YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 09:36

SFC Entegre Orman Ürünleri, Yapı Fuarında yer aldı

A
A
A
SFC Entegre Orman Ürünleri, Yapı Fuarında yer aldı

Türkiye’nin ormanlık alan bakımından en zengin ili olan Kastamonu’da 1976’da kurulan SFC Entegre Orman Ürünleri San.

Türkiye’nin ormanlık alan bakımından en zengin ili olan Kastamonu’da 1976’da kurulan SFC Entegre Orman Ürünleri San.Tic. A.Ş., 23-27 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen 40. Yapı Fuarında stant açtı.


Yapı Fuarında, Türkiye’de üretimin merkezi olduğu OSB (Yönlendirilmiş Neme Dayanıklı Yonga Levha)’nin tanıtımını yapan SFC, ayrıca her defasında olduğu gibi yine Kastamonu’nun tanıtımını yapmayı da ihmal etmiyor.


40 yıldır Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı konumunda olan, bin 250 katılımcı firmayı, 111 bini aşkın ziyaretçiyle buluşturan fuar, en son yenilik ve teknolojileri barındıran ürün çeşitliliği, uluslararası etkinlikleri ve yarattığı iş fırsatları ile bu yıl da sektörün zirvesi oldu.


Türkiye’nin ve Kastamonu’nun ahşap sektöründe öncü firmalarından olan SFC Entegre Orman Ürünleri San. Tic. A.Ş., 1976 yılında orman zengini Kastamonu’da il ekonomisine ve halkına yeni istihdam kapıları açarak Türkiye’nin ilk ince milim Yonga Levha hattı ile üretime başlamıştı. Açıldığı ilk günden bu yana, her geçen gün bünyesine yeni bir iş alanı ekleyerek büyüyen ve istihdamını artıran SFC Entegre Orman Ürünleri San. Tic. A.Ş. 1978 yılında Yonga Levha üretimini artırarak entegre bir tesis olarak sırası ile Kaplama, Kontrplak, MDF(Orta yoğunluk Lif Levha) HDF (Yüksek Yoğunluk Lif Levha), OSB (Yönlendirilmiş Neme Dayanıklı Yonga Levha), Laminant Parke hatları ile Formaldehit reçineleri (tutkal) tesisini devreye alarak üretim faaliyetlerine devam etmişti.


Yapı Fuarı’nda OSB (Yönlendirilmiş Neme Dayanıklı Yonga Levha)’nin tanıtımını yapan SFC Orman Ürünleri, ayrıca her defasında olduğu gibi yine Kastamonu’nun tanıtımı yapmayı da ihmal etmiyor.


Tanıtımı yapılan OSB ile ilgili şu bilgiler verildi: “OSB ile inşa edilen üst yapı, sağlamakta olduğu düşük yük sebebi ile yapılacak olan temel imalat maliyetini de azaltmaktadır. Esnekliği ve hafifliği ile depreme karşı direnç sağlamaktadır. Ülkemiz gibi deprem kuşağında bulunan bir coğrafya için ideal bir malzemedir. Isı iletkenliği düşük olması sebebi ile OSB kullanılan yapılarda yüksek termal yalıtım sağlamaktadır. Doğa dostudur, OSB ürünleri %100 geri dönüştürülebilmektedir. Eğer her yıl 100 binden fazla yapıda hammadde olarak diğer ürünler yerine OSB gibi ahşap esaslı malzeme kullanılsa yıllık CO2 yayılımı 3 milyon ton azalacaktır. Yüksek seviyede boyutsal stabilite, (minimum kalınlık toleransı ve hacimsel değişiklik.) homojenlik, düzgün yoğunluk dağılımlıdır. Mükemmel eğilme, basınç ve gerilme mukavemeti sağlama. Tüm geleneksel ahşap işleme aletleri ile işlenebilme, bağlama elemanları ile sabitlenebilme ve ahşabın tüm doğal özelliklerini de muhafaza etmesi ile önemli bir üründür. Geniş ebat yelpazesi vs.. özellikleri ile prefabrik ahşap evlerin yapımında, çatı kaplamaları altında, iç mekan imalatlarında duvar panelleri, zemin panelleri ve konstrüksiyonlarında, ambalaj malzemesi olarak ve otomotiv sanayinde çok yaygın olarak kullanılması ile farklılık göstermektedir. OSB üretimi ile gerek izolasyon sektörü gerekse inşaat sektörünün ülkemizdeki çok büyük açığı kapatılmıştır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."