ÇEVRE - 11 Kasım 2018 Pazar 18:09

Hayvan severler, sokak hayvanları için bir araya geldi

A
A
A
Hayvan severler, sokak hayvanları için bir araya geldi

Kimsesiz Hayvanları Koruma Derneği (KİHAYKO) Kastamonu Temsilciliği, basın açıklaması düzenledi.

Kimsesiz Hayvanları Koruma Derneği (KİHAYKO) Kastamonu Temsilciliği, basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında son zamanlarda hayvanlara yönelik şiddetin üst seviyelere tırmandığını, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.



Sokaktaki Canlarımız İçin El Ele Derneği ve KİHAYKO Kastamonu İl Temsilciliği Sokak hayvanları için ortak basın açıklamasında bulundu. Tüm Türkiye’de eşzamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçmek üzere olan sokak hayvanları ile yasaya tepkilerini dile getirdi.



Kuzeykent Pazar alanında toplanan dernek üyeleri, hayvanları koruma kanununda değişiklik öngören düzenlemenin geri çekilmesi ve yeniden düzenlenmesi için tepkilerini dile getirdi. Son zamanlarda medyada sıklıkla rastlanan sokak hayvanları ile ilgili eziyet, işkence, katliam haberleri toplum vicdanını sızlattığını kaydeden Dr. Güler Demir, “Yıllardır ne zaman hayvanlara karşı işlenen şiddet suçlarının Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmasını, gerek belediyeler, gerekse kişilerce gerçekleştirilen eziyet, tecavüz, öldürme eylemlerinin 2 yıl bir aydan az olmamak kaydıyla hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etsek, bugünkü Tarım Orman Bakanlığı ve Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü bürokratları 5199 sayılı kanunun 6. maddesiyle kazanılmış hak olan "kısırlaştırılmış sokak hayvanları alındığı yere bırakılır" maddesine saldırmakta, hayvanları kentlerden sürgün ve ölüm yoluna, kent dışlarına, ormanlara atmayı ya da toplama kamplarında açlık ve hastalıktan ölüme mahkûm etmeyi planlayan yasa tasarıları ile karşımıza çıkmaktadırlar” dedi.



“Çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan hakları kanunu için taleplerimizi kamuoyuna sunuyoruz”



Dr. Güler Demir, “Tarım ve Orman Bakanlığı Bürokratlarının yeniden gündeme getirdiği "kısırlaştır, aşıla, aldığın yere bırak maddesinin değiştirilerek, sahipsiz hayvanların belediyelerin toplama kamplarında ölüme mahkûm etme isteğini ortaya atmaları nedeniyle, 5199 sayılı kanundaki tüm tür hayvanlar aleyhine olan maddeler hiç görüşülememekte ve gündemden kaçırılmaktadır. Şu an yasa tasarısı; Sokaklarda hayvan olmaz, hepsini yapacağımız devasa barınaklara toplayacağız diyen ve hazırlık yapan, kısaca önce hayvanları öldüreceğiz, yok edeceğiz sonra hayvana şiddete ceza yasası çıkaracağız niyetlerini açıkça ortaya koyan ve derhal görevden alınmalarını talep ettiğimiz bürokratların elindedir. Ve bir katliam yasa tasarısı hazırlığındadırlar. Önerilmesi bile insanlık suçu olan sürgün, toplama kampları düşüncesine karşı tek yumruk olarak meydanlardayız. Bu yasa tasarısının komisyona ve TBMM ye sunulmaması için katliam yasa tasarına hayır, can veririz, canlarımızı vermeyiz diye bir kez daha haykırıyor, çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan hakları kanunu için taleplerimizi kamuoyuna sunuyoruz” şeklinde konuştu.



“Hayvana şiddet içeren tüm fillere hapis cezası getirilmeli”



Sokak hayvanları için taleplerini sıralayan Dr. Güler Demir, “Sokak hayvanlarının hayvan sağlığı ve cerrahi prosedürlere uygun olarak kısırlaştırılmaları sağlanmalı ve alındığı yere bırakılmalarını esas alan 6. maddeye dokunulmamalıdır. Hayvana şiddet içeren tüm fillere hapis cezası getirilmeli, kanunu uygulamayarak hayvana şiddet, vahşet uygulayan belediye görevlileri de adli yaptırım kapsamına alınmalı, hayvana işkence, tecavüz, öldürme suçlarının cezaları 2 yıl 1 aydan başlamalı, sahipli hayvanların sokağa terk edilmelerine karşı en az 10 bin TL idari para cezası verilmeli ve terk eden şahıslar bir daha hayvan edinmesi men edilmelidir. Hayvanat bahçeleri, sirk, yunus parkları, deney, avcılık, insan gıdası, yük ve insan taşıma amacıyla sömürülen, öldürülen ve dövüştürülen hayvanlar üzerindeki zulme son verilmelidir. Tehlikeli ırk tanımı kaldırılmalı, özellikle hali hazırda ailelerin evlerinde baktıkları ve belediye barınaklarına alınan bu tür köpekler kısırlaştırılıp kayıt altına alınarak koruyucularına geri verilmeli, üretim çiftliklerinde olanlar kısırlaştırılarak yuvalandırılmalı, dövüşlerde kullanılan köpeklere el konulup kısırlaştırılmalı belediye barınaklarında özel bakım alanlarında rehabilite edilerek kayıt altına alınarak yuvalandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.


