Kayseri’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuksuz sanık Kayseri Ticaret Odası eski Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ın yargılandığı davada savcı, Hiçyılmaz’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 5 ila 15 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Kayseri’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 71 işadamı hakkında hazırlanan 316 sayfalık iddianameli dava 6 Haziran 2017’de başlamış, sanık sayısı 71’den 69’a düşmüş, daha sonra mahkeme heyeti bir kısım sanıkların dosyalarının tefrik edilerek, sanıkların tek tek yargılanmalarına karar vermişti.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz sanık Mahmut Hiçyılmaz ile avukatı Ercan Avcı hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaasında tutuksuz sanık Mahmut Hiçyılmaz’ın 2013 oda seçimlerinde FETÖ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle kapatılan GESİAD’de yönetici ve iş adamlarının destek vermesi, silahlı terör örgütü üyesi işadamlarının yoğun bir şekilde seçimlerde Hiçyılmaz’ın kazanması için çalışması, tanıkların örgütsel toplantılara katıldıklarına dair beyanları, Ömer Dengiz’in örgütle irtibatı nedeniyle Mahmut Hiçyılmaz’a karşı çıkması ve etkin pişmanlıkta bulunan işadamlarının seçim çalışmaları ile ilgili beyanatları ile sohbet imamlarının Pensilvanya’dan Hiçyılmaz’ın desteklenmesi talimatı geldiğine dair beyanları neticesinde yoğun ve sistematik şekilde desteklendiği, MASAK raporları da göz önünde bulundurularak Hiçyılmaz’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 5 ila 15 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
10 Ağustos 2016’da 120 işadamına yönelik düzenlenen FETÖ operasyonunda gözaltına alınan ve 17 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Kayseri Ticaret Odası (KTO) eski başkanı Mahmut Hiçyılmaz savcılık mütalaasına ilişkin savunma yapmak istediğini söyledi.
Hiçyılmaz, mahkemede şunları söyledi: “2009’da seçimleri kaybettikten sonra 4 yıl ağzıma KTO ismini almadım. 2013’te arkadaşım Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştüm, odaya faydam olacağını söyleyerek seçimlerde aday olmamı istedi. Arkadaşlarım Celal Hasnalçacı ve Nuh Mehmet Saçmacı ile görüştükten sonra AK Parti ve Büyükşehir Belediyesi ile irtibata geçtik. Tüm SİAD’ları gezdik, sadece GESİAD olumsuz yaklaştı, adaylarının Mehmet Filiz olduğunu söyledi. Daha sonra Kozaklı’daki toplantının ardından Mustafa Elitaş beni arayarak ‘hayırlı olsun, çalışmalarına devam et’ dedi. Biz çalışmalarımıza başladık. Büyükşehir Belediye başkanımız bizi arayarak ‘GESİAD’ın da desteğini almanızda fayda var’ ricasını söyledi. Biz basın açıklaması yapmadan GESİAD’ın da bizi destekleyeceği duyumunu aldık. Ve adaylığımızı açıkladık. Orada fotoğrafta MÜSİAD, HASİAD, GESİAD başkanları yer aldı. Ben bu örgütün üyesi olsam beni destekleme kararı almaları lazımdı ama beni istemediler, istemeyerek desteklediler. Yönetimde İlhan Miraboğlu agresif tavırlarıyla beni yıldırmaya çalıştı. Duyduğuma göre aralarında ‘Hiçyılmaz kim ki, seçilsin, o seçilince onu şutlarız’ dediklerini öğrendim. Kaldı ki 2012 sonu, 2013 başıydı. 17/25 Aralık süreci olmamış, GESİAD’ın itibarlı ve üyeleri muteber olduğu bir dönemdi. Bakanların, milletvekillerin toplantılarına gelip, konuştuğu bir dönemdi. O dönem ile şu an ki dönemi karşılaştırıp, örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum. Ben adaydım, bana oy verecek kişilere ben oy istemiyorum diyemezdim. Bugün suç isnad edilmesi bana yapılan haksızlıktır. AK Parti hükümetinin de bunların desteğini aldığını hepimiz biliyoruz. Devlette paralel devlet yapılanması, odada da paralel yönetim yapılanması vardı. Genel sektereter başkan olan benden değil, başkan yardımcısından talimat alıyordu. Ben nelerle mücadele ettim hakim bey. O zaman çok itibarları vardı, o zamanlar sessiz kaldık, bizi suçlarlardı. 17/25 Aralık süreci başladı, bunlar örgüt oldu, onlarla mücadelemizi daha sert şekilde sürdürdük.”
KARAR DİĞER CELSE VERİLECEK
Hiçyılmaz’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti sanığın avukatının mütalaaya cevap vermek için süre istemesi üzerine duruşmayı karar verilmek üzere son kez 10 Ekim’e erteledi.
