KÜLTÜR SANAT - 21 Ekim 2020 Çarşamba 12:13

“Heyamola İnebolu-Çılgın İnebolulular” belgeselinin çekimleri tamamlandı

A
A
A
“Heyamola İnebolu-Çılgın İnebolulular” belgeselinin çekimleri tamamlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle hazırlanan “Heyamola İnebolu-Çılgın İnebolulular” adlı belgeselin çekimleri Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde tamamlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle hazırlanan “Heyamola İnebolu-Çılgın İnebolulular” adlı belgeselin çekimleri Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde tamamlandı.


1920-1922 yılları arasında Milli Mücadele döneminde Rusya ve İstanbul’dan gemilerle İnebolu’ya getirilen cephanelerin cepheye taşınmasında büyük fedakarlık gösteren İnebolu kayıkçılarının ve halkının kahramanlık mücadelesi Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle belgesel filmine dönüştürüldü. Türkiye’de tek beyaz şeritli madalyasının da sahibi olan İnebolu’da 1 haftada çekimleri tamamlanan “Heyamola İnebolu-Çılgın İnebolulular” adlı belgeselin yönetmenliğini Yılmaz Kıvanç yaparken, görüntü yönetmenliğini Emre Pekçakır, yönetmen yardımcılığını Ömer Taha Çelik, Kostüm Şefliğini Sedef Aysel, Sanat Yönetmenliğini Ertuğrul Aysel, Ses Operatörü Teknisyenliğini İlker Eker ve Kamera Asistanlığını da Alaattin Taşçı yaptı. Belgesel çekiminde İnebolu’da ikamet eden gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine yaklaşık 180 kişi gönüllü olarak rol aldı.



“Belgesel çekimlerimiz gayet verimli ve güzel geçti”


Belgesel çekimlerinin tamamlanmasıyla ilgili bilgilendirmede bulunan Yönetmen Yılmaz Kıvanç, “Burada kayıkla kağnının hikâyesi ve İnebolu halkı ile İnebolu kadınlarının mücadelesi var. Bununla ilgili o döneme ait bazı olaylarla ilgili canlandırmalar yaptık. Bir hafta süren çekim sürecinin buradaki son çekimle sonlandırıyoruz. Burada geceli gündüzlü uzun bir süreçte bir çalışmalar yaptık. Kadınlar ile birlikte dağda kağnılar çektik, beylerimiz ile beraber denizde yine o dönemdeki gibi kayıklarımızla karaya mermi taşıdık. Aslında bir nebze o dönemi ruhunu o dönemin olaylarını bir haftada İnebolu’da bu halk ile beraber yaşadık. Çok güzel geçti ve gayet verimli oldu bizim acımızdan istediğimizi yaptığımızı düşünüyoruz” dedi.



“Ekip arkadaşlarımızla birlikte canla başla çalışarak çekimleri tamamladık”


Ekip arkadaşlarıyla birlikte canla başla bu belgesel için çalıştıklarını söyleyen Kıvanç, “Birlikte ekip arkadaşlarımız Sanat Yönetmenimiz Ertuğrul Bey, sağ olsun buradaki o döneme ait birçok dokuyu ve birçok kullanılan unsuru bize o dönemi yansıtacak şekilde hazırladı, filme çok katkısı oldu o anlamda. İlkey Bey, İnebolu’da dağlarda, denizde ve birçok çekim alanlarında bizim bütün sesimiz oldu kendisi de ses operatörümüzdür. Emre Pekçakır da görüntü yönetmenimiz işin en büyük görsel matematiği oluşturan arkadaşımız ve dostumuz. Birde Sedef Aysel kostüm ile ilgili o döneme ait bütün kostümleri tasarladı, araştırdı ve buldu ve burada Halime Çavuşlar, Şaban Reisler, Şerife Bacılar, Kayıkçılar ve birçok söylemediğim ismi o döneme ait giydirdi çok büyük bir başarı gösterdi bu konuda. Ekimizin her şeyi Ömer Tahaçelik bizim kahrımızı hem de filmin kahrını çekti ve çok büyük bir emeği var kendisi de yönetmen yarımcısı kendisi çok büyük bir başardı burada bütün organizasyonu o sağladı. Bizim çekebileceğimiz şeyi önümüze getirdi büyük mücadele etti. Bu arkadaşlarımızın hiç birisi İnebolulu değil fakat bu proje için ruhla çalıştılar” diye konuştu.



“Belgesel çekiminde 180 İnebolulu gönüllü görev aldı”


Belgesel çekimleri için İnebolu’da ikamet eden gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine 180 İnebolulu vatandaşın gönüllü olarak görev aldığını söyleyen Kıvanç, “İnebolu’da Kültür ve Sanat Derneği var, bence varlığından benim çok mutlu olduğum ve yaşatılması gereken bir dernek. O dernek olmasaydı biz bu projeyi zor yapardık, bunu da şu bakımdan söylüyorum. Bizi o döneme ait yapabileceğimiz sahnelerdeki bütün oyuncuları canlandırmalarda kullanacağımız insanları hepsini bize sağladılar ve bunu da hiçbir beklentisiz şekilde yaptılar. Bu projede bize 180 yakın insanın bu film de oynağını söylediler. Bu da bizim için onur verici bir durum oldu. Bütün İnebolu halkınıza teşekkür ediyoruz, özellikle İnebolu kadınlarına ve İnebolu beylerine" şeklinde konuştu.



“Şehit Şerife Bacının sahnesi kışın çekilecek”


Kurtuluş Mücadelesinin simge isimlerinden bir tanesi olan Şehit Şerife Bacının olduğu sahnenin kışın çekileceğini anlatan Kıvanç, “Belgeselde yer alacak cephaneye silah taşırken donarak şehit olan Şerife Bacı sahnesi için kışın da çekimler yapacağız. Filimizin çekimlerini tamamlandık ve artık kurgu ve renk, ses, müzik gibi süreç çalışması olacak ve ortalama 1,5-2 ay süreç sonrasında bitirmeyi hedefliyoruz. Fakat bizim daha kışın karda yapmak istediğimiz bir Şerife Bacı canlandırma çekimi var. Onu da ekledikten sonra filmi tamamen bitirmiş olacağız. O çekimi tamamlamadan film bitmiş sayılmayacak. O sahneyi koymadan bitti demeyeceğiz. Bu proje Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği ile ilk adımı atıldı. Onların desteği ile çekiliyor, bize projeyi çekebilmemiz için proje ile ilgili başvuru yaptığımda Bakanlığa çekebilmemiz için bize maddi destek sağladılar. Fakat yine oraya dayanarak söylemeyeceğim bu maddi destek İnebolu halkının yapmış olduğu desteğin karşılığı yanında hiçbir şeydir. Yine de o proje o paraya rağmen yapılmazdı ve Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği bir yana ama İnebolu halkı bence şeyin üstünde yani. Bu projeye destek olan İnebolu halkına ve İnebolu kurumlarına çok çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.