım bana da tüm kupaları kazanmak nasip olur” şeklinde konuştu. Galibiyeti bordo-mavili taraftarlara armağan eden Avcı, “Trabzonspor taraftarının nasıl bir oyun istediklerini biliyorum. Onlara da teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.