EKONOMİ - 14 Mart 2018 Çarşamba 11:18

KTO’da Hong Kong Ticaret Geliştirme Semineri Düzenlendi

A
A
A
KTO’da Hong Kong Ticaret Geliştirme Semineri Düzenlendi

Kayseri Ticaret Odası üyelerine yönelik düzenlenen Hong Kong Ticaret Geliştirme Konseyi Bilgilendirme Semineri gerçekleştirildi.

Kayseri Ticaret Odası üyelerine yönelik düzenlenen Hong Kong Ticaret Geliştirme Konseyi Bilgilendirme Semineri gerçekleştirildi. Seminerde konuşan Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, “Türkiye’de ticaret ve sanayi şehri olan Kayseri’nin marka şehir olma yolunda ilerlemektedir. KTO olarak, Kayseri’nin marka değerine katkı sağlamak için gayret gösteriyoruz” dedi.


Kayseri Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen Hong Kong Ticaret Geliştirme Konseyi Bilgilendirme Semineri’ne; Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi Türkiye Temsilcisi Perran Ersu Özçaldıran, elektronik, saat, gıda, ev ürünleri, ev tekstili, hediyelik eşya, mücevher sektörlerinde yer alan Oda üyeleri katıldı.


Toplantının açılışında konuşan Başkan Hiçyılmaz, “Yurtdışı ilişkilerimizi önemseyen ve ülkemizin kalkınması için ihracatımızın artmasına ağırlık veren bir odayız. Hem Kayseri’de hem ülkemizde yurtdışına daha çok mal satılması için gayret göstermekteyiz. Zaman zaman üyelerimizle beraber yurt dışı ziyaretleri yaparak ticari ilişkilerimizin artması için çaba göstermekteyiz. Çünkü biz biliyoruz ki, ülkemizin kalkınması ihracat ile doğru orantılıdır. Biz ne kadar çok ihracatımızı artırırsak o kadar çok ülkemizi kalkındırırız diye düşünüyoruz” dedi.


Hong Kong ile Kayseri arası ticarete değinen ve rakamların çok düşük olduğunu ifade eden Başkan Hiçyılmaz, “Bunun geliştirilmesi, artırılması için de bizlerin üzerine çok görevler düşüyor. Karşılıklı ticari ilişkilerin artırılması için bu tür platformların kullanılması gerekir. Buralarda neler yapılabilir masaya yatırılıp karşılıklı konuşulup görüşülmesi gerekir diye düşünüyorum. Dolaysıyla bu toplantıya iştirakiniz çok önemlidir” ifadelerini kullandı.


Hiçyılmaz, “Türkiye’nin Hong Kong’a ihracatı 2017 yılında 627 milyon dolar civarında iken, ithalatımız ise 98 milyon dolardır. Durum bizim lehimize görünüyor. Kayseri’den Hong Kong’a yaptığımız ihracat ise sadece 8 milyon dolar, ithalatımız 139 bin dolardır. Bu rakamları artırmamız gerekiyor. Çünkü Hong Kong’un dünya ticaretinde de bir yeri bulunmaktadır. Bugünkü toplantıya elektronik, saat, gıda, ev ürünleri, ev tekstili, hediyelik eşya, mücevher sektörlerinden ticaret yapan üyelerimizi davet ettik. Mobilya sektörü bizde önemli, elektrikli ev aletleri önemli, çelik kapıda iyiyiz, dolaysıyla bu tür ihtiyaçların giderilmesi bakımından da Hong Kong’a ihracatımızı artırabiliriz” diye konuştu.


Kayseri Ticaret Odası’nın şehrin en büyük meslek kuruluşu olduğunu ve 19 bine yakın üyesi bulunduğunu ifade eden Başkan Hiçyılmaz, üyelere yönelik çok önemli faaliyetlerde bulunduklarını ve dolayısıyla da Türkiye’ye örnek olan faaliyetler yürüttüklerini söyledi.


İhracatın artması için üyeleri teşvik ettiklerini ve yurt içi yurt dışı fuar katılımlarında destek verdiklerini kaydeden Başkan Hiçyılmaz, Türkiye’nin 2023 hedeflerine bu gayretlerle varacağını düşündüklerini ve üyeleri baş tacı ettiklerini aktardı.


