EĞİTİM - 29 Haziran 2019 Cumartesi 10:09

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal:

A
A
A
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal:

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, tek amaçlarının rekabet edilebilir bir üniversite olmak olduğunu belirterek, ayrıca öğrencilere tüccar mantığıyla değil eğitimci mantığıyla da yaklaşacaklarını kaydetti.


Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğüne, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle geçtiğimiz ay atanan Ahmet Hamdi Topal, şehirde görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.


Üniversitenin genel durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, inşaat halinde bulunan Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hizmete girmesi ve Ankara’da eğitim gören Tıp Fakültesi öğrencilerinin şehre geri getirilmesi için çaba göstereceklerini söyledi.


Rektör Topal, ayrıca üniversitenin şehirle bütünleşmesi gerektiğini vurgulayarak, üniversitelerin etrafı surlarla çevrili kaleler olmadığını söyledi.


“İnsana temas etmek istiyoruz”


Kastamonu Üniversitesi’nin günümüzde farklı sebeplerden ötürü istenilen seviyeye ulaşamadığını söyleyen Rektör Topal, “Bundan sonra geçmişe değil, geleceğe bakmak durumundayız. Üniversitemizi, buradaki insanların beklentilerini karşılar bir seviyeye getirmek; hem de benzer üniversitelerle rekabet edilebilir hale getirmek amacındayız. Bu bir anda olabilecek bir şey değil. Üniversitemizin, artı yönleri olduğu gibi zayıf yönleri de var. Sorunlarımızı ele almamız gerekiyor, kampüste kronikleşmiş inşaatlar var. Her şeyden evvel işimiz binalar değil, öncelikli işimiz insan, insana temas etmek istiyoruz. Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir çalışma ortamı sağlamak istiyoruz. Bir müteahhit mantığıyla değil, eğitimci mantığıyla bir şeyler yapacağız” dedi.


“Tıp Fakültesini aktif hale getirmek istiyoruz”


Kastamonu Tıp Fakültesi’nin önemli bir sorun olduğunu belirten Rektör Topal, “İlk olarak hastaneyi aktif hale getirmek ve halen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerimizi; burada eğitim görebilir bir ortam oluşturarak geri getirmek istiyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü’nün bizlerle beraber yürütmüş olduğu yakın çalışmayla beraber, Türkiye’de ki iyi örnekleri de dikkate almak suretiyle; sağlık bakanlığıyla bir protokol imzalayarak, fakültemizi eğitim ve araştırma hastanesi olarak devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Hem biz Kastamonu Üniversitesi hem de sağlık bakanlığının il yöneticileri elinden gelen gayreti gösteriyor. Bir mesafe alacağımızı ve hayırlı bir neticeye ulaşacağımızı ümit ediyorum. Öğrencilerimizi buraya alabilmek için Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) aradığı bazı kriterler var. Belli sayıda anabilim dalı kadrolaşma arıyorlar. Sanırım 54 civarında, bizim şuan bizim mevcut sayımız 18; bizim hedefimiz 54’ün de üzerinde; ben, Kastamonu’nun potansiyeli itibariyle buraya çok sayıda akademisyenimizin gelmeye gönüllü olduğunu biliyorum ve geleceklerine de inanıyorum. Amacımız ilimizde nitelikli sağlık personelini istihdam edebilmek. 2021’de buraya getirmek gibi bir hedefimiz var. Bunun olabilirliği zaman içerisinde göreceğiz, önceliğimiz hastanemizi iş birliğiyle açabilmek ve öğrencilerimizi buraya getirebilmek” diye konuştu.


“Gelişmiş üniversitelerle iş birliği yapmamız lazım”


Kastamonu Üniversitesi’nin Orta Asya Cumhuriyetleri’nde bulunan üniversitelerle ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Rektör Topal, “Kastamonu Üniversitesi tüm dünyayla iş birliği içerisinde olacak. Üniversitemizin Orta Asya Cumhuriyetleri’yle olumlu anlamda öne çıkan ilişkileri olmuş. Bilgi, sadece bir coğrafyayla paylaşılabilen bir şey değil. Bizim onlara sadece yardımcı olmamız söz konusu olabilir. Çünkü konum, iktisadi gelişmişlik ve bilimsel üretime sundukları katkılar dikkate alındığında biz onlara biz asansör vazifesi görebiliriz. Bizim bu anlamda yukarıya çıkabilmemiz için; bilginin daha üst düzeyde olduğu diğer ülkeler ve üniversitelerle iş birliği yapmamız lazım. Bu anlamda biz onlara asansör olurken, bize de asansör olacak ülkeler gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler. Dikkate aldığımız temel husus, üniversitenin bilgi üreten merkezler olduğu ve bu merkezlerin sahip olduğu bilgiyi toplumla paylaşması gerektiği” şeklinde konuştu.



