EĞİTİM - 14 Kasım 2025 Cuma 15:56

Kastamonu Üniversitesi’nde okul öncesi eğitim ele alındı

A
A
A
Kastamonu Üniversitesi’nde okul öncesi eğitim ele alındı

Kastamonu Üniversitesi’nde "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyfettin Kaymakcı, okul öncesi eğitime verilen önemin veya okul öncesi eğitiminde yetiştirilen insan sayısının yakın zamanda artmaya başladığını kaydetti.



Kastamonu Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen "Erken Çocukluk Eğitiminde Doğa Temelli Yaklaşım ve Orman Okulu Pedagojisi" paneli, alanında uzman akademisyenlerin ve uygulayıcıların katılımıyla gerçekleştirildi.


Doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine katkılarının ele alındığı panelin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, "En çok korktuğum ama en çok da merak ettiğim grup hep okul öncesi oldu. Çünkü temeli atmış olduğunuz çocuğun, ‘ağaç yaş iken eğilir’ demiş olduğunuz durumunun esasında gerçekleştiği hep okul öncesiydi. Fakat okul öncesi eğitime verilen önem veya okul öncesi eğitiminde yetiştirdiğimiz insan sayısı, beşeri sermayemiz, yakın zamanda artmaya başladı. Hatta okul öncesi eğitimde hoca olmadığı için okul öncesi öğretmenliği bölümünde derse girdim ben. Yani düşünsenize, ’Yaratıcı Düşünme’ diye bir ders var ve bu derse sizin girmeniz isteniyor. Ben sosyal bilgiler çalışıyorum; tarih eğitimi çalışıyoruz, biraz hayat bilgisi eğitimi çalışıyoruz ama okul öncesi farklı bir mecra. Bu benim yapabileceğim ya da yapmam gereken bir şey değildi. Ama ders boş; boş geçmesin diye Türkiye’de okul öncesinde derse giren arkadaşları tarayarak bir şeyler öğrenme gayreti içerisindeydik" dedi.


2015 yılında Kastamonu’ya geldiğinden bahseden Rektör Yardımcısı Kaymakcı, "2015’ten bugüne 10 yıl içerisinde kat etmiş olduğumuz mesafeye baktığımızda gerçekten ümitvarız ve geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi özelinde düşündüğümüzde burada kıymetli hocalarımız var. Gençlerimiz burada yetişiyorlar ve yetişmeye devam edecekler. Hem hane sahibi olmanın verdiği bir gurur var hem de ekilen tohumların yeşermesi, meyveye durması ve bu meyvenin her tarafa ihraç edilmesi diyelim. Sosyal alanlarla beraber sizlerle karışık duygular içinde hasbihal ediyoruz arkadaşlar. Okul dışı öğrenme ayrı hususiyeti olan bir taraf; tabi okul öncesindeki iş bambaşka. Ama bizim hayat bilgisinde, sosyal bilgilerde yakın zamanda çıkardığımız ‘okul dışı tarih öğretmeni’ kitabının içerisindeki yapıya baktığımızda da esasında Osmanlı döneminden itibaren sürekli içinde olduğumuz ve günümüzde de giderek nitelikli hale getirdiğimiz bir yapı silsilesinden bahsediyoruz" diye konuştu.


Yurtdışında katıldığı bir gezi programından ve yaptığı incelemeden bahseden Kaymakcı, "Bir okulu ziyaret ettim. Ziyarette öğrenciler ve öğretmen dışarıdan geliyordu. Meğer bu çocuklar üretim, dağıtım ve tüketimi öğreniyorlarmış. Meğer bir buğdayın ekmeğe dönüş yolculuğundan bu işi anlamaya çalışıyorlarmış. Öğretmen öğrencilerini almış, okul dışına götürmüş; tarlaya gitmişler, çiftçilerle bir araya gelmişler. Buğday nasıl ekiliyor, buğday tanesi yetişip hasat yapılıncaya kadar hangi serüvenlerden geçiyor öğrenmişler. Hikâye burada bitmemiş; sonra ekmek olacak neticede değirmene gitmişler, değirmende incelemeler yapmışlar; arkasından fırına gitmişler, fırında inceleme yapmışlar; ardından okula dönmüşler. Okula geldiklerinde de bu süreci birbirlerine anlatmışlar. Öğretmenin daha önce buğdayın serüveni ile ilgili seçmiş olduğu kitabın hikâyesini tamamlamışlar ve oradan izlenimlerini resmetmişler. Dedim ki, o zaman okul dışı öğrenme farklı bir şeymiş" şeklinde konuştu.


