EĞİTİM - 11 Haziran 2021 Cuma 14:13

Muhtara, çürük ve yıkılmış okul binasını ‘tamir et’ dediler

A
A
A
Muhtara, çürük ve yıkılmış okul binasını ‘tamir et’ dediler

Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Göçkün köyünde uzun yıllardır atıl vaziyette bulunan çürümüş okul binasının yıkılarak yerine köy konağı yapmak isteyen köylüler, yıkım izni yerine ‘tamir edilebilir’ şeklinde izin çıkmasına tepki gösterdi.

Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Göçkün köyünde uzun yıllardır atıl vaziyette bulunan çürümüş okul binasının yıkılarak yerine köy konağı yapmak isteyen köylüler, yıkım izni yerine ‘tamir edilebilir’ şeklinde izin çıkmasına tepki gösterdi.


Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Göçkün köyünde uzun yıllardır atıl vaziyette bulunan okul binası, işlevini tamamen kaybederek kullanılamaz hale geldi. Duvarları, tavanı ve tabanı çatlayan, çürük ve her an yıkılma tehlikesi bulunan okul binasını değerlendirmek isteyen Göçkün Köyü sakinleri, İnebolu Kaymakamlığına okul binasının yıkılarak yerine köy konağı yapmak istedikleri yönünde dilekçe verdi. Verilen dilekçeye gelen cevap karşısında büyük şaşkınlık yaşayan köylüler, binaya yıkım izninin verilmediğini yerine şerh konularak sadece tamir edilmesine onay çıktığını belirttiler. Binanın her an yıkılma tehlikesi bulunduğu için tehlikede arz ettiğini söyleyen köylüler, şerh kararının kaldırılarak okul binası yerine kamuya hizmet etmesi amaçlanan köy konağının yapılması noktasında çağrıda bulundu.



“Çürümüş okulu tamir ederek köy konağı yapmamızı istiyorlar”


Göçkün Köyü İlkokulu’nun yıllar önce boşaltılarak uzun yıllardır atıl durumda olduğunu ve tavanı, tabanı ve duvarlarının çürüdüğünü söyleyen Göçkün Köyü Muhtarı Ersin Codur, çürümüş ve işlevini yitirmiş okul binası yerine köy konağı yapmak istediklerini kaydetti.


"Bu şekilde yapılsa dahi hiçbir işe yaramayacak"


Tabanı patlamış, duvarları ve tavanı tamamen çürümüş köy okulunun tamir edilmesi şerhiyle muhtarlığa verildiğini anlatan Göçkün Köyü Muhtarı Ersin Codur, “Şerh yazısının kaldırılması için defalarca dilekçe verdik. Çürük binanın tamir edilecek yeri kalmadığını, bu şekilde yapılsa dahi hiçbir işe yaramayacağını ve tehlike arz edeceğini, şerh yazısı kaldırılırsa okul binası yerine köy konağı yapmak istediğimizi söyledik. Fakat şu ana kadar olumlu hiçbir cevap alamadık” dedi.



Tamir izni çıktı


Göçkün Köyü İlkokulu’nun çok eski ve yıllardır kullanılmadığına dikkat çeken Codur, “Tamamen çürümüş. Tabanı patlamış, tavanı çürümüş, duvarları taşımaz durumda. Köyümüz 500’ün üzerinde nüfusu olan, göç yaşanmamış, ilçemizin en kalabalık köylerinden bir tanesi. Öğrencilerimiz 500 metre yukarıdaki 9 Haziran İlk ve Ortaokuluna gidiyor. Köyümüze gelen doktorlar kadınlarımızı camide muayene ediyorlar. Mülki amirlerimiz bürokratlarımız gelse onları ağırlayacak bir konağımız yok. Bir ailenin evi yansa, yıkılsa kalacak yeri yok. Buraya köy konağı yapmak istiyoruz. Yaptığımız girişimler sonucu 22 Ocak 2020 tarihinde valilik oluru ile burası köyün ortak giderleri için geçici olarak köye tahsis edildi. Daha sonra yapılan incelemede binaya çürük raporu verildi. Buraya eski okulu yıkıp köyümüzün ihtiyacı olan ve köyümüze hizmet edecek şekilde yeni bir konak yapmak istediğimizi, binaların tamamen çürüdüğünü gösteren fotoğraflarla birlikte başvuru yaptık. Ancak binada tamir yapabilirsin, değişiklik yapamazsın ve burayı yıkamazsın şeklinde şerh yazısı koydular” diye konuştu.