Başkan Hiçyılmaz’ın açılış konuşmasının ardından, Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi Türkiye Temsilcisi Perran Ersu Özçaldıran tarafından KTO üyelerine “Hong Kong: Çin Pazarına açılan kapı” konulu sunum gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Koca, karısının sağ eli, karısı da eşinin sol eli oldu Eskişehir’de çeyrek asırdır yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına rağmen birbirlerine destek olmaktan vazgeçmeyen Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti, felç geçirmeleri sonucunda vücutlarının belli bölgelerinin tutmaması nedeniyle gerçek anlamda birbirlerinin eli ve ayağı oluyor. Yaklaşık 28 yıldır birlikte yaşayan Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti görenlerin takdirini topluyor. Felç geçirmesi nedeniyle sağ eli tutmayan Cevat Gündüz yıllardır akciğer kanseri ile mücadele ediyor. 6 yaşında çocuk felci yaşayan Ayşe Gündüz’ün ise sol eli tutmuyor. Bu sorunlarını birbirleriyle yardımlaşarak gideren çift, yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına birlikte kafa yoruyor. Kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hem eli hem de ayağı olarak bir çocuk da yetiştiren çift, ilişkilerde saygının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak her şeyin sevgiyle başladığını söyledi. Genç çiftlere yönelik de tavsiyelerde bulunan Gündüz çifti, mutlu olmak için bazı şeylere sabretmek gerektiğini ifade etti. "Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor" Eskişehir’de yaşayan Cevat Gündüz, eşiyle 28 yıldır birlikte olduklarını belirtti. Eşinin 6 yaşındayken çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ elinin tutmadığından ve yüzde 67 engelli raporu bulunduğundan bahseden Gündüz, "Ben akciğer kanseriyim, 3 defa ameliyat geçirdim. Şah damarım atmış, yakın zamanda yeniden ameliyat olacağım. Sevgi ve saygı olduktan sonra aşk olur. Mesela benim sol elde, onun sağ elde engel var. Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor. Bu işler böyle yürüyor. Birbirimizin eli ayağıyız. Mesela salatayı ben yapıyorsam bulgur pilavını eşim yapıyor. Çocuk bile büyüttük, 27 yaşına geldi. Yeri geliyor benim olmadığım sıralar kundağını dişiyle bağlıyordu. Sevene engel yok. Zaten sevmeden hiçbir şey olmaz. Hayat sevgiyle başlar. Mesela sevmesen bir şey yiyebilir misin? Yiyemezsin. Buradan genç çiftlere tavsiye vermek istiyorum. Her şey sevgi ve saygıdan ibaret, sabır şart. Sabretmek çok önemlidir" dedi. "O benim hem kalbim, hem de sağ elim" Cevat Gündüz’ün eşi Ayşe Gündüz ise, evlilik süreçlerinde nasıl zorluklar yaşadıklarını anlatarak şu sözleri kaydetti: "Biz çok fakirlik çektik. Çocuğum okula gidiyordu, beslenme koyamıyordum. Ağlıyordum. Öğretmen, ’Ayşe hanım, çocuğa niye beslenme koymuyorsun’ derdi. Ben de, ’Öğretmen hanım, sen hiç yokluğu bilmiyor musun? Olsa hiç koymam mı?’ derdim. Allah razı olsun, o dönemlerde bir öğretmen çocuğa boyuna bir simit ve meyve suyu parası verirdi. Artık hastayım. Eşimin 2-3 senedir çok yardımı oluyordu ama şimdi kendisi de hasta. Ben iyi kötü kendim yapıyorum. Hasta diye ona da kıyamıyorum, kendi işimi kendim yapmaya çalışıyorum. Seviyorum onu, sevmem mi hiç? El ele verip tüm zorlukları aştık, bundan sonra da zaten aşacağız. Birbirimizi tanıdık, bildik. O bana yardım oldu, ben ona yardım oldum. Öyle 28 yıl geçti. O benim hem kalbim, hem de sağ elim. Her şeyde sabır olacak. Her zorluğu, yoksulluğu çektik. Kurban olduğum Allah herkese geçim düzen versin."