EĞİTİM - 21 Eylül 2018 Cuma 14:00

ERÜ Hastanelerinde Prostat Biyopsi Kursu düzenledi

A
A
A
ERÜ Hastanelerinde Prostat Biyopsi Kursu düzenledi

Üroloji Akademisi Üroonkoloji Alt Birimi Çok Merkezli Multiparametrik Prostat MRG/US Füzyon Prostat Biyopsi Kursu’nun ilki Erciyes Üniversitesi Hastaneleri’nde gerçekleştirildi.

Üroloji Akademisi Üroonkoloji Alt Birimi Çok Merkezli Multiparametrik Prostat MRG/US Füzyon Prostat Biyopsi Kursu’nun ilki Erciyes Üniversitesi Hastaneleri’nde gerçekleştirildi.


Başhekimlik Toplantı Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gülmez’in yanı sıra akademisyenler katıldı.


Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ERÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gülmez, prostat kanserinin sık görülen bir kanser türü olduğunu söyledi.


Prof. Dr. Gülmez, “Yaş ilerledikçe prostat kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Tanısı da problem arz etmektedir. Biz örneğin böbrek kanserlerinde daha rahat tanı koyabiliyor ve tomografide kitleyi görebiliyoruz. Fakat erken dönem prostat kanserinde bu biraz daha zor oluyor. Erken dönemde biyopsi çok önem arz etmekte. Biyopsinin de yeni teknikle yapılması tanı oranını artırdı. Erken tanı konunca tabi ki tedavide de başarı oranı artmaktadır” dedi.


Prof. Dr. Gülmez’in açılış konuşmasının ardından yaklaşık bir buçuk saat süren teorik eğitimde kursiyerlere Ürolojiden Bölümünden Doç. Dr. Abdullah Demirtaş ve Öğr. Gör. Dr. Şevket Tolga Tombul, Radyoloji Bölümünden Prof. Dr. İbrahim Karahan, Patoloji Bölümünden Prof. Dr. Hülya Akgün tarafından multidisipliner olarak prostat biyopsisi anlatıldı.


Teorik eğitimin ardından pratik eğitime geçildi. Eğitim toplantısı hakkında bilgiler veren proje koordinatörü Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Demirtaş, "Günümüzde akıllı biyopsi olarak da adlandırılan ve yoğun ilgi gören bu konuyla ilgili olarak talep fazla olmasına rağmen hasta başı eğitimin yoğunluğu nedeniyle yalnızca 5 kursiyer kabul edilebildi. Vaka başında her hastanın multiparametrik MR görüntüleri değerlendirildi. Tüm kursiyerlerin aktif katılımı ile kognitif füzyon ile rijit ve elastik yazılımlı cihazlar ile füzyon biyopsi alınması işlemleri gerçekleştirildi. Multiparametrik MR görüntüleri ile gerçek zamanlı ultrason görüntülerinin eşleştirilmesi işleme ve hedef işaretlemeleri yapıldı. Son olarak tüm kursiyerler aktif olarak hem hedeflenen lezyonlardan hem de standart biyopsi odaklarından biyopsi alarak kursu tamamladılar. Kursun oldukça faydalı olduğunu belirten kursiyerler, bu tür küçük vaka başı kurslarının eğitim açısından daha faydalı olduğunu belirttiler" diye konuştu.


Doç. Dr. Demirtaş proje kapsamında aynı eğitimlerin Gaziantep, Samsun, Ankara ve İzmir de düzenleneceğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: "Ekonomiye dinamizm sağlayan yiyecek içecek sektörü kredi kartı komisyonu nedeniyle sıkıntılı" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerde KDV uygulamalarına ilişkin boykot çağrılarının sektörün motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi. ATO’nun 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Abdurrahman Işıksever, ATO Meclis Divan Kâtibi ve 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Güner, Meclis Üyesi Ayşe Nilay Çelik, Komite Meclis Üyeleri Hakan Sancur ve Meriç Çağlayan ile Komite Üyesi Aykut Altıntaş, ATO’nun Yiyecek ve İçecek Sektörü Çalışma Grubu Üyeleri Servet Alkan ve Beril Anaç ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykotlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ATO Başkanı Baran’a aktaran Işıksever, Başkent’teki lokanta, restoran ve kafelerin sorunları hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini hatırlatarak, pandeminin ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda arzında ortaya çıkan sıkıntılar, iklim değişikliğinin etkileri ve enflasyonun sektörü etkilemeye devam ettiğini söyledi. Yiyecek-içecek sektörünün hizmet sektörünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirterek, ekonomideki önemine değinen Baran, "Komitemiz, denetimler başta olmak üzere, yaşadıkları sorunları aktardı" dedi. Baran, insanın temel ihtiyacını karşılayan yiyecek-içecek sektörünün tüm dünyada ekonomik kalkınmaya kaynaklık eden tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı. Türkiye’de ekonominin yaklaşık üçte ikisini oluşturan hizmet sektörünün ekonomik yapının iskeleti durumunda olduğunu kaydeden Baran, hizmet sektörü içinde de yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını belirten Baran, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, Katma Değer Vergisi’nin farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Baran, sektörün kira, işçilik, enerji gibi işletme giderlerinin artmasından da etkilendiğini söyledi. "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir" ATO Başkanı Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur. Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi.
Mersin Özyiğit, 32 mahalle muhtarıyla buluştu Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, muhtarlarla daima iletişim halinde olduklarını ve birlikte çalıştıklarını belirterek, “Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. Özyiğit, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök ve şube müdürleri ile birlikte 32 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Özyiğit ve Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, önceki dönem mahalle muhtarlarına hizmetlerinden dolayı plaket ve teşekkür belgesi verdi. “Beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız" Seçilen muhtarları tebrik ederek, çalışmalarından başarılar dileyen Özyiğit, “Yeni bir döneme başlıyoruz. Hep birlikte çok güzel bir kenti yönetiyoruz. Bunun gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu güzel kent daha da güzel yapmak için birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte, omuz omuza çalışacağız. Muhtarlarımız mahallede olan her sorunu bizimle paylaşacaklar. Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz. Büyük bir birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız. İnşallah yolumuz açık olur, güzel olur. Geçen dönemin üzerine koyarak çalışacağız" diye konuştu. Yenişehir’in, Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri olduğunu söyleyen Kaymakam Şengök ise “Başkanımın dediği gibi bu bir bayrak yarışıydı. Dokuz tane muhtarımız bu bayrağı yeni arkadaşlarımıza devretti. İnşallah yeni seçilenlerle birlikte görevi devam eden muhtarlarımızla birlikte güzel işlere, güzel hizmetlere imza atmayı hepimiz el birliğiyle başarırız. Yenişehir ilçesi gelişmişlik endeksinde gösterildiği gibi Türkiye’nin en gözde ilçelerinden birisi. Hem eğitim açısından, hem kültürel faaliyetler bakımından ve insan unsuru olarak en gözde ilçe. Tabi beklentiler yüksek olunca hizmetlerin de yüksek olması kaçınılmaz. Vatandaşımız en iyi hizmetlere layık. Kamu kurum ve kuruluşlarla birlikte belediye ile birlikte bunu yapmak bizlerin görevi” şeklinde konuştu.