Köy konağı yapmak için destek bekliyorlar


Tamamen çürümüş bir okul binasının yıkılarak topluma ve köye kazandırılması için yetkilerden şerh yazısının kaldırılmasını beklediklerini belirten Muhtar Ersin Codur, köylerine ait herkesin gelebileceği, ihtiyaç halinde konaklayabileceği, içinde kütüphanesi olan, tarımsal veya her türlü toplantı yapılabilecek, veterinerlerin bilgi verebileceği, doktorların muayene yapabileceği çok amaçlı bir köy konağı yapmak istediklerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Etiler’de Nusret’e silahlı saldırı: Kurşun bankaya isabet etti, polisler kovalayıp ateş açtı Etiler’de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı. Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı. Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı. O esnada polis, “dur” ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı. Geçtiğimiz ayda saldırı düzenlenmişti Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti. Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya’da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan’da, M.A.Y. Beylikdüzü’nde olmak üzere İstanbul ve Antalya’da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.
Eskişehir TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı TÜBİTAK’ın 100’üncü yıl özel çağrısında ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ çerçevesinde açılan ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan 87 projeden biri de yürütücülüğünü Eskişehir Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken’in yaptığı ‘Cumhuriyetimizin 2’inci Yüzyılında 363 Özel Eğitim Anaokulu Personel Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi Projesi’ adlı proje destek almaya hak kazandı. Cumhuriyetin tarihi, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan ‘cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı. “Özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor” Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken projenin genel amacının, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında ülke genelindeki 363 özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi’ olduğunu, projenin alt amaçlarının ise özel eğitim anaokulunda yer alan özel eğitim, okulöncesi öğretmenliği mezunu eğitimcilere ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin problem davranışları ile baş etme olumlu davranış kazandırma, dil becerilerini destekleme, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin ebeveynlerinin psikolojik iyi oluşlarını destekleme yönünde ‘Özel Eğitim Anaokulu Çevrimiçi Mesleki Gelişim Programı (ANAÇEM)’ hazırlamak ve etkililiğini sınamak olduğunu ifade etti. Bu projenin sonunda üç temel ürünün elde edilmesini beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Diken şunları söyledi: “Kılavuz kitapçıklar, bilgilendirici videolar ve örnek vaka sunumları ve hazırlanan kitapçıklar ve videoları kapsayan modüler mesleki gelişim programına dönüştürülmüş çevrimiçi portal.” “Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir” Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Diken ayrıca, “32 aylık bu proje özel eğitim anaokullarının yaygınlaştığı ülkemizde literatür ile ortaya konan temel bir soruna yaygın ve erişimi ücretsiz bir çözüm üreten ilk proje olması bakımından oldukça önemlidir. Proje, başarılı özel eğitim uygulamalarında en temel rolü oynayan öğretmenlerin temel ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üreten ve mesleki gelişimlerine katkı sunacak yazılı, görsel ve teknoloji tabanlı içeriklere sahip ilk proje olması bakımından da değerlidir. Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir. Son olarak projemiz eklektik bir yaklaşımla yazılı görsel ve teknoloji tabanlı bilgi sunma ve bilgilerin vaka sunumları ile desteklenmesine dayalı proje çıktılarına sahip olması bakımından da özgündür” ifadelerine yer verdi. Prof. Dr. Diken Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün de projeye resmi destek verdiğini ve proje çıktılarını kurumlarında kullanacağını ifade etti. Dr. Diken, proje ekibinin projeyi başarı ile yürütebilecek disiplinler arası bir ekip anlayışı ile oluşturulduğunu ve proje ekibinde Anadolu Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Diken, Prof. Dr. Ramazan Akdoğan, Doç. Dr. Seçil Çelik, Dr. Öğretim Üyesi Derya Atik Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Toper, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gözde Tomris ve Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Çuhadar’ın yer aldığını da belirtti.
