GENEL - 13 Ocak 2019 Pazar 13:06

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Gazeteciler ile bir araya geldi

A
A
A
Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Gazeteciler ile bir araya geldi

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz,”10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” münasebetiyle düzenlenen programda Kastamonu’da görev yapan basın mensupları ile buluştu.

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz,”10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” münasebetiyle düzenlenen programda Kastamonu’da görev yapan basın mensupları ile buluştu.


10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Kastamonu’da görev yapan basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.


Düzenlenen toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Garnizon Komutanı Personel Albay Gamze Aydoğdu, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Seyit Aydın, Vali Yardımcıları Ünal Kılıçarslan, Vedat Yılmaz, Baro Başkan Yardımcısı Avukat Hakan Marangoz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Tahir Zafer Karahasan, Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erkan Yılmaz ve ilgili kurum müdürleri eşlik etti.


“Bizim göremediğimiz eksikleri bize gösterirken dahi göstermiş olduğunuz hassasiyetten dolayı hepinize teşekkür ediyorum”


’’Kastamonu hem turizmde hem kültürde eğer bundan sonra daha fazla gündeme gelecekse yine sizlerin gayreti çabası ile olacaktır’’ diyen Vali Yaşar Karadeniz, “Emektar gazetecilerimiz öncelikle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününüzü bir kez daha kutluyor nice günlerde inşallah bu şekilde bir arada olmanızı temenni ediyorum. Aynı zamanda 10 Ocak İdareciler günüdür. Böylece hizmet üretenlerle o hizmeti denetleyenleri aynı günde toplamışlar aslında güzel bir uygulama olmuş kanaatindeyim. Ben Kastamonu’da yaklaşık 2 yıldır görev yapıyorum buradaki basınımızın duyarlılığı ve gerçekten köklü bir geçmişi ile gazetecilik kültürüne sahip olduklarının sorumluluğunu her zaman taşıdıklarını ve yaptıkları gazetecilik faaliyetini de bu prensipler çerçevesinde belki de başka illere de örnek olacak şekilde sürdürdüklerini gözlemliyorum. Onun için yapılan hizmetlere vermiş olduğunuz destekten, bizim göremediğimiz eksikleri bize gösterirken dahi göstermiş olduğunuz hassasiyetten dolayı hepinize teşekkür ediyorum. 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkentliği olması ve bu ilimizin tanıtımı açısından bir fırsattı bu fırsatı da elimizden geldiğince değerlendirmeye çalıştık. Tabii ki çok kısa vadede bundan sonuç beklemek belki yanlış olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine hanımefendinin başlattığı ve bütün Türkiye’de uygulanan, bundan sonra da uygulanması konusunda ciddi bir hassasiyet olan sıfır atık projesi ile ilgili TRT’nin yapacağı kamu spotu çekim yeri olarak Kastamonu’yu seçtiler. Bunun örneklerinin ilimizde daha da çoğalacağını düşünüyorum bunlar sizlerin yaptığı tanıtımlar sayesinde oldu” dedi.


Toplantıda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, “Basın, görevini yaparken yazı yazarken ve daha ziyade kameraları alırken kayıtları sağdan soldan rastgele duyduklarını değil, kaynağından yani haberin merkezi neresidir? Kaynağı neresidir? Doğru haberi size kim verecektir. Onu bilip ondan haber alması daha doğru olur. Aksi takdirde yanlış haber çıkar ortaya başınız derde girebilir. Şimdi bizim mevzuatımızda biliyorsunuz bir lekelenmeme hakkı var insanların. Eğer bir kişiyi tam emin olmadan onun suç işlemediğine suçluymuş gibi anlatırsanız. Veya suçluymuş gibi gösterirseniz orada hata yapıyorsunuz başınız derde girebilir. Haber amenna anladık gösterirsiniz biter” şeklinde konuştu.


