GENEL - 13 Eylül 2017 Çarşamba 09:57

(Özel Haber) Savaşın kadınları mesleklerini yapmak istiyor

A
A
A
(Özel Haber) Savaşın kadınları mesleklerini yapmak istiyor

Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan meslek sahibi kadınlar eski günlerdeki gibi işlerini yapmak istiyor.

Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan meslek sahibi kadınlar eski günlerdeki gibi işlerini yapmak istiyor. Savaşın kadınları, "Savaş sizin başınıza da gelebilir. Okuduk, eziyet çektik, çalıştık ama savaş işimizi elimizden aldı" diyor.


Kimisi öğretmen, kimisi hemşire, kimisi terzi, kimisi hafız; savaşın evlerini, mallarını, yakınlarını ve işlerini aldığı Suriyeli kadınlar artık mesleklerini yapmak ve zaten dağılmış ailelerine tekrar yardımcı olmak istiyor.



"Boşa okudum, boşa eziyet çektim"


İç savaştan kaçan ve 4 yıldır Kayseri’de yaşayan 26 yaşındaki İmen Safi, Suriye’de 3 aylık öğretmenken savaşın soğuk yüzü ile karşı karşıya geldi. "Uçaklarla sürekli bombalar atılıyordu, sonra oradan çıkmaya karar verdik. 7 gün aç kaldık. Türkiye’ye gelince de zorluklar yaşadık" diyen genç kadın, eşinin inşaat işinde çalıştığını ancak bazen iş olmayınca ekonomik bakımdan sorun yaşadıklarını dile getirdi. Eski günlerdeki gibi çalışmak istediğini söyleyen İmen Safi, "Türkiye’de Suriyeli çocuklar okuma yazma bilmiyorlar. Onları okutmak istiyorum, burada çalışmak istiyorum. Eşim inşaatta çalışıyor, kış boyunca işsiz oturuyor. 3 çocuğum var, evde her şey lazım, eğer ben de çalışırsam iyi olur. Ben öğretmenim, bunun için okudum, çaba gösterdim. Ama şimdi hakkım kayboldu. Bunun için boşa okudum, boşa eziyet çektim. Suriye’deyken iyiydi, okuturdum para kazanırdım. Ama burada ne okutabiliyorum ne de bir yere gitmesini biliyorum" diye konuştu.



"Savaş sizin başınıza da gelebilir"


İmen Safi’nin ablası 27 yaşındaki Firdevs Safi ise, 4 yıllık hemşireyken yurdundan ayrılmak zorunda kaldı. Savaşta eşini de kaybeden ve öksüz çocuğu ile yollara düşen genç kadın, adeta savaşın en kötü yüzünün kadınları ve çocukları etkilediğinin kanıtı. Türkiye’de bir Türk erkekle evlendiğini ancak resmi nikahının olmadığını belirten Firdevs Safi, "Savaş sizin başınıza da gelebilir" diyerek "Türk vatandaşlarına sesleniyorum, bize yardım etsinler. Bizim de hakkımız var çalışmaya, okumaya, okutmaya. Benim 12 yaşında bir öksüz çocuğum var. Ben okudum hemşire oldum, burada da bu işi yapmak istiyorum" dedi.



"Yardımın sonu yok"


Sekine Muradrad ise Suriye’de 7 yıl, Türkiye’deki İlahiyat Fakültesine benzer biçimde ‘şeria’ eğitimi aldığını söyledi. 5 yıl Kur’an-ı Kerim eğitmenliği yapan Hafız Sekine Muradrad 2 aydır Kayseri’de. 2 çocuğu ve kayınvalidesinin ailesiyle tek oda bir evde yaşadıklarını dile getiren Sekine Muradrad, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Ben de böyle okutma yeteneği varken, bununla ilgili eğitimim varken bunları yapamıyorum. Keşke bize yardımcı olsalar. Kimseyi tanımıyoruz burada, gidip bir şey diyemiyoruz, hak arayamıyoruz. Sürekli yardım geliyor ama bizim çalışıp para kazanmamız hepsinden önemli. İş istiyoruz."



"Suriye’de çalıştıysak, burada da başarabiliriz"


Cemile Silu ise Halep’te yaşayan bir ev kadınıyken savaştan kaçıp eşi ve 5 çocuğu ile Türkiye’ye sığınan Suriyeli Türkmenlerden. 38 yaşındaki talihsiz kadın, hem Arapça hem de Türkçe bildiği için tercümanlık yapıp evine katkıda bulunmak istediğini söyledi. Çanak anten takarken düşen ve iki kolu kırılan eşinin artık çalışamadığını, yardımların da bir yerden sonra azaldığını belirten Cemile Silu, özellikle çocuklarına herhangi bir şey alamamaktan dolayı yakındı. 3 çocuğunun bir pastanede çalıştığını kaydeden Cemile Silu, "Ama yetişmiyor, eve yetmiyor. Sadece yemek, içmek kira falan verebiliyoruz. Çocuklarıma bir çorap alamıyorum. Önceden yardım gelirdi ama şimdi kalmadı. Benim dilim var, Türkmen’im. Hem Arapça hem Türkçe bilirim. Tercümanlık yapmak istiyorum. Bizler savaştan kaçıp buraya geldik. Türkiye de bir Müslüman devleti. Aynı şey burada da olabilir. Türkler bizi düşünüyor, çok teşekkür ediyoruz. Çok iyi insanlar. Ama bizim mesleklerimiz var ve çalışmak istiyoruz. Terzimi var, öğretmenimiz var, hemşiremiz var Suriye’de nasıl bu mesleklerini yapıyorlarsa, burada da yapabilirler" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Aydın’dan kreş müjdesi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, seçim döneminde açıkladığı ‘Osmangazi’nin Mahallelerine Kreş’ projesi çerçevesinde ilk kreşin Hamitler Mahallesi’nde inşa edileceğini müjdeledi. Seçim döneminde açıkladığı beyannamede Osmangazi’nin birçok noktasına kreş inşa edecekleri belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve gelmesinin ardından bu vaadini yerine getirmek adına çalışmalara başladı. Çocuklara çağdaş ve nitelikli bir eğitim imkanı sunmanın önemine dikkat çeken Başkan Aydın, bu hedef çerçevesinde ilk kreşi Hamitler Mahallesi’nde inşa edeceklerini belirtti. Osmangazi Belediyesi Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konu hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Aydın, Hamitler Mahallesi’nde mülkiyeti Osmangazi Belediyesi’ne ait arazi üzerine hayata geçirilecek kreşin Metin Azak isimli hayırsever bir vatandaşın katkılarıyla inşa edileceğini söyledi. Çocukların gelişimini çok yönlü destekleyebilmek için çağdaş ve güncel bir eğitim programı sunacak olan kreş için ilk kazmanın en kısa süre içerisinde vurulacağını dile getiren Aydın, kreşe hayırsever vatandaşın vefat eden kızının ismi olan Ayça Azak adının verileceğini açıkladı. Başkan Aydın, kreşin 80 çocuğa eğitim verebilecek kapasitede inşa edileceğini dile getirdi. Osmangazi Belediye Meclisi’nde görüşülen kreş inşa edilmesi yönündeki şartlı bağış maddesi, kreş, gündüz bakım evi, çocuk kulübü ve belediye hizmet alanlarında kullanılmak üzere ifadesinin eklenmesi ve Ayça Azak isminin verilmesi şartı ile oy birliğiyle kabul edildi.