Eskişehir Çocuk korosu dinleyicilerden tam not aldı Odunpazarı Belediyesi Çocuk Korosu, Hamamyolu Caddesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakanı Ercan Karataş’ın da dinleyicileri arasında bulunduğu konserde çocuk korosu, bir çok eser seslendirdi. Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında çok sayı da etkinlik gerçekleştirdi. Belediye, son olarak kutlamalar kapsamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Hamamyolu Caddesi’nde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri’ne, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakını Ercan Karakaş’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı. Gönül Onar’ın koro şefliği yaptığı Çocuk Korosu, birbirinden güzel eserleri başarı ile seslendirdi. Çocuk Korosu Konseri, dinleyicilerden tam not alarak, büyük alkış topladı. “Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde” Eskişehir Kitap Fuarı için Eskişehir’e geldiklerini belirten Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, “Başkanımız davet etti, bu güzel toplantıyı duyunca ben de geldim. Gerçekten gençlerimizin, çocuklarımızın ulusal egemenlik görüşüyle burada şarkılarla, türkülerle bir araya gelmeniz çok güzel bir şey. Büyük Atatürk, 23 Nisan’da Ulusal Egemenliği çocuklara atletmiş. Neden, çünkü çocuklar, bugün çocukları yarın büyükleri. Onlar, yaşamı da Türkiye’yi de dünyayı da daha güzel yaparlar diye 23 Nisan’ı çocuklara hediye etmiş. Ve bugün siz de bunun hakkını veriyorsunuz. Hocalarımız, çocuklarımızı çok güzel eğitmişler. Onur, gurur verici bir şey. Zaten Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde. Başkanımızı, emeği geçenleri, çocuklarımızı herkesi kutluyorum. Gözlerinden öpüyorum” dedi.
İzmir Her yaştan çocuk, kanser hastası arkadaşları için koştu İzmir’de 4-15 yaş arasında 200 çocuk, ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla hastanede tedavi gören kanser hastası arkadaşları için yarıştı. İzmir’de Hasta Çocuk Evleri Derneği, kanser hastası çocuklar için 23 Nisan çocuk koşusu düzenledi. Karşıyaka ilçesinde bulunan Semra Aksu Atletizm Parkı’nda düzenlenen etkinlikte; 4 ile 15 yaş arasındaki 200 çocuk gruplar halinde, hastanede tedavi gören ve dışarı çıkamayan kanser hastası arkadaşları için yarıştı. ‘Koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla düzenlenen yarışta, dereceye giren koşuculara madalya verildi. “Sağlıklı olduklarını anlatmamız gerekiyordu” Yarış hakkında bilgilendirmede bulunan İzmir Hasta Çocuk Evleri Derneği Başkanı Sevil Ozan, “23 Nisan çocuk koşusunun bu sene 5.’sini gerçekleştirdik. Çocuklar kanser tedavisi gören, hastanede yatan kardeşler için koşuyor. Sloganımız da ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum.’ Sağlıkları yerinde olmayan çocuklar, hastane ortamlarından dışarıya çıkamıyorlar. Sağlıklı çocuklar koşarak onlara destek oluyor. Bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Hem veliye hem çocuğa kendilerinin sağlıklı olduğunu onlara anlatmamız gerekiyordu” ifadelerine yer verdi. Etkinlikte, 3-4, 5-6, 7-8, 9-10, 11-12 ve 15 yaşa kadar çocukların gruplar halinde koştuklarını aktaran Ozan, seslerini duyan herkesin koşuya gelerek kendilerine destek olduğunun altını çizdi. “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi” Koşu için İstanbul’dan İzmir’e gelen 10 yaşındaki yarışmacı Levent Tekerciler, “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi. Bunun için ben bağış topluyorum. Buraya kazanmaya değil kanserli kardeşlerim, arkadaşlarım adına koşmaya geldim. Umarım hepsi bir an önce iyileşir. Yapılan şey gerçekten çok anlamlı” diye konuştu.