POLİTİKA - 13 Mart 2019 Çarşamba 00:34

Başkan Babaş: “Hem hizmet ürettik hem de kaynaklarımızı en verimli şekilde kullandık”

A
A
A
Başkan Babaş: “Hem hizmet ürettik hem de kaynaklarımızı en verimli şekilde kullandık”

Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, hem hizmet ürettiklerini hem de hayata geçirdikleri projelerde kaynakları en verimli şekilde kullandıklarını söyledi.

Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, hem hizmet ürettiklerini hem de hayata geçirdikleri projelerde kaynakları en verimli şekilde kullandıklarını söyledi.



Kastamonu Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş, bir düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıya katıldı. Sivil toplum kuruluşları ile meslek odalarının başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, hem hizmet ürettiklerini hem de Allah’ın rızasını kazanmak için büyük mücadele verdiklerini belirterek, “İnşallah bundan sonrada hem halkımıza hizmet edeceğiz hem de hakkımızı alacağız, hep birlikte olacağız diri olacağız beraber olacağız” dedi.



Kastamonu Belediyesinin kaynaklarını en verimli şekildi kullandıklarını anlatan Başkan Babaş, “Hem hizmet ürettik hem de belediyemizin kaynaklarının etkin ve verimli kullandık. Yine merkezi hükumetimize ayağı yere basan, insanlarımıza hizmet eden projeleri sunduk ve kabul gördü. Avrupa Birliği’ne projeler yaptık. Onlar da kabul edildi ve çalışmaları başladı. Bununla ilgili bazı projelerimiz bitti, bazı projelerimiz ise halen devam ediyor. Bu yüzden alnımız ak, başımız dik şekilde sizlerin karşısındayız. Tabii ki o kadar projeyi yapmak çok önemliydi ama sonucunda da Türkiye’nin en az borcu olan belediye olduk. O kadar proje üretin ama ne kadar borç bıraktın ne yaptın diye sorarlar insana. Biz de, o kadar projeyi yaptık ama şu anda Türkiye’de en az borcu olan Kastamonu Belediyesidir. Sadece İller Bankasına borcumuz 11 milyon TL vardır. Buraya da ödemelerimiz devam ediyor. Bu büyük başarıdır arkadaşlar. Bize borcu olan en yakın il ne kadar borcu var bir araştırılsın. Benim tahminim en yakınının 200 milyon TL gibi bir borcu vardır. Bu büyük başarıdır. Yani belediyenin kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde yürütmek, bunları idare etmek önemli bir şeydir” diye konuştu.



“Kırık Barajı, merkezi hükumetle yerel yönetimlerin nasıl entegreli çalıştığının göstergesidir”


2014 yılında göreve geldiklerinde Kastamonu’nun baraj sorunu olduğunu hatırlatan Başkan Babaş, “2014 yılında göreve geldiğimizde Kastamonu’nun bir baraj problemi vardı. Yani Kırık Barajı, Kastamonu’ya 50 yıl içme suyu ihtiyacını karşılayacak aynı zamanda 92 bin hektarlık alanı da sulayacak bir baraj olacaktı. Bu baraj ekonomiye ve sosyal yaşama da ciddi manada katkısı olacaktı. Bizler hemen bunu başardık, yaptığımız ziyaretlerde Kırık Barajı’nın yatırım programına alınmasını sağladık. Bunu da milletvekillerimizle, il başkanlığımızla, teşkilatımızla, sizlerin destekleriyle başardık. Bunu bir ekip başardı. Hem belediye ekibimizde hem de teşkilatımızla milletvekillerimize başardık” şeklinde konuştu.



Kırık Barajı’nın yatırım programına alınmasıyla birlikte kısa zamanda çalışmalara başlandığını söyleyen Başkan Babaş, “Barajın yapım bedeli 115 milyon liradır. Burada bir yol vardı, yolunda başka bir tarafa alınması gerekiyordu ve onu da hallettik. 625 milyon liraya ihalesi yapıldı. Bu çok da azımsanamayacak büyük çaplı miktarlar arkadaşlar. Bu ilimiz için büyük bir yatırım. Baraj ise 115 milyon liraya ihale edildi. Yolu ise 625 milyon liraya ihale edildi. Kırık Barajı, şu anda kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Bu bize şunu gösteriyor. Bir belediyenin yerel yönetim ile merkezi hükümet de entegre olduğu zaman nasıl bir hizmet gelebileceğinin açıksa örneğidir. Çünkü büyük bir proje olduğu için buradan sizlere bunu söylemek ihtiyacı duydum” ifadelerini kullandı.



Kastamonu Belediyesinin iki yıldır Türkiye’nin en temiz şehri seçildiğini vurgulayan Başkan Babaş, şöyle konuştu: “Çöp toplama, gürültü ve hava kirliliğinden oluşan bir değerlendirme sonucunda 2 yıl üst üste Kastamonu en temiz şehir seçildi. Ancak biz, bu kadar temizlik işini iyi yapıyoruz ama onu da değerlendiriyoruz. Topladığımız çöpleri Devrekani yolundaki düzenli Katı Atık Bertaraf Tesisinde çöpleri metan gazına çevirip ondan da elektrik enerjisi üreten bir belediye haline geldik. Yaklaşık 7 bin konutun elektrik ihtiyacını çöpten ürettiğimiz elektrik ile sağlıyoruz. Yani biz, topladığımız çöpümüzü de enerjiye çeviriyoruz. Kastamonu’da Turhan Topçuğu Şehir Parkı, Sinan Bey Parkı ve Cevizli Park yeniden yapıldı. Bu parklarda herkesin bildiği üzere sosyal bakımdan sıkıntılar vardı. Vatandaşlarımız buralarda oturmakta sıkıntı yaşıyordu. Bu konuda devamlı bizlere şikayetler geliyordu. Biz bu işi hallettik arkadaşlar. Buralar polisiye önlemlerle çözülmedi. Biz, buralara mobilyalar yerleştirdik. Buraları daha kullanışlı hale getirdi. Bu sayede buralardaki sıkıntıları da çökmüş olduk. Bu ne güvenlik görevlisi, ne polis ne de zabıtayla çözülmedi, bu bir sosyal belediyecilik örneğidir. Sosyal belediyecilik örneği göstererek buralardaki sorunları çözdük. Buralara mobilya dediğimiz oturma birimleri, kamelyalar yerleştirdik. Düzenli bir şekilde insanların etkin kullanacağı parklar haline getirdik. Bunun düşünenler ne kadar doğru bir iş yaptığımızı, bunun ne kadar doğru olduğu kanaatine varacaklardır. Bakın bizler artık belediyeciliği nereden nereye getirmiş olduk. Bu nedenle bizler gerçekten işimizi biliyoruz, ne yapmamız gerektiğini planlıyoruz, ona göre yapıyor ve ona göre çalışıyoruz. Bu yüzden sizlerden yine 31 Mart’ta desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.