GENEL - 14 Mart 2018 Çarşamba 10:40

Başkan Çelik, Beydeğirmeni Toplu Besi Bölgesi’nde incelemelerde bulundu

A
A
A
Başkan Çelik, Beydeğirmeni Toplu Besi Bölgesi’nde incelemelerde bulundu

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin kurulacağı alandaki çalışmaları yerinde inceledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin kurulacağı alandaki çalışmaları yerinde inceledi. Bölge içindeki 52 kilometrelik yol çalışmalarını takip eden Başkan Çelik, bürokratlarıyla da proje ve haritalar üzerinde bir çalışma yaptı.



Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kayseri’nin geleceği ve üretimin artması için büyük önem verdiği projelerden olan Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin kurulacağı alana giderek çalışmaları yerinde takip etti. Besi bölgesinin yapılacağı araziyi gezen ve çalışmaları inceleyen Başkan Mustafa Çelik, ilgili bürokratlarıyla birlikte harita ve projeler üzerinde tetkikte bulundu.



52 kilometre yol yapılıyor


Beydeğirmeni Toplu Besi Bölgesi için çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik, “Burada yapılan öncelikli işler planlama çalışmaları ve arkasından yol çalışmalarıydı. Şu anda 5,5 milyon metrekarelik alanda 52 km yol çalışması yapıyoruz. Yolların tamamlanması için yüklenici firma yoğun bir şekilde çalışıyor. Kış mevsiminde de havalar müsait olduğu için çalışmalar devam etmişti. Yol çalışmalarının hemen akabinde elektrik, su gibi altyapı çalışmaları yapılacak. Mekan olarak görüldüğü gibi çok güzel bir bölge. Bir tarafta Erciyes, bir tarafta Ankara yolu görülüyor. Sürekli temiz bir havası olan, besicilik için uygun bir arazi. Bu sene içerisinde inşallah planlarımız doğrultusunda yollarımızın ana aksları ve ara yolları yapacağız. Parsellerin yerleri de belli olacak ve kura çekeceğiz. Kura çektikten sonra da yatırımcılarımız kendi ahırlarını yapabilecek duruma gelecekler. Hız kesmeden çalışmaya devam ediyoruz” dedi.



4 bin kişiye direk istihdam sağlayacak


Beydeğirmeni Besi Bölgesi 5,5 milyon metrekarelik bir alanda kurulacak. 5,5 milyon m2’lik alanın yaklaşık 2 milyon m2’sinde yol, yeşil alan, sosyal donatı alanları, ticari alanlar vb. olacak. Kalan alanda farklı büyüklüklerde 800 besi ahırı arsası oluşturulacak ve 80 bin baş hayvanın besisi yapılacak. Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin tüm altyapısı Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek. Besi bölgesinde ahırların yanı sıra karantina bölgesi, kesimhaneler, veteriner üniteleri ve hayvan kliniği olacak. Hayvan atıklarının toplanması ve bertaraf işini Büyükşehir Belediyesi yapacak ve bu atıkları değerlendirmek için Biogaz Santrali kurulacak.



Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin Kayseri’nin geleceğine yapılmış en önemli yatırımlardan birisi olacak. En az 4 bin kişiye doğrudan iş kapısı olacak olan projenin her yıl 800 milyon TL kaynağı şehir ekonomisine aktaracağı tahmin ediliyor. Beydeğirmeni Projesi’nin yatırım bedeli 1 milyar TL’yi bulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.