POLİTİKA - 19 Mayıs 2015 Salı 17:45

Kılıçdaroğlu: “Dört Yıl Yetki Verin Yoksulluğu Tarihe Gömeceğim”

A
A
A
Kılıçdaroğlu: “Dört Yıl Yetki Verin Yoksulluğu Tarihe Gömeceğim”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’ye getirilen yabancıların çalıştırılmasına ilişkin kanun tasarısını eleştirerek, “6 milyon 200 bin kişiye iş buldun, geriye yabancılar kaldı’ diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kastamonu havaalanına iniş yaptıktan sonra Kastamonu Cumhuriyet meydanına hareket etti. Burada kendisini karşılayan kalabalığa hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu gün 19 Mayıs, bize güzel bir Türkiye bırakanların adımlarını ilk kez Samsun’a attıkları gün; milli kurtuluş savaşımızın ilk günü. Ön sözü Çanakkale’de yazıldı. İlk adımı Samsun’da atıldı" dedi. Anadolu’nun şaha kalkmasında Kastamonu’nun ayrı bir yeri olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kastamonu, şehitlerimizi ve gazilerimizi İnebolu üzerinden desteklemiştir. O yüzden bütün Türkiye’nin Kastamonu’ya minnet borcu var. Şerife bacının çocukları; bize yaşanacak bir Türkiye bıraktılar.”
“İŞSİZLİK BİR ÜLKEYİ İÇTEN İÇE KEMİRİR”
AK Parti hükümetlerini eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “13 yıl bir iktidara kredi açtık. 13 yıl sonra geldiğimiz noktayı göstereceğiz. Yuh çekmiyoruz, tepkimizi yasal yollardan sandıkta göstereceğiz. 13 yıldır iktidardalar. Dile kolay. 13 yılın sonunda geldiğimiz nokta 6 milyon 200 bin işsizimiz var. Son rakamlar açıklandı, biraz daha büyük. 6 milyon 300 bine yaklaştı. Her 5 gençten biri işsiz. En çok işsizi olan illerden birisi Kastamonu. Kastamonu göç veriyor. İşsizlik bir ülkeyi içten içe kemirir. Bir ailede huzursuzluk olur. Ailede eğer çocuk işsizse, askerden gelmiş üniversiteyi bitirmiş ama iş yok. 6 milyon 250 bin kişi iş bekliyor. Diyorlar ki ‘Türkiye’yi büyüttük.’ E o zaman bu kadar işsiz niye var.”
“TARİH BELLİ GÜN BELLİ PARTİ DE BELLİDİR”
Çocukların çalışıp sınavlara girip tayin beklediğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklarınızı yetiştiriyorsunuz, KPSS’ye giriyorlar. O sınavda yüksek puan alıyor ve tayin bekliyor. Ama onların çocukları hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyor. Kastamonu’nun vicdanına sesleniyorum. Çocuklarınız sınavlara giriyor, atama yapılmıyor. Ama yandaşların çocukları hiçbir sınava girmeden devlet memuru oluyor." Seçim tarihine değinen Kılıçdaroğlu, "Tarih belli, gün belli parti de bellidir. Hep beraber omuz omuza güler yüzle sandığa gideceğiz ve haramilerin iktidarını alaşağı edeceğiz. Şimdi meclise bir kanun tasarısı getirmişler. Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun tasarısı. 6 milyon 200 bin kişiye iş buldun, geriye yabancılar kaldı” dedi.
“13 YILDA YURT SORUNUNU ÇÖZEMEDİLER”
Gençleri her zaman ülkenin geleceği olarak gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, “Gençleri her zaman bu ülkenin geleceği olarak, bu ülkenin umudu olarak, en büyük gücümüz olarak gördüm. Gençler bizim başımızın üstünde. Onlara bakacağız ve sorunlarını çözeceğiz. 13 yılda sizin yurt sorununuzu çözemediler. Ama ben söz veriyorum CHP iktidarında bir yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi ‘Benim yurdum yok’ demeyecektir” şeklinde konuştu.
