Kayseri Tabip Odası eğitim seminerlerinde “ İntihar ve Madde Kullanım bozuklukları” masaya yatırıldı.
Kayseri Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Kubilay Uğur, İntihar vakalarının uzmanlar tarafından çok titiz bir şekilde araştırıldığını ve çağımızın önemli sorunlarından birisi olduğunu ifade ederek, Tabip Odası olarak bu konuya dikkat çekmek istediklerini söyledi. Eğitim Seminerlerinin bu haftaki konusunun da “ İntihar ve Madde Kullanım bozuklukları” olduğunu kaydeden Kubilay Uğur, Yrd. Doç. Dr. Yunus Hacımusalar’ın çok önemli bilgiler verdiğini kaydetti.
Geriatri Merkezinde düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D Öğretim Üyesi ve Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Yunus Hacımusalar, “İntihar ergenlerde ve ileri yaşlarda daha sık görülmektedir. Kadınlarda intihar girişimleri daha fazla iken ölümle sonuçlanan intihar girişimleri erkeklerde daha fazladır” dedi.
“Yaşamsal kriz dönemlerinde ya da stres altındaki kişilerin pek çoğunda intihar düşünceleri görülebilir” diyen Hacımusalar, “Kişinin genetik ve biyolojik yatkınlığı, ruhsal hastalıklar, daha önce intihar girişimi öyküsü, ailede intihar girişiminin olması, iş kaybı, ekonomik sorunlar, alkol madde kötüye kullanımı gibi faktörlerdir. Kişilerin sosyal desteğinin olmaması intihar için önemli faktörlerden birisidir. Travmalar, savaş, felaketler, çatışmalar, kültürel yabancılaşma, göç ve ayrımcılık önemli rol oynamaktadır.
İntiharı düşünenlerin çoğu düşüncesini eyleme dökmez; bununla birlikte bireyin intiharı düşündüğünü bildirmesi ve intihar düşüncesinin ciddiyeti intihar için en önemli risk etmenlerindendir. İntihar düşüncesi olan kişilerin %34’ünde bunların intihar planına dönüştüğü; intihar planı olanların %72’sinin de intihar girişiminde bulunduğu saptanmıştır. İntihar düşüncesi olanların büyük çoğunluğu intihar düşüncelerini bir yakını veya sağlık personeli ile paylaşmaktadır. Sağlık personeli tarafından kişilere intihar niyeti veya planları özellikle sorulmalıdır. İntihar düşüncesinin sorulması intihar riskini arttırmaz aksine erken müdahale şansı ile intiharı azaltır. Bu kişilerin bir an önce bir sağlık kuruluşuna başvurusu veya psikiyatri uzmanından yardım alması uygun olacaktır.
İntihardan Koruyan Etmenler kişinin yaşama devam etmek için nedenlerinin olması, aile ve sosyal destek, sevdiklerini üzme konusunda suçluluk hissi, intihara karşı olumsuz tutum ve değerler, kültür, din ve manevi değerler, kişiler arası ilişki ve sorun çözme becerilerinin iyi olması, geleceğe odaklı olma ve gelecekten beklentinin olması, iyimserlik, beden sağlığının iyi olması intihar girişiminden koruyucu etmenlerdir.
Medya intihar haberlerini verirken dikkat etmeli
Göstermelik, amaca yönelik, önemsiz gibi görünse de her intihar davranışın önemsenmelidir. Tüm toplumda insanların intihara eğilimini artıran etkenlerin belirlenerek ortadan kaldırılması,” birincil düzey önleme” hedefi olarak belirlenir.
Tüm kapsamlı intihar önleme projeleri içinde medyanın da önemli bir rolü bulunmaktadır. İntihar haberlerinin medyada ayrıntılı olarak yer alması, dramatize edilmesi, renkli görsel öğelerle sunulması, intiharın nedeni olarak herhangi bir sebep sunularak haberleştirilmesi, intiharla ilgili alışma, hoşgörü gelişmesi, korkunun azalması, kriz anında verilebilecek normal bir tepki olarak algılanması hassas gruplarda intihar davranışını arttırabilir. Bu nedenle, medyada intihar haberleri mümkün oldukça yer almamalı; haber yapılacaksa özendirme etkisi yaratmayacak, mümkün olan en yalın şekilde haber yapılmalı; intihar düşünceleri olan kişilerin uygun sağlık hizmetine yönlendirilmesi hedeflenmelidir”dedi.
Seminerde ayrıca Uzm. Dr. Bayram Yıldız tarafından madde kullanım bozuklukları anlatıldı.