Panelin moderatörlüğünü Doç. Dr. Aysun Ata Aktürk yaptı. Aktürk, doğa temelli eğitim yaklaşımının erken çocukluk dönemine etkilerinin farklı başlıklarda ele alınacağını belirterek, panelin katılımcılara hem kuramsal hem uygulamaya yönelik zengin bir bakış açısı kazandıracağını ifade etti.


Panelde konuşmacı olarak Prof. Dr. Berat Ahi, Dr. Öğretim Üyesi Fatma Yalçın, Öğretim Görevlisi Ömer Dilek ve Okul Müdürü Vahide Yılmaz yer aldı. Katılımcılar, doğa temelli eğitim uygulamalarının çocukların bilişsel, sosyal-duygusal ve fiziksel gelişimine katkılarını kendi deneyimleriyle aktardı; uygulama süreçlerinde karşılaşılan güçlükleri ve çözüm önerilerini paylaştı.


(Vİ-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne yoğun ilgi Seyyid Burhaneddin’in 781. vefat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Seyyid-i Sırdan’ ismiyle düzenlenen anma programında gerçekleştirilen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kadir Has Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’ne Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı ve 23, 24 ve 25. Dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kuran-ı Kerim tilavetinin okunmasının ve dua edilmesinin ardından başlayan programda konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, "İnsanın maddi ihtiyaçları öncesinde manevi ihtiyaçları vardır. Bu manevi ihtiyaçların karşılanmaması halinde her şey eksik ve yanlıştır. Onun için biz binlerce yıllık tarihimizden sünüp gelen milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bunun ötesinde bunları mutlaka gelecek nesillere aktarmalıyız. Zaman su gibi akıp, geçiyor. Dolayısıyla yapmamız gerekenleri eğitim, öğretim çerçevesinde hayatın doğal akışı içerisinde yapmamız gerekiyor. Hayatımızın bugüne kadar gelmesine temel teşkil etmiş, katkı sağlamış büyüklerimiz var. Bizim şehirlerimizin manevi sahipleri var. Manevi önderlerimiz var. Onların çizdikleri yola vakıf olmamız lazım. Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri için gerçekten büyük bir övünç kaynağı" şeklinde konuştu. AK Parti Kayseri Milletvekili Aşe Böhürler ise, "Seyyid Burhaneddin Hazretleri Kayseri’nin sembolü. Anadolu’nun ruhudur. Anadolu’ya can veren bize kültür mirası bırakan bir isim. Onun talebesi Mevlana bugün Avrupa’da, Amerika’da, Kanada’da 200’e yakın eserle farklı dillere çevrilmiş. Dünya da bilinen bir isim. Bu çok önemli bir şey. Bir fikrin, bir düşüncenin sınırlarını aşarak, dünyaya yayılması ve insanlığa bir ses olması çok önemli. Bu noktada Seyyid Burhaneddin Hazretlerine minneti bir borç biliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da Kayseri’nin alimler şehri olarak anıldığını söyleyerek, "Kayseri’mize yakışan güzel bir tablo burada. İyi ki varsınız. Seyyid Burhaneddin Hazretlerimizin boynunu bükük bırakmadık. Ona hep beraber sahip çıktık. Şehirler isimleriyle ve özellikleriyle anılır. Kayseri’de alimler ve veliler şehri olarak anılır. O açıdan bizim manevi önderlerimizden Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin himmetine hepimizin muhtaç olduğunun farkındayız. Kayseri denince akla Seyyid Burhaneddin Hazretleri gelir" diye konuştu. Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Bilal Habeş Bulut, "Bugün burada şehrimizin manevi mimarlarından gönül ehli ilim ve irfan sahibi Seyyid Burhaneddin Hazretlerini rahmet, minnet ve hürmetle yad etmek için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Onun ilme, hikmete ve insanlığın manevi tekamülüne ışık tutan mirası asırlardır olduğu gibi bugünde yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir" dedi. Konuşmaların ardından Tasavvuf Konseri ve Sema Mukabelesi’nde TRT Sanatçısı Ömer Faruk Güney ve Kasidehan Aziz Hardal sahne aldı.