GENEL - 10 Temmuz 2020 Cuma 09:58

Beyaz altını artık herkes satamayacak

A
A
A
Beyaz altını artık herkes satamayacak

Selenyum oranıyla çiftçisinin ‘beyaz altın’ olarak nitelendirdiği Taşköprü sarımsağını artık herkes satamayacak.

Selenyum oranıyla çiftçisinin ‘beyaz altın’ olarak nitelendirdiği Taşköprü sarımsağını artık herkes satamayacak. Taşköprü sarımsağını satmak ve tarlasında üretmek isteyenlere üretim belgesi alma zorunluluğu getirilecek.


Dünyada yüzde 7’lik üretim payı ile 6. sırada olan ülkemizin yüzde 25’lik sarımsak ihtiyacını karşılayan Taşköprü’de yıllık 25 bin ton civarında sarımsak üretimi yapılıyor. Bu yüzden Kastamonu Valiliği, Taşköprü Kaymakamlığı, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Taşköprü Belediyesi tarafından yapılanprotokol kapsamında Coğrafi İşaret Belgeli Taşköprü sarımsağını dikmek isteyenlere belge şartı getirilecek. Tarlasına Dünyaca ün kazanmış, selenyum oranıyla ve 9 aylık raf ömrüyle büyük rağbet gören Taşköprü sarımsağını dikmek isteyenler, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne müracaat ederek izin alacak. Aldığı izin ile tarlasına Taşköprü sarımsağı ekecek olan şahsa ise Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Taşköprü sarımsağı üretim belgesi verilecek. Bu belge ile Taşköprü sarımsağı eken çiftçi, hasat yaptıktan sonra pazarda Taşköprü sarımsağı satabilecek. Belgesi olmayanlar ise Taşköprü sarımsağı satamayacak. Bu sayede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi bulunan Taşköprü sarımsağını hem koruyacak hem de sahteciliğin önüne geçmiş olacak.



“Çiftçilerimizden Taşköprü sarımsağını ekeceğinin teminatını alacağız”


2020 yılı sarımsak hasadımız başladı. Bu yıl 20-25 bin ton arasında hasat yapılmasını bekliyoruz. Bu yıl beklentimiz sarımsağımızın fazla olmasının bu yılki fiyatları düşüreceğine inanıyorum. Ayrıca bu yıl Taşköprü sarımsağıyla ilgili bir çalışmamızda bulunuyor. Sayın Valimizle, İlçe Kaymakamımızla, İl Tarım Müdürlüğümüzle, İlçe Tarım Müdürlüğümüzle ortaklaşa düzenlediğimiz Taşköprü sarımsağını korumak amacıyla sarımsağımızın hem fiyatlarını hem de Coğrafi İşaret Belgesini korumayı amaçlıyoruz. Bu konuda toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılarda çıkacak karara göre çiftçilerimizin 2021 yılında hasat yapmadan önce İlçe Tarım Müdürlüğümüzden Coğrafi İşaret Belgesi alarak Taşköprü sarımsağını ekeceğinin teminatını alacağız. Çiftçilerimiz, İlçe Tarım Müdürlüğümüzden almış olduğu üretim belgesi ile pazarda Taşköprü sarımsağını satmasını öngörüyoruz. Coğrafi İşaret Belgesini almayan çiftçi, sarımsak pazarında coğrafi işaret belgesi alıp üretim yapanlarla belgesi olmadan üretim yapanların bölümlerini ayıracağız. Yani çiftçi, Gaziantep sarımsağı ektiyse ya da Çin sarımsağı ektiyse, bunu biz buradaki pazarda etiketlendireceğiz. Bunların bizim Taşköprü sarımsağımızın olmadığını, sadece Taşköprü’de üretildiğini, tohumunun Çin sarımsağı ya da Maraş sarımsağı olduğunu, Taşköprü sarımsağını satmak isteyenlerinde Coğrafi İşaret Belgesini almak zorunda olduğunu söyleyeceğiz. Yani belgeli üretim olacak. Çiftçilerimiz, 2021 yılında ekecekleri sarımsakta İlçe Tarım Müdürlüğümüz ekiminden hasadına varana kadar bunu takip ederek pazara öyle sunacak.



“Taşköprü sarımsağı üretimi yapacak çiftçilerimize belge vereceğiz”


Taşköprü sarımsağının satışı noktasında Kastamonu’da da belgeli satış yapılmasını sağlamak istediklerini söyleyen Başkan Çatal, “Bizim, İl Tarım Müdürlüğümüzle ve Kastamonu Belediyemizle bu konuda protokol yapacağız. Bizler, üretim yapan çiftçilerimizin ellerine belge vereceğiz. Bu belge olduğu zaman çiftçimiz, bu belgeyi toptancılara da çoğaltarak verebilecek. Benim üretim yaptığım Taşköprü sarımsağıyla ilgili üretim belgem bulunuyor diyebilecek. Kastamonu’da da bunu satarken kimden aldıysa bu Coğrafi İşaret Belgesini İl Belediyemizle birlikte koordineli çalışarak satan kişi belgesini rahatlıkla tezgahına koyabilecek” diye konuştu.



“Taşköprü sarımsağı 15 çeşittir, hepsine tescil belgesi alacağız”


Taşköprü’de sadece Taşköprü sarımsağının ekilmediğini aynı zamanda Çin, Gaziantep veya Kahramanmaraş gibi sarımsaklarında ekildiğine dikkat çeken Başkan Çatal, “Bizim sarımsağımızın 9 ay veya 10 ay raf ömrü bulunuyor. Çiftçilerimizde bu 3-4 aylık arada kalan dönemi değerlendirmek için erken tohum dediğimiz sarımsaklardan ekiyor. Yani Kahramanmaraş, Çin veya Gaziantep sarımsağından ekiyor. Bunları tarlasına ektikten sonra aradaki 3-4 aylık boşluğu da kurtarmaya çalışıyor. Ama bu da bizim Taşköprü sarımsağımıza ne yazık ki zarar veriyor. Bu da sarımsağımızın kalitesini ister istemez düşürmüş oluyor. Burada çiftçimiz tarlasına ekiyor ama İl dışına çıktığında Taşköprü sarımsağı diye satıyor. Ama kalitesi aynı değil, Taşköprü sarımsağı diye yine de satıyor. Bu da bizim Coğrafi İşaret Belgemize, kalitemize zarar veriyor. Birde Taşköprü sarımsağı 1 çeşit değil, 15 çeşittir. Biz, 2020 yılı döneminde 1,5 dönüm arazide 15 çeşit Taşköprü sarımsağı ektik. Bizler, Allah izin verirse bunların da tescil belgelerini alacağız. Bu sayede Taşköprü sarımsağı tek çeşit tescilli olmayacak, 15 çeşit tescilli Taşköprü sarımsağımız olacak” şeklinde konuştu.


Öte yandan Temmuz ayının ilk haftasında hasadına başlanılan Taşköprü sarımsağı, hasat döneminin bitmesinin ardından mahsullerini tarlada 10 gün kadar kuruması için bekletecekler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.