GENEL - 20 Ekim 2020 Salı 10:41

Kızgın damadın ormanlık alanı sulayarak yetiştirdiği mantarlar yok satıyor

A
A
A
Kızgın damadın ormanlık alanı sulayarak yetiştirdiği mantarlar yok satıyor

2013 yılında kayınpederine kızarak evi ateşe verdiği için ‘kızgın damat’ olarak bulunan Yakup Özkan, korona virüs tedbirleri kapsamında cezaevinden izinli çıktıktan sonra mevsimin kurak geçmesi nedeniyle evinden hortum çekerek suladığı ormanda kanlıca mantarı yetiştiriyor.

2013 yılında kayınpederine kızarak evi ateşe verdiği için ‘kızgın damat’ olarak bulunan Yakup Özkan, korona virüs tedbirleri kapsamında cezaevinden izinli çıktıktan sonra mevsimin kurak geçmesi nedeniyle evinden hortum çekerek suladığı ormanda kanlıca mantarı yetiştiriyor. Özkan, yetiştirdiği mantarları kilosu 50 liradan satıyor.



Karadeniz, doğal güzelliklerinin yanında insanıyla da ülkemizin en renkli bölgelerden biri olmaya devam ediyor. Karadeniz denince buluşlardan, gülümseten pratik zekalı çözümlere ve fıkralara uzanan birçok şey akıllara geliyor. Karadenizlinin pratik zekası, karakteri, samimiyeti, olaylara bakış açısı, kendine özgü mizah tarzıyla birleşince Karadeniz’in güzellikleri başka bir kimliğe bürünüyor. Bu kapsamda Karadeniz’in doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerinin en güzel yaşandığı şehirlerin başında gelen Kastamonu’da da, inanması güç bir olay yaşandı.



Kızgın damat Karadeniz zekası ile ormanı kazanç kapısına çevirdi


Taşköprü ilçesine bağlı Paşa köyünde ikamet eden Yakup Özkan, 2013 yılında kayınpederine kızarak evi ateşe vermesi sonucu köyde 6 evin yanmasına neden oldu. Mala zarar verme suçundan 20 yıl ceza alan ve ‘kızgın damat’ olarak bilinen Yakup Özkan, korona virüs tedbirleri kapsamında evine izinli olarak gönderildi. Köyde ilk olarak evleri yanan vatandaşlarla helalleşen kızgın damat Yakup Özkan, kendisine harçlık çıkartmak için düşünmeye başladı. Yaklaşık iki aydır yağmurun yağmaması nedeniyle mevsimin kurak geçmesi ve kırsal kesimdeki insanların geçim kaynağı olan mantarın da çıkmaması üzerine köyde gezdiği sırada başıboş akan suyu gören kızgın damat Yakup Özkan, 200 metre uzunluğu hortum satın alarak ormanlık alanı sulamaya başladı. 25 gün boyunca sabahtan akşama kadar ormanlık alanda nöbet tutarak ormanı sulayan kızgın damat Yakup Özkan, kanlıca mantarını yetiştirmeyi başardı. 1 haftadır suladığı ormanlık alandan mantar toplayan kızgın damat Yakup Özkan, şu ana kadar kilosu 50 liradan 15 kilogram civarında kanlıca mantarını sattı. Kızgın damat Özkan, cezaevinde mantar yetiştiriciliği kurslarına katıldığını ve tahliye olunca mantar yetiştiriciliğini yapacağını belirtti.



“Yaklaşık 2 aydır köyümüze yağmur yağmıyor”


Yaklaşık iki aydır köylerine yağmur yağmadığını söyleyen kızgın damat Yakup Özkan, “Bende harçlığım çıksın diye çok düşündüm taşındım ne yapabilirim diye kendime bir iş imkanı oluşturmaya çalıştım. Bu fikir aklama geldi, mantar işini de sevdiğim için. Burada küçük bir ormanlık alan vardı, burada çöpler vardı, çöpleri temizledim. Taşköprü’de ilçe merkezine giderek 100 metre uzunluğunda hortum aldım. Köyümüze giden bir su hattı vardı, bostanlarda bozuldu kimsenin artık suya ihtiyacı kalmadı. Bir gün baktım çeşmedeki su boşa gidiyor, dereye doğru akıyor. Zaten gelen suda bağ bahçe sulama için kullanılan bir suydu. Bende fazlasını alıp bu ormanlık alanı her gün sularsam burada kanlıca mantarı biter” dedi.



