GENEL - 09 Ocak 2021 Cumartesi 14:02

Sarıkamış şehitleri 106. yıl dönümünde anıldı

A
A
A
Sarıkamış şehitleri 106. yıl dönümünde anıldı

Sarıkamış Harekatı’nın 106.

Sarıkamış Harekatı’nın 106. yılı anma etkinlikleri alınan korona virüs tedbirleri kapsamında düzenlenen törenle anıldı.


Sarıkamış Aydıldız Tören Alanında düzenlenen anma törenine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 65. Hükümet Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, 3. Ordu Komutanı Korgeneral Şeref Öngay ve protokol üyeleri katıldı.


Protokol üyeleri tarafından çelenk sunumu ile başlayan programda saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Ankara Ahmet Hamdi Akseki Cami İmam Hatibi Muhammet Mansur Sağır tarafından Kuran-ı Kerim tivaleti okundu, Yüzbaşı Çapan Özçiftçi tarafından da Sarıkamış Harekatı hakkında sunum yapıldı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasının ardından söz alan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Sarıkamış Şehitlerimizi ve vatan için pak alnı toprağa düşen bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. O gün Sarıkamış’ta sadece yüzbinlerce askerimizin değil, bir milletin de yüreği buz tuttu. Sarıkamış türküsünde de dediği gibi ’Sarıkamış üstünde kar, kar altında Mehmedim yatar.’ O gün burada büyük bir imparatorluğun evlatları, vatanın dört bir yanından Rumeli’den, Anadolu’dan, Cezire’den gelen henüz bıyığı bile terlememiş genç yürekler iman aşkıyla, vatan, millet sevgisiyle gözlerini kırpmadan şehadete yürüdü. Sarıkamış’taki ruh, İstiklal Mücadelemize de ruhunu üfledi. Sarıkamış şehitlerimizin kardeşliği, fedakarlığı, vatanseverliği bizlere en büyük mirastır. Burada yan yana yatan şehitlerimiz göklerdeki ezanlarımızın, gönderdeki bayrağımızın bir asır önceki şahididir. Anadolu’yu Türk-İslam diyarı yapan atalarımızın kutlu neslidir. Sarıkamış, Malazgirt’ten bugüne uzanan bu topraklardaki varlığımızın en acı hatırası. Buranın soğuğuna değil aylarca bir gece dayanmak bile gerçekten mümkün değil. 106 yıl önce en zor zamanda, sahra kıyafetleriyle bu dağları aşmaya çalışmak ancak Peygamber Ocağının kutlu varisi Mehmetçiğin gösterebileceği bir cesaretti. Biz onlardan razıyız. Cenab-ı Hak da onlardan razı olsun inşallah. Allahuekber Dağları şehadete Allahuekber nidalarıyla giden aziz şehitlerimizin nidalarıyla çınlıyor hala. Burada bu havayı teneffüs edince o gün burada çekilen eziyetleri, çileleri daha iyi anlıyor, daha yoğun hissediyor insan. Burası tıpkı Çanakkale gibi, tıpkı Dumlupınar gibi, tıpkı Kut-ül Amare gibi her bir karışında büyük bir destanın yazıldığı topraklar. Bunu iyi anlamamız ve çocuklarımıza iyi anlatmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyetinin bugünlere gelene kadar hangi zorluklardan geçtiğini, hangi badireleri anlattığını sadece tarih kitaplarından okuyarak değil, buralara gelerek yerinde görmeleri, bu ruhu hissetmeleri gerekiyor. Bizlerin bugün canımız pahasına sahip çıktığı tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarı bu topraklarda yatan şehitlerimizin bizlere bıraktığı kardeşlik mirasıdır. Ecdadımızın millet olma şuuruna gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bizleri bölmek, aramıza nifak sokmak, kardeşi kardeşe düşman etmek isteyen dahili ve harici mihraklar şunu iyi bilmelidir ki biz 1000 yıldır bu toprakları omuz omuza, can cana, yan yana koruduk. Şehitlerimizin aziz kanlarıyla bu topraklardaki varlığımızı mühürledik. Şühedanın izinde bizler de bu vatan uğruna ne gerekiyorsa gözümüzü kırpmadan yapmaya hazırız. Rabbim şehitlerimizin şefaatlerinden bizleri mahrum etmesin. Onların yürüdüğü bu yollarda bizlere de aynı istikamet üzere olmayı nasip eylesin. Bu yıl salgın tedbirleri nedeniyle kısıtlı bir katılım oldu ancak şunu biliyoruz ki 83 milyonun kalbi bugün burada atıyor. Buraya gelemeyen milyonlarca vatandaşımızın elleri bugün semaya Sarıkamış şehitlerimiz için kalkıyor. Buraya gelen, salavatlar ve dualarla yürüyüşümüze ortak olan, dualarıyla bizlere Türkiye’nin dört bir yanından eşlik eden herkesten Allah razı olsun” dedi.


