GENEL - 08 Mayıs 2021 Cumartesi 10:14

10 bin yıllık siyezin tohumu tescillendi: "Mergüze" ve "Ata"

A
A
A
10 bin yıllık siyezin tohumu tescillendi: "Mergüze" ve "Ata"

Anadolu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez buğdayının tohumu "Mergüze" ve "Ata" olarak tescillendi.

Anadolu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez buğdayının tohumu "Mergüze" ve "Ata" olarak tescillendi. Atalardan miras kalan siyezin hem gelecek nesillere aktarılması, hem de dünyaya tanıtılması amaçlanıyor.


Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan, "Hitit buğdayı" olarak da bilinen siyez buğdayının tohumu, Tarım ve Orman Bakanlığınca "Mergüze" ve "Ata" isimleriyle tescillendi. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası, Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, İhsangazi Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ile İhsangazi Belediyesi tarafından siyez buğdayının tohumunun tescillenmesi amacıyla 2016 yılında çalışma başlatıldı. Proje kapsamında 2016 yılında siyez buğdayı hasat döneminde İhsangazi’den 40, Seydiler’den 5, Kastamonu merkezden 4 ve Devrekani’den de 1 çiftçi olmak üzere toplam 50 çiftçinin tarlasından siyez buğdayı başakları alındı. Toplanan siyez buğdayı başaklarından elde edilen tohumlar, 2016 yılından bu yana her yıl hem İhsangazi ilçesinde, hem de Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü deneme parsellerine ekildi. Tamamlanan çalışma kapmasında siyez tohumları, Tarım ve Orman Bakanlığınca "Mergüze" ve "Ata" isimleriyle tescillendi. Tohum çeşitlerinin Türkiye’nin değişik yerlerinde satışının yapıldığı Tarım Kredi Kooperatifi gibi birliklerde de artık Kastamonu’dan Mergüze ve Ata siyezi ismiyle tohum çeşitleri raflarda yerini alacak.



Kaliteli ürün yetiştirilmesi sağlanacak


Tescilli tohumların Kastamonu ve İhsangazi’ye ciddi kazanımlar getirmesi bekleniyor. Tohumların tescillenmesiyle birlikte verimliliğin ve kalitenin artırılması, üretimde kararlılığın sağlanması, kaliteli ürün yetiştirilmesi sağlanacak. Tohumun tescillenmesiyle siyezin Tarım ve Orman Bakanlığınca kayıt altına alınması, tanınmasına vesile olacak. Sertifikalı tohum olarak Türkiye’de ve yurt dışında satışı, aynı zamanda da bu tohumdan elde edilen ürünlerin satışı yapılabilecek. Ayrıca çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığının verdiği sertifikalı tohum desteklerinde de yararlanılabilecek.



"Gelecek nesillere aktarılacak"


Projenin kamu, sanayi ve üniversite işbirliğine örnek olduğunu ifade eden Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, siyez buğdayının tescillenmesi için 2016 yılında kurumlar arasında yapılan projeye değindi. Tescil ile birlikte, siyez buğdayının gelecek nesillere aktarılacağını belirten Fındıkoğlu, "Atalarımızdan bize miras kalan siyez tohum çeşidini yaşatarak, bizden sonraki nesillere genetiği değişmeden devretmek için ciddi çalışmalar yürüttük. Yaptığımız bu çalışma ile Mergüze ve Ata tohumunu gelecek nesillere taşıyacağız. Siyez artık ilimizin en önemli ve önde gelen değerlerinden biridir. Böylece tüketiciye genetiği bozulmamış bir ürün sağlamanın ve ilimiz ekonomisine yeni bir geçim kaynağı kazandırmanın haklı sevincini yaşıyoruz. Bundan sonraki aşamalarda önce ülkemizin her köşesine sonra da tüm dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz" dedi.



"Farkındalık anlaşıldıkça değeri arttı"


Siyeze olan farkındalığın anlaşıldıkça değerinin de arttığını ifade eden İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık da, şu ifadeleri kullandı:


"Geçmişte üretilen tohum çeşitlerimiz vardı. Bu tohum çeşitlerinin çiftçilerinden toplanarak hem İhsangazi’de, hem Ankara’da deneme parsellerinde deneme üretimleri yapıldı. Nihayetinde 2019 yılında yaptığımız İhsangazi Siyez Festivalinde bu tohum çeşitlerinin isimlendirilmesi noktasında mutabık kaldığımız birkaç tohum çeşidi vardı. Netice itibariyle bu isimlerden en iyi verimi ve en iyi gıda değerini veren ’Mergüze’ oldu. Malumunuz Mergüze, İhsangazi ilçemizin önceki ismidir. Bir diğeri de ’Ata’ siyezi olarak Tarım Bakanlığınca tohum çeşidi olarak tescillenmiştir. Tohum çeşitlerimiz Mergüze ve Ata siyezinin hem ilimize, hem ilçemize, hem ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz."



"Tohum olarak satılabilecek"


Tohumculuk Kanununa göre, tohum ticaretinin tescilli veya sertifikalı tohumların dışında yasak olduğuna işaret eden Başkan Sağlık, "Bu iki çeşit, siyez tohumu olarak kayıt altına alındı. Tarım ve Kredi Kooperatiflerimizce ve tohum satış birliklerimizce bu iki çeşit literatürde kayıt altına alınarak, üreticilerimizin kaliteli siyez tohumunu bulmalarına imkan sağlayacak. Artık tohum çeşitleri listesine bakıldığı zaman siyez ile ilgili Türkiye’de tescilli iki tohum karşılarına çıkacak. Bunlardan biri Mergüze, diğeri de Ata siyezi olacak. Bunun yanı sıra Tarım Bakanlığımızca çiftçilerimizin desteklenmesi hususunda sertifikalı tohumlara destek verilmektedir. Özellikle İhsangazili çiftçimiz ve Kastamonulu çiftçilerimiz bu sertifikalı tohumları kullandıkları zaman ilave destek almaları söz konusu olacaktır. Artı çiftçilerimize bir girdi sağlanmış olacak" diye konuştu.



