EKONOMİ - 14 Eylül 2018 Cuma 16:08

Arslantaş’tan hükümete çağrı: “İnşaat sektörü sıkıntı içerisinde, hükümet duruma müdahale etsin”

A
A
A
Arslantaş’tan hükümete çağrı: “İnşaat sektörü sıkıntı içerisinde, hükümet duruma müdahale etsin”

Öz Kayseri İnşaat (ÖKİ) Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Arslantaş, inşaat sektörünün döviz kurlarının yükselmesinden dolayı son dönemlerde sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyleyerek, hükümetin bu duruma müdahale etmesini istedi.

Öz Kayseri İnşaat (ÖKİ) Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Arslantaş, inşaat sektörünün döviz kurlarının yükselmesinden dolayı son dönemlerde sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyleyerek, hükümetin bu duruma müdahale etmesini istedi.


Son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı döviz kurlarında yaşanan hareketlilik, inşaat firmalarını vurdu. Dövizin yükselmesiyle beraber inşaat sektöründe de hammadde fiyatlarının artırılmasına ÖKİ Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Arslantaş, sert tepki gösterdi.


Yaz aylarında gurbetçilerin konuta yönelmesini ‘Yalancı bahar’ olarak nitelendiren Arslantaş, gurbetçilerin konuta yönelmesinin kalıcı faydası olmadığını belirtti. Arslantaş, “İnşaat sektörü son dönemlerde oldukça sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Bunun temel sebeplerinden bir tanesi döviz artışlarındaki artışı ve bununda banka kredilerine yansımış olmasıdır. Bunlar ciddi anlamda inşaat sektörünü sıkıntıya sokmaktadır. Her ne kadar bu dönemin içerisinde gurbetçilerin döviz artışından dolayı kaynaklanan menfaatinden dolayı belirli oranlarda inşaat sektöründe bir canlılık olmuşsa da bunu yalancı bahar gibi adlandırabiliriz. Geçici ve suni bir hareket olarak adlandırabiliriz. Bunların inşaat sektörüne çok kalıcı faydalarının olduğunu düşünemeyiz. Türkiye’nin lokomotif sektörü inşaat sektörünün ayakta kalabilmesi için daha kalıcı ve doğru adımlar atılması, kararlar alınması gerekmektedir. Burada da hükümetin üzerine çok ciddi anlamda iş düştüğüne inanıyorum. Biran evvel, çok hızlı bir şekilde acil müdahale ederek inşaat sektörünün yarasına merhem olması gerekmektedir. Türkiye’deki dev inşaat firmaları teker teker konkordato ilan etmeye başladılar. Bu kadar yüklü ve hacimli firmaların, yabancı ülkelerde dahi inşaatları olan firmaların konkordato ilan ettiği bir yerde orta ölçekli ve küçük ölçekli inşaat firmaların ayakta kalması da oldukça zordur” ifadelerini kullandı.



“Hükümetin acil önlem alması gerekir”


Döviz kurlarının artmasıyla beraber konu kredi faizlerinin de arttığını dile getiren Mustafa Arslantaş, hükümetin acil bir şekilde önlem alması gerektiğini vurgulayarak, “Hükümetin acil bir şekilde buna müdahale etmesi gerekmekte, acil bir şekilde önlem alması gerekmektedir. Her şeyden önemlisi öncelikli olarak konut faizlerindeki oranın biran evvel 0.95’lere çekilmesi burada alınabilecek en önemli radikal kararlardır. Çünkü bu gerçekleştirilmediği takdirde bu ülkede 1.60’larda konut faizinin olduğu bir yerde inşaat firmalarının daire satabilmeleri mümkün değildir. Bu en önemli sorunlardan bir tanesidir. İnşaat sektörünün bunlardan başka problemleri de var. Hammaddede ki artış buna bir örnektir. Bu hammaddede ki artış çok daha önemlidir. 1 sene öncesine göre inşaat demirinin yüzde 300’den fazla arttığını görüyoruz. Suntanın, MDF’nin yüzde 200’den fazla arttığını görüyoruz. Bunun arkasına sığınan etken döviz artışıdır. 1 yıl boyunca bu memlekette döviz artsa artsa yüzde 100 artsın. Bugün inşaat demirinde yüzde 300’den fazla, suntada, MDF’de ve PVC gibi petrole dayalı ürünlerde yüzde 200’den fazla bir zam söz konusudur. Bunların maliyetlere etkileri yüzde 100’den fazladır. Böyle bir yapının içerisinde yer aldığınız zaman bunun altından kalkabilme şansınız yok. Bunun sebebi kesinlikle döviz artışı değildir. Ülkenin içerisinde bizdenmiş gibi görünen ama tamamen kuyrukları dışarıda olan, bu ülkeye ihanet eden bir takım mihenk taşları var. Ne yazık ki, resmi kurumlarımız bunlara müdahale etmekte gecikiyorlar. Bunun denetlenmesi lazım. Markette yapılan yüzde 10’luk zam artışı inceleniyor ama haksız yere demirde meydana gelen yüzde 300, suntada 200’lük artışı görmemezlikten geliyorsunuz. 1 yıl içerisinde döviz artışları yüzde 100 dahi olsa ne oldu da ana temel hammaddeler yüzde 300 zamlandı. Bunun araştırılması yapılmalı ve bunun hesabı kesinlikle sorulmalıdır. Bu geç kalınmadan yapılmalıdır” diye konuştu.



