ASAYİŞ - 21 Haziran 2022 Salı 09:43

Bir mahalleyi ayı korkusu sardı: “Evlerimizden çıkamıyoruz”

A
A
A
Bir mahalleyi ayı korkusu sardı: “Evlerimizden çıkamıyoruz”

Kastamonu’nun Cide ilçesinde mahalleye inen ayılar sebebiyle vatandaşlar evlerinden çıkamaz oldu.

Kastamonu’nun Cide ilçesinde mahalleye inen ayılar sebebiyle vatandaşlar evlerinden çıkamaz oldu. Gündüz vakti mahalle içerisinde dolaşan ayılar sebebiyle mahalle sakinlerini korku sardı.


Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Gebeş Mahallesi’nde son zamanlarda ayılar, meyve ağaçlarına çıkarak zarar vermeye başladı. Ayrıca arı kovanlarını da parçalayan ayılar, gündüz vakti de mahalleye kadar indi. Ayılarla karşılayan mahalle sakinleri büyük korku yaşadı. Mahalle sakinlerinin artan şikayetleri üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bölgeye ayıların görüntülenebilmesi için fotokapan kuruldu. Mahallede yaşayan vatandaşlar, korktukları için evlerinden bile çıkamadıklarını söyledi.



“Can güvenliğimiz yok ne yapacağımızı bilmiyoruz”


Kiraz ağacına çıkmış iki ayı gördüğünü söyleyen Neşe Yiğit, “Komşularım söylüyordu ama ben ilk defa gördüm. Amcamın kızına gidiyordum yola çıktım. Yolda yürürken ağaçta bir şeyler kımıldadı. Herhalde dedim dayımın oğlu ağaca çıkmış kiraz topluyor. İyice baktığımda ağaçta iki tane ayı gördüm. Hiç konuşamadım, sesim kısıldı ne yapacağımı şaşırdım. Mahallemizin mezarlığında çalışanlar vardı. Geri dönüp onların yanına gittim. Sessizce mezarlığa girdim ve iki tane ayı var dedim. Oradan sağ olsun yanımda gelip beni buradan geçirdiler. Fotoğraflarını çekecektik ama kiraz ağacından bir anda inip ormanlık alana doğru kaçtılar. Bu olay öğle saatlerinde oldu. Artık biz çok rahatsız olmaya başladık. Bir komşumuz ayı ile göz göze geldi. Milli Parklardan gelip orada kiraz ağacına kamera koydular. Bunun geçici çözüm olduğunu düşünüyoruz. Bizim can güvenliğimiz yok. Bir komşumuz bize telefon etse, rahatsızım yanıma gel dese evden çıkamayacağız. Kapıları açamıyoruz. Gece sokakta zaten hiç dolaşamıyoruz. Eltim var, korkusundan bahçesine inemiyor. Çünkü bahçesini talan etti, marullarını dağıttı. Artık ayılar evlerimizin önüne kadar inmiş durumda. Yengem ile mahallede oturuyoruz, yengemin yanına kadar ayı geldi. Artık can güvenliğimiz yok, ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.



İşe giderken iki ayı ile karşılaştı


İşe gitmek için sabah saatlerinde evden çıkan ve iki ayı ile karşı karşıya gelen Ramazan Aslan da, “İş saatini beklerken acayip bir koku duydum. Pencereyi açtım. Bir baktım yavaş yavaş iki ayının gittiğini gördüm. Arada birde homurtularını duydum. Arkadan dolanıp kapıyı açtım, dışarıya çıkıp baktığımda az daha ileriye doğru gittiklerini gördüm. Burada ne oluyor diye bağırdığımda geriye dönüp ayı iki ayağının üzerine doğru kalktı. Beni gördü, beni gördüğü an direk olarak kaçmaya başladı. Allah kimseye yaşatmasın, orada herhangi bir insan olsaydı saldırabilirdi. Sabah erken saat olduğu için kimse yoktu, ben de gerçekten çok korktum” diye konuştu.



“Pencereyi açıp baktığımda iki tane ayıyı gördüm”


Ayıların evinin önüne kadar geldiğini belirten Fatma Yıldırım ise “Ben adet edindim. Namaza başlamadan önce camdan bakarım. Sabah namazında da bakarım. Pencereyi açıp baktığımda iki tane ayı gördüm. Kahverengin iki tane ayı, korkup yanıma gelmesi için Ayşe’yi çağırdım. Ayşe ile gidip baktığımızda oralara doğru yol yapmışlar, ayak izleri belliydi” şeklinde konuştu.


Köy Muhtarının eşi Ayşe Kılınç ise “Biz artık komşularımıza gelip gidemiyoruz. Yola çıkıp bir yürüyüş yapamıyoruz. Biz yaşamayalım mı? Her an karşımıza çıkar korkusu var” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.