Son olarak söz alan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Sarıkamış Harekatı’nın 106’ıncı yıl dönümünde bir tarihe şahitlik etmiş bu topraklarda bir kez daha bulunmaktan şeref ve mutluluk duyuyoruz. Pandemi koşullarından dolayı sınırlı bir katılımlar da olsa yine de hamdolsun ki buradayız. Bizleri burada bir araya getiren rabbimize şükrediyoruz ve bu vesile ile bizleri Sarıkamış’ta bu inançla buluşturan şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Burada şehadete koşan, bu topraklar ve aziz millet için canlarını feda eden yiğitlerimizi hüzünlü ama bir o kadar da şanlı bir direnişin kahramanları olarak görüyoruz. Çanakkale’yi geçilmez kılan Kutul Amare’de işgalcilere karşı direnen, tarihte eşi ve benzeri olmayan bir istiklal mücadelesi var Sarıkamış’ta. İşte bu ruh Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa eden ruhtur. Sarıkamış’ta kar üstüne yiğitliğin destanını yazan ruhtur. Malazgirt Ovasından çıkarak Anadolu’yu kucaklayan, İstanbul’u fetheden ve Sarıkamış’ta karlı dağlara mührünü vuran ruhtur. İşte Sarıkamış’ı bizlerin ve sizlerin gönlünde ölümüz kılan ruh bu ruhtur. Sarıkamış’ta bu aziz milletin vatan sevgisi için bu aziz milletin millet olmasını en dokunaklı biçimde anlatan destanımızı değerli en büyü varlığımız olan gençlerimize çok daha iyi anlatmamız gerektiğine inanıyoruz. Bakanlık olarak bu ruhu en güçlü şekilde gençlerimize anlatmamanın bilinci ve sorumluluğu içerisindeyiz. Çünkü Sarıkamış’ı bilen ve okuyan, Sarıkamış’ın anlayan bir genç bu ülkenin dört bir yanından gelip Sarıkamış için mücadele etmenin ne demek olduğunu ve ne anlama geldiğini çok iyi bilir. Çünkü onlar Filistin’den, Balkanlardan, Kafkaslardan çıkarak Çanakkale sırtlarında vatan uğruna can verenlerin büyük mücadelelerini de yüreğinde hisseder. Bir toplum için bir millet için en büyük güç geçmişin tecrübeleriyle geleceğin heyecanının birleşmesi ve ortak bir şuura ve bilince dönüşmesi önemlidir” diye konuştu.


Konuşmaların ardından Bakan Kasapoğlu ve Dönmez, Aydıldız Tören Alanından yaklaşık 700 metre mesafe ’şehitleri anma yürüyüşü’ gerçekleştirilerek Şehitlik ziyaret edildi.


Şehitlik ziyaretinde saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından şehitlerimiz anısına saygı atışı ve dua edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.