Belediye Başkanı Tahsin Babaş, yaptığı konuşmada, “2018 Türk Dünyası Kültür Başkentliği kapsamında çok güzel çalışmalar yaptığınıza inanıyorum. Açılışıyla, kapanışıyla orada yaptığımız faaliyetlerle Kastamonu’yu ciddi manada tanıtma imkanı bulduk. Hem yerelde hem de genel basında gazeteleriyle, televizyonlarıyla, görselleriyle, reklamlarıyla Kastamonu’nun niteliklerini güzelliklerini, maneviyatını her ortamda duyurmaya gayret gösteriyorsunuz. Tabii ki eksiklerimiz var. Özellikle bu vergi borcundan ötürü sıkıntı olan fonu temmuz ayına kadar ertelendi” ifadelerini kullandı.


Toplantı, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniye’de yaşayan otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Okan’ın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Okan’ın yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Okan, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar birçok kişisel resim sergisi açan çocuğun en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resme merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, "9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için eline kağıt kalem aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idame edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini ifade eden Okan Mert Gönül ise, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursuna gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babamın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik merkezinde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, Okan’la çalışmalarının ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini belirterek, "Bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu güzel sanatlar lisesine ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli ressam Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniyeli otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Otizmli ressamın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Gönül’ün yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Gönül, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar bir çok kişisel resim sergisi açan Gönül’ün en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resime merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, ’’9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için elini kağıt kaleme aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idam edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini söyleyen Okan Mert Gönül, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursa gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babanın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik Merkezi’nde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, "Okan’la çalışmalarımız ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu Güzel Sanatlar Lisesi’ne ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Artvin Artvin’de kurbanlık koçun güvenli yolculuğu Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde küçükbaş hayvan besiciliği yapan Hakan Üçüncü, hastalanarak sürüden ayrılan kurbanlık koçlarını yaylaya götürmek için ilginç bir yöntem tercih etti. Üç koçu lüks cipinin bagajına yerleştiren Üçüncü, son koçu ise ön koltuğa oturtup emniyet kemerini takarak yaylaya götürdü. Her yıl yaz aylarında sürüsünü ilçeye bağlı Küçükova Yaylasına çıkartan Hakan Üçüncü, bu yıl 4 kurbanlık koçunun ayaklarında oluşan yaralar nedeniyle onları ilçede bırakmak zorunda kaldı. Bir süre sonra iyileşen koçları yeniden yaylaya götürmek isteyen Üçüncü, kurbanlık koçlarını lüks cipi ile yaylaya götürdü. Üçüncü, koçlardan üçünü bagaja yerleştirdikten sonra 4. koçu ön koltuğa koyarak emniyet kemerini taktı. Yol boyunca koçun emniyet kemeri takılı halde seyahat ettiği anlar, sosyal medyada paylaşıldıktan kısa süre sonra viral oldu. Koçun sakin bir şekilde cipin koltuğunda oturduğu ve emniyet kemerinin bağlı olduğu görüntüler, izleyenlerin gülümsemesine neden oldu. Üçüncü’nün çektiği videoda, "Koç, sakın sakın emniyet kemersiz gezmeyesin. Sanki Batum’a gidecek, yat aşağı, cipe de bindin son son" dediği duyuluyor. Video viral olduktan sonra Üçüncü, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Doğduk doğalı hayvancılıkla uğraşıyoruz. Her yıl hayvanları otlata otlata Küçükova Yaylasına götürüyorum. Bu yıl da yaylaya çıkmadan önce dört hayvanım hastalandı, ayaklarında yara çıktı ve onları ilçede bırakmak zorunda kaldım. İyileştikten sonra arabama bindirip, emniyet kemerini takarak Kemalpaşa’dan Küçükova Yaylasına getirdim. Kurban Bayramı yaklaşıyor, bu koçları kurbana vereceğim. Son bir kez cipe binip gezmelerini istedim. Yolda giderken onlarla muhabbet ettim. Güvenli yolculuk etmeleri için emniyet kemeri taktım." Hakan Üçüncü’nün bu duyarlı ve ilginç yöntemi, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve hayvan güvenliğine verdiği önem nedeniyle takdir topladı.