Şeker fabrikalarına kota getirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında hiçbir şeker fabrikasının özelleştirilmeyeceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Sizin şeker fabrikanız var. Kota getiriyorlar. Çiftçi ekmesin diye. CHP iktidarında hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. Hem iktidara destek vereceksin, hem de fabrikam kapandı diye ağlayacaksın. Böyle bir şey olmaz, önce kararını vereceksin. Fabrikanın bacası tütecek. Şeker ithal etmeyeceğiz. Şeker fabrikasında çalışan işçi kardeşlerime de sesleniyorum, sorun daha derinde. Sıvı şekerin ne olduğunu biliyoruz. Sanki Türkiye’de arazi yok, tarla yok, mısır ekemiyorlar gibi. Çıkışımız var kararlılıkla, ülkeye sahip çıkmakla. Alt yapı yok, donanım yok. Hastalar ya Ankara ya Çorum’a gönderiliyor. Kastamonu’nun CHP milletvekili eksik. Siz, mecliste kürsüye çıkıp Kastamonu’nun sorunlarından bahseden milletvekili gördünüz mü? Ben herhalde Kastamonu’nun sorunu yok diye bakıyorum. Ama geliyorsunuz Kastamonu’ya; sorun ve dert çok. Eğer siz dünyaya insan gibi bakmazsanız, insanlarınıza saygı göstermezseniz, insanlar buraya niye gelsin? Yeni bir değişime Türkiye’nin ihtiyacı var. Alın terinin karşılığını çiftçi alacaksa adresi değiştirmek durumundayız. 13 yılda 6 milyon 250 bin işsiz, 17 milyon yoksul var. 21. yüzyılın Türkiyesine 17 milyon yoksul yakışıyor mu? Sizden yetki istiyorum. 4 yıl yetki verin, yoksulluğu tarihe gömeceğim. 8 milyon emekli var. Birileri verdiğim rakama itiraz ediyor. 8 milyon emekli 1000 liranın altında aylık alıyor. İtiraz ediyorlar.”
“GEL TELEVİZYONA ADAM GİBİ SOR BEN DE ANLATAYIM”
Türkiye’de 2 milyon Suriyeli olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Söyledim gel televizyona, adam gibi soru sor ben de sana anlatayım. Tek tek anlatacağım, tek tek. Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli’ye 5.5 milyon dolar ödüyorsun da kendi emekline gelince mi ‘Kaynak yok’ diyorsun. Benim siyaset anlayışımda insanların yaşam tarzını siyaset konusu yapmam. Derim ki ‘İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Benim başımın üstünde yeri vardır.’ Hükümete gerçekten sormak istiyorum, emekliye iki maaşa niye karşı çıkıyorsun kardeşim. Sanıyorlar ki emekliye iki maaş verince, İsviçre bankalarına koşa koşa gidecek ve paralarını oraya yatıracak. Allah aşkına ne veriyorsun yahu. Emekli o ikramiyeyi alacak. Gidecek tıraş olacak, bakkaldan alışveriş yapacak. O ikramiye ile toptancı, esnaf kazanıyor. Türkiye kazanıyor, sadece ve sadece hortumcular kaybediyor. Çiftçinin durumu iyi değil, esnafın durumu da iyi değil. Koyun ithal edeceğimiz aklınıza gelir miydi? Kurbanlığı bile ithal ettiler. Türkiye’de toprak yok mu, ekilebilecek yer yok mu? Mera yok mu? Hepsi var. Türkiye’de ahlaklı siyaset yok.”