"Gelecek kuşaklara aktarılmasında kazanım sağlayacak"


"Tohum çeşitlerini atalarımızdan devraldık" diyen Başkan Sağlık, sözlerini şöyle noktaladı:


"Bugün bizler bu tohum çeşitlerini yaşatıyoruz. Siyezin geçmişi 10 bin yıl olarak biliniyor. Bir rivayete göre ise siyezin 12 bin yıllık bir geçmişi olduğundan bahsediliyor. Bizden sonraki kuşaklara devredilmesi noktasında bunun bir kültür, bunun bir yaşam tarzı haline getirilmesi için bir takım projeler yürütülüyor. Bu noktada bu iki tohumun tescillenmesi, kayıt altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılmasında ciddi bir kazanım sağlayacaktır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Gökyüzünde beyaz cennet manzaralı tıraş hizmeti Denizli’de sosyal projelere verdiği destekle tanınan kuaför Mehmet Çağdaş, sıra dışı bir etkinliğe imza attı. Müşterisini yerden 300 metre yükseklikten Pamukkale’yi izlerken tıraş eden Çağdaş, balondaki yerli ve yabancı turistler tarafından ilgiyle izledi. Denizli’nin sosyal projelere verdiği desteklerle tanınan kuaförü Mehmet Çağdaş, bu kez mesleğini icra ettiği mekan itibariyle gündem oldu. Pamukkale ve Merkezefendi ilçelerinde faaliyet gösteren Mehmet Çağdaş Hair Artist firmasının sahibi olan ve daha önce de gerçekleştirdiği ilklerde gündeme gelen Çağdaş, iş yerini UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan beyaz cennet Pamukkale semalarına taşıdı. Sürekli müşterisi olan Nuri Ersoy’u yerden 300 metre yükseklikte tıraş olmaya ikna eden Mehmet Çağdaş, yerli ve yabancı turistlerin meraklı bakışları arasında eline makas ve tarağı alarak tıraşa başladı. Yaklaşık 1 saat süren balon turu boyunca müşterisinin tüm saç bakımını tamamlayan Çağdaş, verdiği sıra dışı bu hizmetle beğeni topladı. Çağdaş’ın müşterisi gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken yaptığı tıraşla ilgili olarak yayınlanan videosu, sosyal medyada binlerce kişi tarafından izlendi. Farklı olmayı ve yenilikler yapmayı çok sevdiğini belirten kuaför Mehmet Çağdaş, “Ne yapabilir diye düşünürken dünyaca ünlü Pamukkale’mizin gökyüzünden seyredilebildiği balonda tıraş yapmak fikri geldi. Bu fikrimi müşterime söylediğimde ilk başta biraz endişelendi ama sonrasında ikna oldu. Müşterimi, o gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken onu tıraş ettik. Balkondaki yerli ve yabancı turistler, ilk başta çok şaşırdılar ama sonra hayranlıkla bizi izlediler. Aynı heyecanı yaşamak isteyen birçok kişi bize ulaştı. Tabii bu bizim her zaman yapabileceğimiz bir şey değil ama ben farklı yeniliklere imza atmaya devam edeceğim. Farklı ve sıra dışı mekanlarda mesleğimi icra etmek beni çok mutlu ediyor” dedi.
İstanbul İstanbul’da “Daltonlar” suç örgütüne yönelik “Mahzen-37” operasyonları: 14 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde “Daltonlar” suç örgütüne yönelik düzenlenen “Mahzen-37” operasyonlarında 14 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde elebaşılığını yurt dışı firar olan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Daltonlar organize suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelinin; Esenyurt ilçesinde 31.03.2024-05.04.2024 tarihleri arasında M.O.S., B.T. ve C.T. isimli 3 ayrı iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Beylikdüzü ilçesinde 31.03.2024 tarihinde E.B.G.R. isimli iş yerinin kurşunlanması eylemini yaptıkları, Başakşehir ilçesinde 02.04.2024 tarihinde B.S. isimli iş yerine el bombası atılması ve 14.04.2024 tarihinde iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Bahçelievler ilçesinde 04.04.2024 tarihinde P. ve C.C. isimli iş yerlerinin, 16.04.2024 ve 19.04.2024 tarihilerinde S.G.L. ve İ.P isimli işyerlerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Küçükçekmece ilçesinde 22.04.2024 tarihinde 80. Yıl Parkı’nda kurşunlama eylemini yaptıkları, Bakırköy ilçesinde 16.04.2024 ve 25.04.2024 tarihlerinde G.B. isimli kuyumcunun kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde 08.04.2024 ile 13.04.2024 tarihlerinde meydana gelen 4 adet ikamet ve iş yeri kurşunlama eylemini yaptıkları, Beşiktaş ilçesinde 05.04.2024 ile 11.04.2024 tarihlerinde 2 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs eylemini yaptıkları ve Esenyurt ilçesinde 12.04.2024 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu, 1 adet AK-47 uzun namlulu tüfek, 3 adet tam otomatik tabanca, 2 adet çalıntı motosiklet ile çok sayıda balistik yelek ve kar maskesi el geçirildi.
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.