“25 gün boyunca hortumla ormanlık alanı suladım”


Mevsimin kurak geçmesi nedeniyle 17 Eylül’de ormanlık alanı sulamaya başladığını belirten Özkan, “İlk 15 gün toprağı suya doyurdum. Ondan sonraki aşamada kitaplardan, kurslardan öğrendiğim kadarıyla nemlendirme işine geçtim. Her 10 dakikada bir nemlendirerek, bazen de 20 dakika civarında nemlendirerek ormanın içerisinin nemine göre sulamaya başladım, kurudukça nemlendirdim. Şu anda 1 haftadır mantarlar bitmeye başladı. Mantarların hepsi üst üste bitiyor. Bir gurupta 30 tane, 16 tane, 20 tane kanlıca mantarı bulunuyor. 1 metrekare alandan 1 kilo mantar çıkacak şekilde mantar vermeye başladı. 1 haftadır satış yapmaya başladım. 10-15 kilogram şimdiye kadar sattım. Kilosunu 50 liradan veriyorum. Alanda var. Şu anda Karadeniz bölgesinde bildiğim kadarıyla kanlıca mantı bulunmuyor. İnşallah emeklerimin karşılığını alacağım. 25 gün boyunca burada mücadele verdim. Sabah 06.00’da geldim, akşam saat 19.00’da eve gittim. Allah bereket versin, harçlığımı çıkartmaya başladım. Aileme de bir destektir bu. İnşallah cezaevinden de çıkınca aynı işi yapacağım” diye konuştu.



“Bu işe başlamadan önce bana gülüp, dalga geçtiler, şimdi gelsinler mantar ikram edeyim”


Ormanlık alanı hortumla sulamaya başlamadan önce çevresindekilerin kendisine güldüğünü hatta dalga geçtiğini anlatan Özkan, “Ben, bu işe başlamadım önce kısmen bazı dedikodular kulağıma gelmeye başladı. Kimisi güldü, kimisi dalga geçti, orman sulanır mı, bu şekilde mantar biter mi? Değişik değişik konuşanlar oldu, ama buyursunlar gelsinler baksınlar, buradan kendilerine mantar da ikram edeyim, para falanda istemez. Bir gün ben burada geziyordum. Tarlalarda dolaşıyordum. Ne yapabilirim diye düşünüyordum kendi kendime. Burayı gördüm dedim ki kendi kendime burada kanlıca mantarı olur. Hava durumuna bakıyorum, yağmur yağmayacak. Şu kadar kurak gidecek derken bende hemen hortumu aldım, ormanı sulamaya başladım. Bu şekilde de oldu yani” şeklinde konuştu.



“Sabahtan akşama kadar ormanda nöbet tutuyorum”


Sabahtan akşama kadar ormanlık alanda nöbet tuttuğunu ifade eden Özkan, “Sabahleyin gün ışımasıyla saat 06.00 gibi buraya geliyorum, akşam saat 19.00’a kadar burada nöbet tutuyorum mecburen. Şu anda köyümüzde tarım arazileri ve bostanlar artık olmadığı için hayvanları başıboş bırakıyorlar. O yüzden hayvanlar, ormanlık alana giripte mantarları yemesin, ezerek zarar vermesin diye, ayrıca yaban hayvanları da geliyor, bazen bağırıyorum, korkup kaçıyorlar. O yüzden burada mecburen nöbet tutuyorum” ifadelerini kullandı.