Ülkemizde 5 milyon kişinin borç batağında olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “5 milyon vatandaş borç batağında. 1 milyon 200 bin vatandaş borcunu zamanında ödeyemediği için mahkemeye verildi. Çok sayıda vatandaş taahhüttü ihlalden mahkemeye girdi ve çıktı. Bir o kadar vatandaş cezaevine girmek için sıra bekliyor. Türkiye’yi yarı açık cezaevine çevirdiler. Tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarında tahakkuk edilen faizlerin en az yüzde 80’ini sileceğim. Bunun devlete bir yükü yok. Taşeron sistemini kaldıracağım. Herkes kadrolu olacak. Kastamonu Türkiye’nin en zengin ormanlarına sahip. Orman köylüsü eğer geçinemezse ne yapacak? Ormandan geçiniyor. Onun için de kural getirdiler. Taşerona getiriyorlar, orman köylüsüne vermiyorlar. Orman köylüsünü bu ülkenin en onurlu vatandaşı haline getireceğim. Kim çalışıyorsa, alın teriyle üretiyorsa başımın üstünde yeri var. Kim çalıyorsa onun karşısında sonuna kadar duracağım.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Rektör Çomaklı, araştırma üniversiteleri destek programına katıldı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezinde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla düzenlenen Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) değerlendirme toplantısına katıldı. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 2021’de belirlediği Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programının 23 üniversiteyle başarıyla yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Özvar, program kapsamındaki üniversitelerin performanslarının kurul bünyesinde oluşturulan İzleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından yıllık olarak takip edildiğini hatırlatarak sıralamaların her yıl kasım itibarıyla kamuoyu ile paylaşıldığını dile getirdi. Araştırma üniversiteleri arasında yaşanan tatlı rekabetin uluslararası üniversite derecelendirme kuruluşları tarafından her yıl yayınlanan dünya üniversite sıralamalarına, özellikle son 2 yılda olumlu biçimde yansıdığını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Özvar, bunun için emeği geçenlere teşekkür etti. 12. Kalkınma Planında yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerden birisinin de Dünya Akademik Başarı Sıralamalarında ilk 500’de yer alan üniversite sayısını 2028’de 10’a çıkarmak olduğunu söyleyen Özvar: "Ben inanıyorum ki araştırma üniversitelerimizin tamamı, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahiptirler. Son yıllarda artan uluslararası öğrenci hareketliliğinde bu tür değerlendirmelerin fevkalade önemli olduğunu görüyoruz" dedi. Başkan Özvar: "Destek Programı Uygulamasına Israrla Devam Edeceğiz" ADEP kapsamında üniversitelere 2024’te 400 milyon lira ödenek tahsis edildiğini belirten Özvar, üniversitelerin kendi kaynaklarından aktaracakları rakamlarla 327 projeye, 503,9 milyon lira bütçe aktarımı yapılacağını belirtti. Yükseköğretim Kurulu olarak kalite odaklı anlayışı temel misyon edindiklerini ve bu amaçla araştırma üniversitelerine yönelik destek programlarının uygulanmasına ısrarla devam edeceklerinin vurgulayan Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm üniversitelerimizin araştırma kapasite ve kalitesinin artırılmaya ihtiyacı var. Son 5 yıllık veriler, daha nitelikli yayın sayısında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor. Ancak dünyadaki büyük bilim çevreleriyle mukayese edildiğinde hala bilhassa Q1, Q2 yayınları konusunda ciddi mesafe kat etmemiz gerekiyor. Yıllık 45-46 bin düzeyinde olan bilimsel doküman sayısını yayın kalitesinden ödün vermeden biraz daha artırılmasına ihtiyaç vardır. Bunu yapacak kurumların başında araştırma üniversitelerimiz gelmektedir” ifadelerini kullandı. Şenel: "Üniversitelerimizin Ar-Ge Faaliyetlerini Genişletmesini İstiyoruz" ADEP ile araştırma üniversitelerine, yıllık performanslarını dikkate alarak bilimsel araştırma projeleri için kaynak tahsisi yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ise bu çerçevede, araştırma üniversitelerine 2022’de 100 milyon lira olarak tahsis ettikleri ödenek tutarını 2023’te 250 milyon liraya yükselttiklerini belirterek şöyle devam etti: "Bu yıl için bu rakam 400 milyon lira olarak Bütçe Kanunu ile belirlenmiş oldu. Cumhurbaşkanımızın olurlarıyla üniversitelerimizin performansları ve uygulama sonuçlarını dikkate alarak ödenek