“Şehirle bütünleşmek zorundayız”


Üniversitelerin, etrafı surlarla çevrili kaleler olmadığını vurgulayan Rektör Topal, şöyle konuştu: “Modern ülkelere baktığımızda üniversitelerin şehrin içerisinde olduğunu, hatta artık kampus üniversitelerinde şehir içerisindeki üniversite modellerine geçtiğini görürsünüz. Biz de bu yönüyle, Kastamonu Üniversitesi olarak şehirle üniversite olarak geçmişte oluşmuş olumsuz algıyı ortadan kaldırmak istiyoruz. Üniversiteler, kapalı kapılar ardındaki kurumlar değil, şehirle entegre olmamız gerekiyor. Şehirle bütünleşmek durumundayız. Biz şehre ne kadar katkı verirsek, şehirde bize o kadar katkı verir” ifadelerini kullandı.



“Veterinerlik fakültesi ihtiyacı var”


Şehrin ihtiyaçlarına uygun hareket etmek istediklerini söyleyen Rektör Topal, şunları kaydetti: “Burada bir veterinerlik fakültesi ihtiyacı vardır. İl, geniş bir alana yayılıyor ve burada hayvancılık önemli bir unsur. Veterinerlik Fakültesi olmalı, Su Ürünleri Fakültesi olmalı çünkü ciddi bir sahil şeridimiz var. Ama Türkiye genelinde su ürünleri fakültesinin yaşadığı öğrenci sorunu var. Bize ait bir durum değil, Türkiye genelindeki söz konusu fakültenin yaşadığı sorunlar ortadan kalkınca bizde bu pastadan olabildiğinde en üst düzeyde yararlanmak istiyoruz. Kaynaklarımızı sağlıklı ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendirmemiz gerekiyor”



“Kastamonu, başlı başına bir marka”


Üniversitenin isminin değiştirip değiştirilmemesi konusunda resmi bir teşebbüsün olmadığına işaret eden Rektör Topal, şunları söyledi: “Resmi bir teşebbüs olabilmesi için kanun olması lazım. Ben bir kanun teklifi duymadım. Herhalde ülkenin gündeminde de Kastamonu Üniversitesi’nin değiştirilmesi için bir kamu yararı söz konusu değildir. Kastamonu, geçmişi çok kadim bir şehir. Bu isim, buranın her tarafına sinmiş durumda. İlin marka değerlerinden biri olan üniversitenin isminin değiştirilmesi de, bu anlamıyla makul ve mantıklı değildir. Kastamonu, başlı başına bir markadır”


Basının toplumun sağlıklı bir şekilde bilinçlendirilmesi için köprü vazifesi gördüğünü belirten Rektör Topal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem kamuoyunun ihtiyaç duyduğu bilginin ulaştırılması hem de kamuoyunun ihtiyaçlarının ilgili kurumlara iletilmesi noktasında, basının hayati bir önemi var”


Topal, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerine kızdı, yol keserek darp etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2’si gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu. Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 2 kişi gözaltına alındı Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Antalya Antalya’da Pakistanlı kadın kanlar içerisinde ölü bulundu, öğretmen oğlu gözaltına alındı Antalya’da 59 yaşındaki Pakistanlı asıllı kadın, yaşadığı evin mutfağında kanlar içerisinde ölü bulundu. Boynunda ve kol kısmında bıçak kesileri bulunan kadının birlikte yaşadığı İngilizce öğretmeni oğlu ise polis tarafından kelepçelenip gözaltına alındı. Olayla ilgili cinayet şüphesi araştırılmaya devam ediliyor. Olay, saat 23.00 sıralarında Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi 3188 Sokak üzerindeki 4 katlı apartmanın giriş katında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, İngilizce öğretmenliği yaptığı öğrenilen Pakistan asıllı A. A. Q. (30), eve geldiğinde birlikte yaşadığı annesi Ashfaq Ahmad Qureshi’nin (59) mutfakta kanlar içerisinde olduğunu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İngilizce öğretmeni oğlu gözaltına alındı Mutfakta kanlar içerisindeki cesedi inceleyen olay yeri inceleme ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin boynunda ve kol kısmında bıçak kesilerinin olduğunu tespit etti. Ekiplerin, evin mutfağında ve balkon kapısından parmak izleri örnekleri aldığı gözlendi. Olayla ilgili Cinayet Büro Amirliği’ne bağlı ekipler geniş çaplı araştırma başlatırken, sözlü ifadesini alınan kadının oğlu A. A. Q kelepçeleyerek gözaltına alınıp polis merkezine götürüldü. 8 Nisan’da yaşadıkları eve yeni taşındıkları öğrenilen kadının cenazesi savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.