“Cezaevinden çıktıktan sonra evleri yananlarla barıştım”


2013 yılında mala zarar verme suçundan cezaevine girdiğini anlatan Özkan, şu ifadeleri kullandı: “Korona virüs nedeniyle devletimizin almış olduğu karar ile biz izne gönderildik. İznimiz üç defe 3’er ay olarak uzatıldı. Benim iki yıllık bir cezam kaldı. 8 yıldır cezamı çekiyorum. 20 yıl ceza aldım mala zarar verme suçundan. Yangında bütün köylüler zarar görmüş, devlet kendilerine yardım etti, evlerini yaptırdılar. Bende, cezaevinden izne gelince çoğunlukla evleri yananlarla barıştım, görüşüyorum, selamlaşıyorum.”



“Tahliye olunca mantar ve salep yetiştiriciliği işini yapmak istiyorum”


“Her çeşit mantarı iyi bilirim. Şu anda hayvanımız, bağımız bahçemiz yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşamıyoruz, annem babam yaşlı. Ben, iş yurtlarına da başvurdum. Oradan dergiler, kitapçıklar istedim. Cezaevinde boş zamanlarımda mantar yetiştiriciliği okudum. Salep yetiştiriciliğini okudum. Kurslara da katıldım. İnşallah tahliyemden sonra devletimizin de desteğiyle hem hayvancılık yapacağım, bir taraftan da mantar ve salep yetiştiriciliği işini de yapmak istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ’Narkoçelik-14’ operasyonlarında 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi 42 ilde düzenlenen ’Narkoçelik-14’ operasyonları sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiğini açıkladı. Bakan Yerlikaya, gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Aziz Milletimizin bilmesini isterim ki; halkımızı zehirleyen uyuşturucu tacirleriyle ve organize suç örgütleriyle mücadelemiz milletimizin destek ve dualarıyla kararlılıkla devam edecek. Her an enselerindeyiz, bizden kaçamayacaklar. 10 aylık süre içinde uyuşturucu madde imalatçılarına, bunların satışını yapanlar ile sokak satıcılarına yönelik toplam 39 bin 661 operasyon düzenlendik. Operasyonlarda 121 ton uyuşturucu madde, 42 milyon adet uyuşturucu hap ve 157 milyon kök kenevir ele geçirildi. 310 bin 639 şüpheli yakalandı. (Uyuşturucu madde satan ve kullanan şüpheliler toplamı) Bunlardan; 28 bin 44’ü tutuklandı. 12 bin 554‘i hakkında adli kontrol kararı verildi." Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 682 ekip, 2 bin 46 personel, 3 helikopter unsuru ve 44 narkotik dedektör köpeğinin operasyonlara katıldığını kaydetti. İstanbul, Konya, Şanlıurfa, Manisa, Samsun, Elazığ, Gaziantep, Sakarya, Denizli, Adana, Osmaniye, Sivas, Ankara, Van, Bitlis, Erzurum, İzmir, Mersin, Bingöl, Kırklareli, Tekirdağ, Kahramanmaraş, Isparta, Malatya, Çorum, Diyarbakır, Balıkesir, Adıyaman, Kırşehir, Ordu, Antalya, Aydın, Muş, Trabzon, Muğla, Kırıkkale, Kütahya, Kayseri, Bursa, Afyonkarahisar, Iğdır ve Kocaeli olmak üzere 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiği bilgisini veren Bakan Yerlikaya, bazı illerede ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan zehir tacirleri ve sokak satıcılarını şu şekilde paylaştı: "İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 76 kilogram metamfetamin, 26 kilogram esrar, 4,6 kilogram kimyasal madde ve 92 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 72 sokak satıcısı yakalandı. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda;62 kilogram skunk ele geçirildi. 25,5 kilogram bonzai, 18 litre aseton, muhtelif miktarda toz esrar ve metafetamin ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 110 kilogram skunk ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 27 bin 412 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Adana İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 15 bin 802 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 zehir taciri yakalandı."
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.