“Sadece inşaat firmaları değil, sanayicilerde olumsuz etkilenecek”


Kurların yükselmesiyle beraber sadece inşaat firmalarının değil, sanayicilerinde olumsuz etkileneceğini dile getiren ÖKİ Yönetim Kurulu Başkanvekili Arslantaş, konuşmasını şöyle tamamladı:


“Hükümet dövizin dengesizliğini durdurmuş ve kontrol altına almış durumda. Döviz kurlarındaki bu sabitlenme yaşanmasına rağmen halen hammadde de çok büyük artışlar söz konusudur. Biz hammadde ihtiyaçlarımızı karşıladığımız zaman günü birlik fiyatlar veriyorlar. Devletin buna müdahale etmesi lazım. Buna müdahale edilmediği takdirde ne yazık ki sadece inşaat firmaları değil sanayicilerde sıkıntılar yaşayacak. Acil olarak buna çözüm bulunması lazım. Nefes kredisini sadece bankaların verdiği kredi olarak değerlendirmemek lazım. Haksız kazancında önüne geçerek, müdahale ederek yapılması gerekmektedir. Devletin bu konuda acil olarak reformlar üretmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ülkenin içerisinde bulunmuş olduğu durum ne yazık ki çok daha parlak olmayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Çiçekçilerden yazlık bakım uyarısı Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte şehrin her köşesinde rengarenk çiçeklerin açmasıyla Aydınlılar baharın coşkusunu doyasıya yaşarken, 30 yıldır çiçekçilik sektöründe faaliyet gösteren Şenol Karakol çiçeklerin güzelliklerini korumak ve daha uzun süre canlı kalmasını sağlamak için doğru bakımın öneminin büyük olduğunu ifade ederek çiçek bakımı hakkında bilgiler verdi. 30 yıldır çiçekçilik sektöründe faaliyet gösteren Şenol Karakol her çiçeğin kendi özel bakım ihtiyaçları olduğunu belirtip, "Çiçeklerin bakımı, onların sağlıklı ve canlı kalması için hayati bir öneme sahiptir. Doğru sulama, güneş ışığı ve toprak seçimi, çiçeklerin daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Çiçeğin türüne ve özelliklerine göre uygun sulama, gübreleme ve ışık alımı gibi faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir" diye konuşarak çiçek bakımında dikkat edilmesi gereken konuları aktardı. Yaz aylarında çiçek bakımının önemini vurgulayan Karakol, "Yaz aylarında hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte bitkilerin bakımı da daha dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmalıdır. Yaz aylarında sıcaklıkların yüksek olması bitkilerin daha sık sulanmasını gerektirir. Ancak suyun aşırı verilmesi de bitkiler için zararlı olabilir. Sulama zamanlarına dikkat etmek ve toprağın nemini kontrol etmek önemlidir. Çoğu çiçek, doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında yanabilir. Bu nedenle çiçekler doğrudan güneş ışığından korumak için gölge alanlarda veya hafif gölge yerlerde tutulmaya çalışılmalıdır. Yaz aylarında toprak nemini korumak için organik gübreler kullanabilir. Ayrıca, toprakta biriken tuz ve minerallerin çiçeğin köklerine zarar vermemesi için zaman zaman toprak değişimi yapılmalıdır. Yazın sıcak ve nemli hava şartları zararlı böceklerin çoğalmasına neden olabilir. Bitkilerinizde görülen zararlıları tanımak ve doğru ilaçları kullanarak mücadele etmek, çiçeklerinizin sağlığını korumak için önemlidir" dedi. Çiçeklerin düzenli olarak budanmasının daha sağlıklı ve güçlü budama sağlayacağını sözlerine ekleyen Karakol, "Yaz aylarında çiçeklerinizi düzenli olarak budamak, daha sağlıklı ve güçlü bir büyüme sağlar. Ayrıca, solmuş çiçekleri düzenli olarak temizlemek, bitkinin daha fazla enerjiye sahip olmasını ve yeni çiçeklerin daha çabuk açmasını sağlar" diye konuştu.
Muş Hazine avcıları ahırdan tünel kazarak tümülüsün altını oydu Muş’ta yapısı itibarıyla piramitleri andıran topraktan yığma ve içinde mezar odası bulunan binlerce yıllık tümülüsler, definecilerin tahribatına uğrayarak yok olma ile karşı karşıya kaldı. Muş Ovası’nda yer alan ve antik dönemlere ait önemli yapılardan biri olan Yaygın Çarşı Tümülüsü, altın bulma iddiasıyla hazine avcıları tarafından tahrip edildi. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bu tarihi eserin zarar görmesi, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Tepenin yakınında bulunan bir ahırın içerisinden tünel kazarak tümülüsün altına kadar ilerleyen hazine avcıları, tümülüsün yanı sıra çevredeki diğer tarihi yapıları da tehdit ederek ciddi zararlara yol açtı. Hazine avcılarının izinsiz ve kontrolsüz kazı faaliyetleri, Yaygın’daki tarihi binaya da ciddi zarar verdi. Bu kazılar sırasında, binanın duvarlarında çatlaklar oluşurken temellinde ise ciddi hasarlar meydana geldi. Ahırdan kazılan tünel yağmurun yağması ile çökünce durumu fark eden vatandaşlar jandarma ve AFAD ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, burada yaptıkları çalışmalar neticesinde konu ile ilgili soruşturma başlattı. Tarihi yapılara zarar veren hazine avcılarına tepki gösteren Maşallah Çelik, “Tepenin yakınındaki bir ahırın içinden tünel kazarak binanın altına kadar gelmişler. Yağmurların yağması ile tünel çöktü. Biz de fark ederek jandarmaya haber verdik. Jandarma ve AFAD gerekli incelemelerini yaptı. Burası tarihi bir yer, burayı korumamız lazım. Devletin desteği ile bu hazineciler yakalanmalı. Bina şu an çökme riski yüksek. Hazineciler binanın altını ağaç kütükleriyle destek vermişler. Bu bina ve bu tepe bizler için çok önemli” dedi.