Basın açıklaması daha sonra sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Grammy ödüllü efsane müzisyen Chris Botti 17 Mayıs’ta İstanbul’da Yaşayan en büyük caz müzisyenlerinden biri kabul edilen Chris Botti’nin 17 Mayıs’ta Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde sevenleri ile buluşacak. Dünyanın en sevilen trompetçisi, Grammy ödüllü efsane müzisyen Chris Botti, 17 Mayıs’ta İstanbul’da sevenleriyle buluşacak. Yaşayan en büyük caz müzisyenlerinden biri kabul edilen Grammy ödüllü trompet virtüözü, besteci Chris Botti’nin 17 Mayıs’ta Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde vereceği konserin biletleri Biletinial’da satışa çıktı. Amerika’nın en çok satan çağdaş caz trompetçisi Botti, Kod Müzik ve BWO Entertainment iş birliğiyle düzenlenen İstanbul konserinde müzikseverlere caz, pop ve klasik müzik arasında eşsiz bir yolculuk vadediyor. Canlı performanslarının gücüyle hayran kitlesini tüm dünyada her geçen gün arttıran ve konserleri kapalı gişe satan Chris Botti, Türk müzikseverler tarafından da yakından takip ediliyor. Chris Botti, Sting, Paul Simon, Barbra Streisand, Lady Gaga, Tony Bennett, Frank Sinatra ve Aretha Franklin gibi müzik dünyasının devleriyle çalıştı. On stüdyo albümü ve sayısız canlı kayıtla caz müziğin zirvesinde yer alan Botti, parlak kariyerinin son on üç yılında caz ve pop müziğin sınırlarını aşarak kendine özgü ün kazandı.Sanatçı, 2013 yılında "Impressions" albümüyle En İyi Pop Enstrümantal Albüm kategorisinde Grammy Ödülü kazandı. Ayrıca 2008’de "Italia" ve 2010’da canlı kayıt albümü "Chris Botti in Boston" ile üç adaylık aldı. Albümlerinin dördü Billboard caz albümleri listesinde bir numaraya ulaşırken, 2004’te People dergisinin “En Güzel 50 İnsan” listesinde yer aldı.
Antalya Antalya’da Saat Kulesi’ne dikilen bayrağa yapılan itiraza Vali Şahin son noktayı koydu Antalya’nın simgelerinden Saat Kulesi’ne dikilen gönder ve Türk bayrağı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Yapıya zarar verebileceğine dair yazı hazırlayan Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu Koruma Bölge Kurulu’na iletirken, Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak” ifadelerine yer verdi. Tarihi Kaleiçi’nin girişi Kalekapısı bölgesinde yer alan, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan Saat Kulesi’ne dikilen Türk bayrağı, tartışmalara neden oldu. 2021’den bu yana süren restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, geçtiğimiz Şubat ayında orijinal olmayan saat mekanizmasının yerine aslına uygun olarak hazırlanan saatin yerleştirildiği sırada, kulenin 1990’lı yıllarda çekilen fotoğrafında gönderde dalgalanan Türk bayrağını gören Antalya Valisi Hulusi Şahin, Saat Kulesi’ne Türk bayrağı asılması talimatını verdi. Bayrak talimatını Antalya Valisi verdi Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, bir sabah çok erken saatlerde Vali Hulusi Şahin’den gelen talimatla, kuleye bayrak yerleştirilmesi için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Karabayram, “Saat kulemizi tamamladık ve hizmete açtık. Kulemizle ilgili 1990’lı yıllardan bugüne dair dalgalanan bir Türk bayrağımız vardı zaten, kurula restorasyon projesi gittiği zaman bayrak bırakılmıyor. Sayın Valimiz, bu konuyu inceletmiş ve durumu tespit ettirmiş. Sabahın erken bir vaktinde kendisinden talimat geldi, Türk bayrağının eski yerine konumlandırılması şeklinde. Emri almamızla birlikte hummalı bir çalışmaya başladık. Bayrağımızın 1990’lı yıllarda kulemizde dalgalandığı yere konumlandırma işlemi yapıldı” ifadelerine yer verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yazısı Gönder ve Türk bayrağının konumlandırılmasından sonra Koruma Bölge Kurulu ile yazışmaya başladıklarını açıklayan Cemil Karabayram, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yazışma sırasında yapının zarar göreceğine dair bir yazı hazırladığını kaydetti. Karabayram, “Bayrağı yerleştirmemizle birlikte Koruma Bölge Kurulu ile yazışmalarımızı yaptık, o sırada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden bir yazı geldi. Yapının zarar göreceği, taş düşme tehlikesinin doğabileceği, derzlerde sıkıntı olabileceği, rüzgarın etkisinin vb. oluşturacağı sorunları gündeme alan bir yazı düzenlendi ve o yazı Koruma Bölge Kurulu’na iletiliyor. Konuyu hemen bölge kuruluna incelettik ve konuyu irdelemeye başladık. Koruma Bölge Kurulu toplantısında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün temsilcisi karara itiraz etti. Derzlerin sıkıntı görebileceği, taşların aşağıya düşebileceği, bayrak direğinin yapıya zarar vereceği, başka bir yere konumlanması gerektiğinden ve rüzgar eğilimini anlattı. Bu söz konusu tereddütleri bildiğimizden, borunun içerisinden çelik halat sistemi gererek, o çelik halat sisteminden de ileride olabilecek rüzgara karşı gerekli önlemleri aldığımızı aktardık. Valimize bu konu iletildiği zaman, ‘O bayrağı oraya dikeceksiniz ve orada dalgalanacak” diye konuştu. “Sayın Valimiz, bayrak konusunda gerekeni yaptı” Cemil Karabayram, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in bayrağın yerinde kalması gerektiği konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerek, bayrak direğinin yapıya zarar vermediğine dair rapor hazırlandığını dile getirdi. Karabayram, “Sayın Valimiz bayrak konusunda gereğini yapmıştır. Biz de bayrak direğinin yapıya zarar vermediğini ispatladık, rapor haline getirdik. Valimizin de bize ilk talimatı; ‘Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak’ şeklinde oldu” dedi.