tahsislerini yakın zamanda gerçekleştirmeyi ve ödeneği üniversitelerimize aktarmayı planlıyoruz. Ödenek artışlarıyla araştırma üniversitelerimizin Ar-Ge faaliyetleri ve nitelikli insan gücü yetiştirmesine yönelik imkanlarını genişletmesini, milli politika ve hedeflerimize hizmet edecek çalışmalarını artırarak sürdürmesini bekliyoruz." Rektör Çomaklı: “Araştırma Üniversitesi Ünvanı ile Çalışmalarımıza Kararlılıkla Devam Ediyoruz” Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise: “Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP), ülkemizin araştırma ve geliştirme potansiyelini artırmayı, bilimsel üretkenliği desteklemeyi ve ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçiliği artırmayı hedefleyen önemli bir girişimdir. Bu kapsamda düzenlenen değerlendirme toplantısı, katılımcı üniversitelerin araştırma alanındaki çalışmalarını değerlendirme ve gelecek stratejilerini belirleme fırsatı sunmaktadır. Atatürk Üniversitesi, bilim ve araştırma alanında ulusal ve uluslararası düzeyde tanınan bir kurum olarak, ADEP’in temel amaçlarına uygun şekilde hareket etmekte ve ülkemizin bilimsel gelişimine katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz, geniş kapsamlı araştırma projeleri, uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çalışmalarıyla bilim dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir” şeklinde konuştu. Atatürk Üniversitesinin araştırma alanındaki başarılarını vurgulayan Çomaklı: “Üniversitemizin bilimsel üretkenliğini artırmak ve ulusal düzeydeki rekabetçiliğini güçlendirmek için tüm mensuplarımız ile çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz. Araştırma Üniversitesi statüsünün gerek finansal açıdan gerekse akademik alanda tanımış olduğu haklar bizim daha da geniş bir yelpazede çalışma yapmamıza vesile oluyor. Bu açıdan ADEP Değerlendirme Toplantısında alınan kararlar ve belirlenen stratejiler doğrultusunda, Atatürk Üniversitesi, araştırma alanındaki başarısını daha da ileriye taşıyacak ve ülkemizin bilimsel ve teknolojik kalkınmasına önemli katkılar sunmaya devam edecektir” dedi. Toplantı; katılımcıların, araştırma politikaları ve stratejileri hakkında bilgi paylaşımında bulunmalarıyla sona erdi.
Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin kadınlara desteği sürüyor Tepebaşı Belediyesi Kadın Danışma, Toplumsal Eşitlik ve Psikolojik Danışma merkezleriyle kadınlara yönelik çalışmalarına devam ediyor. Merkezlerde kadınlara verilen desteğin yanında eğitim ve atölyeler de düzenleniyor. Tepebaşı Belediyesi kadınlara yönelik örnek projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Bu çerçevede kurulan Kadın Danışma Merkezi, Toplumsal Eşitlik Merkezi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi kadınlara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan Kadın Danışma Merkezi’nde kadınlara birçok konuda destek veriliyor. Merkezde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, temel insan hakları-ayrımcılık ile şiddetsiz iletişim konularındaki çalışmaların yanında 18 yaş ve üstü kadınlara hukuki destek, beslenme danışmanlığı, psikososyal ve psikolojik destek, farkındalık çalışmaları, seminerler, atölyeler ve eğitimler de veriliyor. Farkındalık çalışmaları yapılıyor ‘Eşit Hayatlar Mutlu Toplumlar’ sloganı ile hayata geçirilen Toplumsal Eşitlik Merkezi’nin amacı ise vatandaşların ayrımcılığa maruz kalmadan eşit haklara sahip olabilmesi için çalışmalar gerçekleştiriliyor. Merkezde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, çocuk istismarı ile mücadele ve ayrımcılığa karşı çalışmalar gerçekleştirilirken farkındalık çalışmaları, atölyeler ve psikolojik danışmanlık çalışmaları yapılıyor. Psikolojik açıdan güçlendirmek amaçlanıyor Sağlıklı bir toplumun sağlıklı psikolojiye sahip bireylerden oluşacağı temel bilgisinden hareketle açılan Psikolojik Danışmanlık Merkezi ile bölgede ikamet eden vatandaşların çocuk, ergen ve bireysel terapi hizmetleri vererek toplum sağlığını psikolojik açıdan güçlendirmek amaçlanıyor. Bireylerin kendilerine ve ilişkilerine dair farkındalıklarının artırılması, çift ve ailelerin uyum ve birlikte yaşama becerilerinin artırılması ve çocukların dikkat, konsantrasyon ve okula uyum becerilerinin desteklenmesi gibi çalışmaların yapıldığı merkezde, ruh sağlığı konusunda eğitim, atölye ve farkındalık çalışmaları da yer alıyor.