ÇEVRE - 02 Mayıs 2021 Pazar 11:13

Kar yağışı Taşköprü sarımsağına ilaç oldu

A
A
A
Kar yağışı Taşköprü sarımsağına ilaç oldu

Kastamonu’nun dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının verimi, mart ve nisan aylarında yağan kar yağışının ardından arttı.

Kastamonu’nun dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının verimi, mart ve nisan aylarında yağan kar yağışının ardından arttı. Verimle birlikte rekolte beklentisi de artan sarımsağın bu yıl ucuzlaması bekleniyor.


Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde üretilen ve geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği tarafından da coğrafi işaret ile tescillenen Taşköprü sarımsağındaki verim artışı yüzleri güldürdü. Geçtiğimiz yılın kurak geçmesi ve yağışların geç gelmesinden dolayı sarımsak üreticileri tarlalarını ocak ayına kadar süremedi. Ocak ayında yağan kar yağışıyla birlikte toprağın nemlenmesinin ardından Taşköprü sarımsağı, kuraklık endişesi sebebiyle toprakla erken buluştu. Özellikle mart ve nisan aylarında yağan kar yağışı, toprak altındaki sarımsakları çimlendirdi. Kar yağışıyla birlikte toprağın nemlenmesi sonucu sarımsakta verim arttı. Temmuz ayında hasadı yapılan Taşköprü sarımsağı şimdiden hem yeşillendi, hem de boylandı. Geçtiğimiz yıldan daha fazla rekolte beklentisi artan Taşköprü sarımsağında, verim artışı sebebiyle fiyatında da ucuzlaması olması bekleniyor.



"Verimi arttırdı"


Taşköprü sarımsağının kalitesinin dünya tarafından bilindiğini kaydeden üretici Murat Ulu, "Şimdi bunu Allah’ın izniyle tescillendirdik, belgelendirdik. Şu anda tarlamızda gübre ekimi yapıyoruz. Bunu daha iyi seviyeye getirmeye çalışacağız. Bu yılın başlarında havalar kurak gitti. Normalde eylül, ekim gibi araziler sürülürdü. Toprak dinlenmeye alınırdı. Ama yağışlar bu yıl geç geldi. Ocak ayı içerisinde kar yağdı. Ancak bizler arazilerimizi sürebildik. Sarımsaklarımızı diktikten sonra şükür Allah yağış verdi. Sarımsakların üzerine kar yağdı. Şu anda gördünüz üzere sarımsaklar yeşillendi. Verim arttı. Geçtiğimiz yıla göre, bu yılki olan yeşillenmesi daha güzel" diye konuştu.



"Kar yağdı, işler kolaylaştı"


Mart ve nisan ayında yağan kar yağışıyla birlikte işlerinin kolaylaştığını ve bu yağışlarla birlikte veriminde arttığını söyleyen Murat Ulu, "İnşallah daha da güzel olacak. Ucuz sarımsağı da bu yıl yiyemeyeceğiz galiba. Çünkü yeterince İran ve Çin başta olmak üzere yurtdışından sarımsak ülkemize geliyor. O sarımsakların fazla bir raf ömrü yok, bunu herkes biliyor. Taşköprü sarımsağı, en erken Temmuz ayının 15’inde hasat ediliyor. Yaklaşık 9-10 ay kadar, yani mart ayına kadar dayanıklıdır. Diğer yurtdışından gelen sarımsakların ise içlerinde daha erken boşalma olur" şeklinde konuştu.



"Kar yağışının yararı oldu, zararı olmadı"


Bu yıl verimin çok iyi olduğuna dikkat çeken üretici Salih Aslan, "Sarımsak da çok olur, çünkü çok ekildi. Son dönemde yağan kar yağışının sarımsağa faydası oldu, zararı olmadı. Daha önceden kuraktı, kar yağınca sarımsağın bitmesine çok faydası oldu. Şu anda sarımsak güzel. Ama ileride ne olur bilemiyoruz" dedi.



"Sarımsaklarda çimlenme oldu"


Geçtiğimiz yıl sarımsağın 20-25 TL’den satıldığını ifade eden üretici Hasan Ulu ise şu ifadeleri kullandı:


"Geçtiğimiz yıl sarımsak 20-25 liradan satıldı. En azından bu yılda fiyatını korusun. Bu sene çok yerde ekim var. Bir yandan fiyat düşme korkusu var. Biz kendi ürünümüzü sağlam görüyoruz. İnşallah bir şey olmayacak. Tahminimce geçtiğimiz yılki rekoltelere bu yılda çıkar. Yağmur yağdığı zaman sarımsak daha da gürleşiyor. Biz artık temmuz ayına kadar sarımsağın bakımını üstleneceğiz. Bizler emek verip üreteceğiz, herkes yiyecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.